Logo

9. Hukuk Dairesi2023/19565 E. 2024/4521 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl hesaplanması gerektiği ve fark alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin ücretlerinin hesabında, iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenen ücret ile toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücret karşılaştırılarak, yüksek olanın uygulanması, taban ücret uygulaması sebebiyle iş sözleşmesi ile belirlenen asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklindeki ücret ile bağlantı kesilmesi halinde ise toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamların uygulanması, fark alacaklarının tespitinde ise usuli kazanılmış haklar gözetilerek denetime elverişli bilirkişi raporu alınması ve faizin dava ve ıslah tarihlerinden itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2420 E., 2023/2995 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karabük İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/151 E., 2023/26 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma, gece çalışması, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde talep edilen fark alacaklara hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın belirli alacak davası olarak açılması gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinde indirime gidilmediğini, davacının ücretinin her seneki asgari ücrete yükseltilerek iş sözleşmesindeki oran üzerinden tekrar tespiti talebinin hukuka aykırı olduğunu, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesine, Bakanlık görüşlerine ve mevzuata uygun olarak ücretlerin ödendiğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının hesap yöntemi ve faiz başlangıcı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi,

2. 6100 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesi,

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

4. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

3. Değerlendirme

1. Somut davanın ileriye yönelik etkisi nedeniyle Dairemiz uygulamasına göre miktar bakımından kesinlik sınırı gözetilmemektedir. Buna göre yapılacak ücret tespitinin doğru olup olmadığı da temyiz incelemesinin konusunu oluşturmaktadır. Bu bağlamda değerlendirme yapıldığında; 2019, 2020 ve 2021 yıllarında uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücret zammı oranı, yeni asgari ücretin belirlendiği tarih itibarıyla uygulandığından belirtilen yıllar için fark ücret alacağının doğması mümkün hâle gelmektedir. 2022 yılı için ise asgari ücretle bağlantının kesilmediği durumda, bireysel sözleşme ve yeni asgari ücrete göre belirlenen yevmiyenin 2022 yılı toplu iş sözleşmesi zamlarının 31.12.2021 tarihindeki ücrete uygulanması ile oluşan yevmiyeden fazla olması durumu fark ücretin doğmasına sebebiyet verebilecektir. Bu hâlde hangi ücret fazla ise ona göre işçinin fark alacağının bulunup bulunmadığının tespiti gerekecektir.

2. Yapılan bu açıklamalara göre 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesine göre 2021 yılı ücretinin belirlenmesi şu şekilde olmalıdır:

01.01.2021 tarihinde asgari ücrete iş sözleşmesindeki oran uygulandığında belirlenen ücret 136,67 TL’nin altında kalıyorsa davacının ücreti toplu iş sözleşmesinin 33 üncü maddesinin (1) inci bendinde taban ücreti olan 136,67 TL olarak kabul edilir. Bu miktara toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamlar uygulanır. Böylelikle başka bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girmiş olsa dahi iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin fazlası tutarındaki oran uygulanamaz. Bir başka ifade ile işçinin ücretinin, bireysel iş sözleşmesinde öngörülen asgari ücret fazlası tutarındaki oranla bağı kesilir. 01.01.2021 tarihinde asgari ücrete iş sözleşmesindeki oran uygulandığında bulunan ücret 136,67 TL’nin üzerinde ise yukarıda belirtilen şekilde bağın kesildiğinden söz edilemeyeceğinden, iş sözleşmesine göre belirlenen bu ücrete ayrıca toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamlar uygulanır.

3. Taban ücreti uygulaması sebebiyle iş sözleşmesi ile belirlenen asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklinde öngörülen ücret ile bağlantı kesilmiş ise bu şekilde belirlenen ücrete 2022 yılı ve sonrasında yürürlüğe girecek toplu iş sözleşmelerinde öngörülen zamlar uygulanır.

4. Belirtilen şekilde bağlantı kesilmemişse; 2022 yılı birinci dönem ücreti tespit edilirken, 31.12.2021 tarihinde ödenmesi gereken ücrete 01.01.2022 tarihinde başlayan dönemdeki ilk altı ay için %5 oranında ücret zammı ile toplu iş sözleşmesinin 33 üncü maddesinin (2) nci bendinin (b) alt bendinin ikinci paragrafında belirtilen enflasyon farkı ve bu şekilde bulunan son ücrete 03.02.2022 tarihli 2021 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Anlaşma Protokolü’ne Ek Çerçeve Anlaşma Protokolü (III) uyarınca %2,5 oranında zam uygulandıktan sonra bulunacak ücret, iş sözleşmesinde belirlenen 01.01.2022 tarihindeki asgari ücretin belirli bir oran fazlası uygulanarak bulunan ücretten daha yüksek ise artık bireysel iş sözleşmesine göre belirlenecek ücret değil toplu iş sözleşmesine göre belirlenecek ücret uygulanır. Şayet 01.01.2022 tarihindeki asgari ücretin belirli bir oran fazlası tutarındaki ücret, toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücretten yüksek ise bu durumda da sadece iş sözleşmesi ile belirlenen ücret uygulanır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, iş sözleşmesindeki orana göre belirlenen ücretin üzerine ayrıca toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zammının uygulanmaması gerektiğidir. Zira toplu iş sözleşmesi hükmü ile asgari ücrette 01.01.2022 tarihinde meydana gelen artıştan önceki (31.12.2021 tarihli) ücrete zam yapılması öngörülmüştür. Bu durumda yukarıda belirtildiği üzere işçi, toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret ile bireysel sözleşme uyarınca ödenmesi gereken ücretten hangisi yüksekse onu talep edebilir.

5. 2022 yılı ikinci dönem ücretinin tespitinde ise 01.07.2022 tarihinde asgari ücrete zam uygulandığından, şu şekilde karşılaştırma yapılır: İşçinin 01.07.2022 tarihindeki asgari ücretin belirli oranda fazlası tutarındaki ücreti ile 30.06.2022 tarihinde ödenmesi gereken ücretine toplu iş sözleşmesinde öngörülen 2. yıl 2. altı ay için %5 ücret zammının ve toplu iş sözleşmesinin 33 üncü maddesinin (2) nci bendinin (c) alt bendinin ikinci paragrafında belirtilen enflasyon farkının uygulanması suretiyle bulunan ücreti karşılaştırıldığında; bu şekilde belirlenen ücretlerden hangisi daha yüksek ise o uygulanır.

Yine burada da dikkat edilmesi gereken husus, iş sözleşmesindeki orana göre belirlenen ücretin üzerine ayrıca toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zamlarının (%5+enflasyon farkı) uygulanmaması gerektiğidir.

6. Somut dosya değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan ücret tespitinin, yukarıda belirtilen hesaplama yöntemine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu dosyada yapılacak ücret tespitinin ileriye yönelik etkisi göz önüne alındığında; belirtilen ilkeler doğrultusunda aldırılacak denetime elverişli bilirkişi raporuna göre ücret tespit edilmeli ve buna göre usuli kazanılmış haklar da gözetilerek fark alacakların bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.

7. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre 6100 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinde düzenlenen kısmi alacak davası türünde açılmış ve sonuçlandırılmıştır. Her ne kadar dava açılmadan önce gerçekleştirilen bir arabuluculuk süreci var ise de davacı dava ve ıslah dilekçelerinde faiz başlangıcına dair beyanda bulunmadığından, alacak taleplerinin dava ile istenen miktarlarına dava tarihinden, ıslah ile artırılan miktarlara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.