"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/345 E., 2023/1268 K.
DAVA TARİHİ : 31.07.2015
KARAR : Davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddi, ... ve diğer davalılar hakkında açılan davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 27. İş Mahkemesi
SAYISI : 2015/402 E., 2019/139 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen Kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, ... ve diğer davalılar hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından müvekkili Şirkette fazla çalışma yapıldığı, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği, zamlı ek bordro düzenlenmesi gerektiği iddia edilerek rapor düzenlenmek suretiyle idari para cezası verildiğini, düzenlenen raporun usul ve kanuna aykırı olduğunu, fazla çalışma yapıldığında karşılığının ödendiğini, davalı işçilerin fazla çalışma alacağı bulunmadığını, her bir işçi için ayrı ayrı zamanaşımı def’inde bulunduklarını, işyerinde imalât ve montaj bölümlerinin farklı olduğunu, raporda bölümlerin karıştırılarak hata yapıldığını, idari para cezalarına da itiraz edildiğini belirterek 30.04.2015 tarihli ve 10139 İnc-Rp-25 No.lu rapora ve tutulan tutanaklara itirazlarının kabulü ile raporun iptaline, her bir davalıya ayrı ayrı fazla çalışma yönünden borçlu bulunmadıklarının tespiti ile yapılan işlemin bu yönden de iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı işçiler, davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
2. Davalı ... İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü vekili; dava konusu edilen ve iptali istenen raporun ... İş Teftiş Kurulu Başkanlığının raporu olduğunu, dolayısı ile müvekkilinin davalı olarak gösterilmesinin usulsüz olduğunu, dava konusu raporu tesis eden ... İş Teftiş Kurulu Başkanlığının müvekkili Kurumun bir organı olmadığını, bu davada husumetin müvekkili Kuruma yöneltilemeyeceğini, ... İş Teftiş Kurulu Başkanlığı iş müfettişince 14.04.2015 tarihinde işyerinde tutanak tutulduğunu ve tutulan bu tutanağın davacı işveren temsilcisi Muzaffer Yıldırım tarafından hiçbir ihtirâzi kayıt ileri sürülmeden imzalandığını, davacıya ait işyerinde yapılan denetimler sonucunda düzenlenen 30.04.2015 tarihli ve 10139 İNC-RP-25 sayılı inceleme raporu ile 4857 sayılı İş Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) muhalefet edildiğinin tespit edildiğini, iptali istenen rapor düzenlenirken yerinde ve işverence sunulan kayıtlar üzerinden işçilere ait ücret bordroları ve diğer bilgi ve belgelerin iş müfettişleri tarafından tetkik edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... vekili; zamanaşımı, hak düşürücü süre, husumet, yetki, görev, derdestlik, kesin hüküm itirazları bulunduğunu, bu nedenle davaya dâhil edilmelerinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, davanın İdari Mahkemede açılması gerekirken, İş Mahkemesinde açılması usul ve kanuna aykırı olduğunu, dolayısıyla görev yönünden de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.04.2019 tarihli ve 2015/402 Esas, 2019/139 Karar sayılı kararı ile; toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak iş müfettişi raporunun 4857 sayılı Kanun ve ilgili mevzuata uygun olduğu aksinin yargılama aşamasında somut olarak kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı çalışanların fazla çalışma alacakları olmadığına dair duruşmalar sırasındaki beyanları davayı kabul mahiyetinde olup bu beyanların ve dosyaya sunulan davalılar tarafından imzalanmış ibranameler ile dosyaya sunulan davalılara ait mesaili bordroların hiç dikkate alınmadığını, bilirkişi raporuna aykırı karar verildiğini ancak hiçbir haklı gerekçe yazılmadığını, her bir çalışan için ayrı ayrı dava açıldığını, davalı işçilerin çalıştığı bölümlerin farklı olduğunu ancak İlk Derece Mahkemesi kararında hiçbir davalı için ayrım yapılmadan tümden davanın reddedildiğini, müvekkili Şirkete kesilen para cezalarıyla ilgili davaların reddedilmesinin huzurdaki bu davayla hiçbir ilgisi bulunmadığını, tüm davalıların müvekkili Şirketten fazla çalışma alacağı olmadığını, mesai yaptıkları zaman bedelini aldıklarını söylemelerine rağmen deliller arasında olan banka kayıtlarına hiç değinilmediğini, her bir işçi için ayrı ayrı zamanaşımı def'inde bulunmuş olmalarına rağmen bu hususa da hiç değinilmeden karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2021 tarihli ve 2021/670 Esas, 2021/206 Karar sayılı kararı ile; yargılama esnasında dinlenen davalıların bir kısmının fazla çalışma yapmadıklarını, bir kısmının da fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini beyan etmesi ve haklarının olmadığını belirtmeleri karşısında davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.11.2022 tarihli ve 2022/10597 Esas, 2022/13944 Karar sayılı ilâmı ile; davanın ... aleyhine açılması gerekirken tespit ile ilgisi bulunmayan ... İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu, bu durum karşısında davacıya davasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yöneltmek üzere süre verilip taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, diğer davalı işçiler ile davalı ... aleyhine açılan davanın ise davalı işçilerin bir kısmının fazla çalışma yapmadıkları, bir kısmının fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini beyan etmeleri, davalı ...'nın müfettişe verdiği beyanın kızgınlık hâli ile verilip doğru olmadığını beyan etmesi ve davacı tanık beyanları da birlikte değerlendirilerek kabulü ile ... İş Teftiş Kurulu Başkanlığının 30.04.2015 tarihli ve 10139 İNC-RP-25 sayılı inceleme raporunun iptali ile inceleme raporu gereğince davacının davalı işçilere fazla çalışma ücreti yönünden borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın İdare Mahkemesinde açılması gerekirken İş Mahkemesinde açılmasının da hatalı olduğunu, görev yönünden yaptıkları itirazın değerlendirilmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında ... İş Teftiş Kurulunca düzenlenen raporun iptal edilmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 41, 63, 91 ve 92 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.