Logo

9. Hukuk Dairesi2023/19385 E. 2024/1148 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçiye ödenen aylık ücret miktarı ile fazla mesai ücretinin hesabında usulüne uygun bir emsal ücret araştırması yapılıp yapılmadığı ve usuli kazanılmış hakların ihlal edilip edilmediği hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının emsal ücretinin tespitinde eksik araştırma yapıldığı, davacının çalıştığı döneme ait emsal ücretin TÜİK verilerinden tespit edilmesi gerektiği, ayrıca fazla mesai ücretinin hesabında bozma öncesi kararda kazanılmış hak olan haftalık 18 saat üzerinden hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2019/27 E., 2023/340 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından 30.03.2012 tarihli Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 24.12.2014 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi'nin 23.05.2018 tarihli kararı ile, Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece ikinci bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01.03.2002-30.....2010 tarihleri arasında pazarlamacı olarak çalıştığını, son aylık net ücretinin 2.500,00 TL olduğunu, ... sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının çalışma süresi boyunca işyerinde fazla çalışma yaptığını, hafta tatilleri ile ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığını, karşılığı ücretlerin ödenmediğini, yıllık izinlerin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kıdem ve ihbar tazminatının dava tarihinden önce banka hesabına yatırıldığını, işçinin vasıf gerektirmeyen bu işte kanuni asgari ücretle çalıştığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.03.2012 tarihli ve 2010/335 Esas, 2012/266 Karar ... kararı ile; davacının ... sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, dosya kapsamından davacının karşılığı ödenmeyen yıllık izin, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu, ispatlanamayan hafta tatili ücreti talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 24.01.2013 tarihli ve 2012/10526 Esas, 2013/711 Karar ... kararı ile; davacının net 2.500,00 TL ücret aldığını iddia ettiği, davalının asgari ücret aldığını savunduğu, davacı iddiasının davacı tanıklarınca doğrulandığı, dosyada mevcut asgari ücretten düzenlenmiş bordroların Nisan 2005 ayına kadar olanları imzalı, daha sonraki bordroların imzasız olduğu, bu tarihten sonra ücretlerin banka hesabına yatırıldığı, bilirkişi tarafından asgari ücretten ve iddia edilen ücretten yapılan seçenekli hesaplama üzerine, Mahkemece yüksek ücretten gerçekleştirilen hesaplamaya göre alacaklara hükmedilmiş ise de öncelikle işyerinde uygulanan ücret sistemi ve davacının yaptığı işin niteliğinin belirlenmesi gerektiği, banka kayıtları tekrar incelenip, gerekirse tanıklar yeniden dinlenerek işyerinde prim ödemesi yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiği, Mahkemece ilgili meslek kuruluşlarından uyuşmazlık konusu dönemde davacının alabileceği emsal ücret seviyesinin tespiti gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.12.2014 tarihli ve 2013/120 Esas, 2014/510 Karar ... kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davacının kıdemi, yaptığı işin niteliği, emsal ücret araştırması ve tanık anlatımları göz önüne alındığında davacının son net ücretinin asgari ücret düzeyinde olduğu ve banka kayıtlarına göre de işyerinde prim ödemesi yapılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 23.05.2018 tarihli ve 2018/4660 Esas, 2018/12778 Karar ... kararı ile; diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının pazarlamacı olarak çalıştığı, davacıya prim ödemesi yapılmadığı ve emsal ücret araştırması sonucu davacının asgari ücret ile çalıştığı değerlendirilmişse de yapılan emsal ücret araştırması sonucunda Keşan Sanayii Odasınca emsal ücrete ilişkin verilen cevapların çelişkili olduğu, emsal ücret araştırmasının yetersiz olduğu, davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler ve fiilen yaptığı ... bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücret araştırılarak, ... İstatistik Kurumu (...) internet sitesinde bulunan kazanç bilgisi sorgulama ekranından emsal ücretin ne olabileceği sorgulanarak, dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, Mahkemece emsal ücret araştırması için çeşitli kurumlara müzekkere yazıldığı, en son 22.12.2022 tarihli Edirne Ticaret ve Sanayi Odasınca verilen cevapta davacının en son aylık net 599,12 TL, brüt 760,50 TL ücret alabileceğinin belirtildiği, davacının pazarlamacı olarak çalışması dikkate alınarak aylık asgari ücret karşılığı çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının talebi gibi 2.500,00 TL ücret aldığının ise ispatlanamadığı, brüt 760,50 TL üzerinden hesaplama yapılan 09.05.2023 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamanın hükme esas alındığı, bozma kapsamı dışında kalan hususların aynen muhafaza edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; kararda yeterli gerekçe bulunmadığını, savunmalarının ve sundukları delillerin gözetilmediğini, bilirkişi raporuna itirazlarının gözetilmediğini, rapora itiraz dilekçelerinde yer alan hususların ayrıca temyiz itirazları olduğunu, ücret tespitinin hatalı olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davacı vekili; davacının ücretinin net 2.500,00 TL olduğunu, ücret tespitinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı tespitler içerdiğini, dinlenen tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, bozma öncesi kararda yer alan ve ücretin tutarı dışındaki tüm temyiz nedenleri reddedildiğinden davalı lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Mahkemece temyiz aşamasında kesinleşen hususlarda yeniden hüküm tesisinin hukuka aykırı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı işçiye ödenen aylık ücretin miktarı ve davacının gerçek ücretinin belirlenmesi konusunda yapılan emsal ücret araştırmasının yeterli olup olmadığı ile usuli kazanılmış hakların ihlal edilip edilmediği hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 ... ... Kanunu'nun 32 nci maddesi.

3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar ... kararında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:

"...

4. Bilindiği üzere 6100 ... Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.

5. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar ... karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar ... karar).Bilindiği üzere 6100 ... Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.

6. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar ... karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar ... karar).

..."

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 02.09.2010 olan dava tarihinin, gerekçeli karar başlığında 25.03.2013 olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.

3. Davacı asılın pazarlamacı olarak çalıştığı ve net 2.500,00 TL ücret aldığı iddia edilmiş; davalı işverence ise davacının asgari ücret aldığı savunulmuştur. Mahkemece davacının brüt 760,50 TL ücret aldığı kabul edilerek sonuca gidilmiş ise de bu kabul eksik araştırmaya dayalıdır.

4. Mahkemece bozmadan sonra hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ... verilerinde satış hizmetleri veren çalışanların 2014 yılı ... ayı aylık ortalama brüt ücretinin 1.523,00 TL olabileceğinin belirtildiği, davacının ise 30.....2010 tarihinde ... sözleşmesi sona erdiğinden ... verilerinin esas alınamayacağı gerekçesiyle bu araştırma dikkate alınmadan ücret belirlenmiştir. Davacının ... sözleşmesi 2010 yılında sona ermiş olduğuna göre, ...'den 2010 yılına ait davacı gibi işçilerin alabileceği emsal ücret araştırılarak sonuca gidilmesi yerine eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma yapılmalı, sonucuna göre ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmelidir.

5. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında açıklanan şekilde usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden bozma öncesi haftalık 18 saat üzerinden hesaplanan fazla çalışma ücretinin bozma sonrası haftalık 21 saat üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.