"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2607 E., 2023/2665 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/663 E., 2023/182 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 16.12.2022 tarihli ve 205197 sayılı olumlu yetki tespiti yazısının müvekkiline 21.12.2022 günü tebliğ edildiğini, davacı Şirketin 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu gereğince kurulduğunu, Antalya Belek Turizm Bölgesinde alt yapı faaliyetleri, üst yapı faaliyetleri, çevrenin korunması, deniz, hava ve çevre kirlenmesinin önlenmesi, turizm yatırımlarının başarı ile gerçekleştirilmesi, uluslararası tanıtım, bölge genelinde haşere ve vektör mücadelesi gibi alanlarda bölgenin gelişimi için hizmet verdiğini, sendika üyesi oluğu ileri sürülen çalışanların da bölge genelinin ilaçlama faaliyetinde vektör ve haşere ile mücadele kapsamında istihdam edildiğini, müvekkili Şirketin çalışan sayısının 47, olumlu yetki tespitine dair yazıda adı geçen davalı Sendika üye sayısının 22 olduğunu, işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının başvuru sahibi Sendika üyesi olması şartının gerçekleşmediğini, işyerinde çalışanların sendika üyeliğine başvurularının ... iradeleri dışında yapıldığını, davalı Sendikanın davacı Şirket işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli üye sayısına sahip olmadığını ileri sürerek Bakanlığın 16.12.2022 tarihli ve 205197 sayılı olumlu yetki tespitine itirazın kabulü suretiyle olumlu yetki tespitinin iptaline, davalı Sendikanın davacı Şirket işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkisi olmadığının tespitine karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın itiraz başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerektiğini, müvekkili Bakanlıkça yapılan yetki tespitinde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesi hükümleri uyarınca, e-Devlet üzerinden yapılan sendika üyelik işlemlerinin esas alındığını, Bakanlık kayıtlarına göre başvurunun yapıldığı 13.12.2022 tarihi itibarıyla işyerinde 33 işçinin çalıştığı ve bu işçilerin 22 sinin davalı Sendikaya üye olduğunu (%66,66) resmî kayıtlara göre işyerinde toplu iş sözleşmesi için 6356 sayılı Kanun'un aradığı üye çoğunluğunu sağlayan Sendikaya olumlu yetki tespiti kararı verildiğini, davaya konu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın davacıya ait işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalamak üzere işyerinde çalışan işçi çoğunluğunun tespiti için, 13.12.2022 tarihinde davalı Bakanlığa başvurusu yaptığını, Bakanlıkça 16.12.2022 tarihli ve 205197 sayılı yazı ile; davacı Şirket işyerinde 13.12.2022 yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla 33 işçinin çalıştığı ve 22 işçinin müvekkili Sendikaya üye olduğu açıklanmak suretiyle toplu iş sözleşmesi yapmak üzere müvekkilinin yetkili olduğunun tespit edildiğini, davalı Sendikanın 13.12.2022 yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak üzere çoğunluğu bulunduğunu, bu durumun yetki analizi, üye kayıt fişleri ile sabit olduğunu, davacı Şirket tarafından dava dilekçesi ve ekinde tespitin eksik yapıldığına dair hiçbir somut delile yer verilmediğinden itirazın inceleme yapılmaksızın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmasını engellemek ve geciktirmek amacıyla kötüniyetli olarak bu davayı açtığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Şirketin (1009172.007) sicil numaralı Kadriye Mahallesi adresinde ve (1323126.007) sicil numaralı Belek Mahallesi adresinde olmak üzere iki işyerinin bulunduğu, olumlu yetki tespitin (1323126.007) sicil numaralı işyeri için yapıldığı, yetki tarihi itibarıyla bu işyerinde 33 işçi bulunduğu ve 22'sinin davalı Sendikaya üye olduğu, davacı Şirketin verdiği belgelere göre işletmenin tamamında 47 işçi bulunduğu, davalı Sendikanın 6356 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde aranan her iki çoğunluk şartını da sağladığı, davacının somut itirazının sayıya ilişkin olduğu, bu itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün kanuni ve hukuki gerekçeleri ile dayandığı maddi delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf nedenlerinin gerekçelendirilmeden reddedildiğini, müvekkili Şirkete ait şube adresinin ayrı bir işyeri olarak kabulü ile işletme toplu iş sözleşmesi yetkisine çoğunluğun belirlenmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin aynı işkolunda iki işyeri olmadığını, işyerinde çalışanların sendika üyeliğine başvurularının ... iradeleri dışında yapıldığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şu şekildedir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İşverenin farklı işkolunda yer alan başkaca işyerinin de yetki tespitinde nazara alınması gerektiği iddiası, esas itibarıyla itiraz konusu işyeri bakımından işkolu itirazı niteliğindedir. 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinde belirtilen açık düzenleme gereği, bu itiraz mevcut yetki uyuşmazlığında ileri sürülemez ve bu talep ancak bir sonraki dönem için geçerli olabilir. Diğer taraftan, hukuk devleti kavramı çerçevesinde hukuki belirlilik ve hukuki öngörülebilirlik ilkeleri nazara alındığında, uyuşmazlığın yetki tespiti için başvuru tarihindeki hukuki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği de tartışmasız olup bu anlamda olmak üzere, başvuru tarihi itibarıyla farklı işkollarında yer alan birim yahut işyerlerinin tek bir işyeri yahut işletme niteliğinde kabul edilmesi mümkün değildir. Nitekim işçi sendikasının Bakanlık kayıtlarına güvenerek örgütlenme faaliyetini yürüttüğü ve çoğunluk tespitine dair talepte bulunduğu gözetildiğinde, yetki tespit başvuru tarihinden sonra ileri sürülen işkolu itirazının dikkate alınması yukarıda belirtilen ilkelere aykırılık teşkil edecektir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.