Logo

9. Hukuk Dairesi2023/19990 E. 2023/20273 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep konusu fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hükmedilen faiz hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş tarihini takip eden süreçte imzalanan toplu iş sözleşmesindeki ücret düzenlemeleri dikkate alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu ancak davacı vekilinin ıslah talebiyle bu tarihten önceki döneme ilişkin talepte bulunduğu ve mahkemenin de bu talebe uygun hüküm kurduğu gözetilerek, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları da yerinde görülmeyerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/742 E., 2023/1989 K.

DAVA TARİHİ : 13.10.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 30. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/691 E., 2023/30 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi gereği geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karar bağlanan toplu iş sözleşmesinin idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakların belirlenmesinde esas alınacağının düzenlendiğini, bu düzenleme gereği davacının ücretine %4 oranında zam uygulandığını, davacının ücretinde indirim yapılmadığını, hizmet alım sözleşmelerinin kadroya geçiş tarihi itibariyle sona erdiğini, davacıya mevzuata uygun olarak ücret ödemesi yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde değişen alt işverenler nezdinde çalışırken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında kadroya geçirildiği, kadroya geçiş sırasında ücret ve haklarının korunduğu, davacının kadroya geçişi sırasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin belli bir yüzde oranında fazlası ibaresinin yer aldığı, 2019 yılı itibarıyla ücreti düşürülen davacının fark ilave tediye, ikramiye ve ücret alacaklarının bulunduğu, davalı işveren tarafından söz konusu fark alacaklara ilişkin ödeme yapıldığına dair belge sunulmadığının anlaşıldığı, arabuluculuk son tutanak tarihinin temerrüt tarihi olarak alınması, ikramiye alacağına ilişkin ise taleple bağlı kalınarak en yüksek işletme kredi faizini geçmemek üzere en yüksek mevduat faizinin uygulanması, alacakların arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve usule uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile birlikte 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü maddesi gereğince 02.04.2018 tarihinde kadroya alındığını, ücretinin alt işverende aldığı ücret olarak belirlenip kadroya alındıktan sonra toplu iş sözleşmesi uyarınca %4 oranında zam yapıldığını, ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiğini, hüküm altına alınan alacaklara uygulanan faiz türü ve başlangıçlarının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadroya geçiş sırasında imzalanan sözleşmede davacının ücretinin, asgari ücretin belli bir oranda fazlası olarak belirlendiği, davacının fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacağı bulunduğu, alacaklara uygulanan faiz türünde hata bulunmadığı, davalı ... tarafından iş sözleşmelerinin asgari ücretin belli bir fazlası şeklinde boş bırakılan kısmı sonradan doldurulması sebebiyle idari soruşturma başlatıldığı belirtilerek bekletici mesele yapılması yönünde talepte bulunulmuş ise de kimler hakkında soruşturma yapıldığına yönelik dosyaya somut bilgi ve belge ibraz edilmediği, yargılamanın sürüncemede bırakılmaması gerektiğinden bekletici mesele yapılması yönündeki talebin dikkate alınmadığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep konusu fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hükmedilen faiz hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 01.01.2021 tarihi ile bu tarihten sonraki dönem için dava konusu fark ücret ve fark ilave tediye alacak talepleri, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin “Ücret zammı” başlıklı 33 üncü maddesi ile "İlave tediye ve ikramiye" başlıklı 35 inci maddesi dikkate alınarak hesaplanmıştır. Ne var ki bu toplu iş sözleşmesi, dava şartı olan arabuluculuğa başvuru tarihinde henüz imzalanmış değildir. Arabuluculuk başvuru tarihindeki koşullar göz ardı edilerek 01.01.2021 tarihi ve sonrasına ilişkin fark alacak taleplerinin 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin ilgili maddelerindeki düzenlemeler dikkate alınarak hesaplanması hatalıdır. Ancak davacı vekili tarafından "31.12.2020 tarihine (dâhil) kadar olan hesaplama üzerinden ıslah yapıldığı" şeklinde açıklama yapılarak talebin artırıldığı ve fark alacakların bu talebe uygun şekilde hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Şu hâlde 01.01.2021 tarihi ve sonrası için hüküm altına alınmış bir alacak miktarı bulunmadığından; yukarıda belirtilen hatalı tespit ve hesaplama şekli bozma sebebi yapılmamıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle (2) numaralı paragrafta yapılan açıklamaya göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.