Logo

9. Hukuk Dairesi2023/20848 E. 2024/5620 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalı Bakanlıktan talep edilip edilemeyeceği ve dava şartı olan arabuluculuğun hangi alacaklar için gerekli olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk faaliyetinin, tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmesi gerektiği, son tutanak tarihinden sonra muaccel hale gelen alacaklar yönünden arabuluculuk şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın bu kısım yönünden dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1173 E., 2023/2151 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/190 E., 2021/208 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... (Bakanlık) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Uşak Devlet Hastanesinde çalışmakta iken ... İş Sendikasına üye olduğunu ve Yüksek Hakem Kurulu kararı ile 15.01.2017-31.12.2018 tarihleri arasında geçerli toplu iş sözleşmesi imzalandığını, işyerinde davalı ... Bakanlığının asıl işveren, diğer davalının ise alt işveren olarak faaliyet gösterdiğini, davalıların müvekkilinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını ödemekten kaçındıklarını ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden doğan çocuk, yakacak, öğrenim, bayram, gece zammı alacakları ile fark ücret, ikramiye, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde ve husumet itirazında bulunduklarını, davalı Bakanlığın ihale makamı olduğunu, işçi alacaklarına ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Gıda Soğuk Hava Tesisleri Sosyal Hizmetler Sanayi ve Ticaret Ltd Şti (... Gıda Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketin malzemeli yemek pişirme dağıtım ve bulaşık yıkama hizmet alım işini yüklendiğini, hizmet alım sözleşmesinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında olduğunu, davacının müvekkili nezdinde doğmuş tüm alacaklarının ödendiğini, talep edilen alacaklardan Şirketin değil asıl işveren Bakanlığın sorumlu olması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, ... İş Sendikası üyesi olduğu, tarafların arabuluculuk aşamasında anlaşmaya varamadığı ve yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının bulunduğu, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Bakanlık vekili; davalı İdarenin işveren sıfatının bulunmadığını, davacının kadroya geçerken feragat dilekçesi verdiğinden davanın reddi gerektiğini, toplu iş sözleşmesinin davacının üye olduğu sendika ile yüklenici firma arasında hüküm ve sonuç doğuracağını, müvekkili İdarenin toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, tüm alacaklardan yüklenici Şirketlerin sorumlu olduğunu, davacının davalı İdareden hiçbir alacağının bulunmadığını, faiz başlangıcına ve faiz türüne itiraz ettiklerini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı ... Bakanlığına bağlı Uşak Devlet Hastanesi yemekhanesinde yüklenici firma işçisi olarak çalıştığı, davacının 12.12.2014 tarihinde sendikaya üye olduğu, üye olduğu sendikanın taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin Yüksek Hakem Kurulu kararı ile 15.01.2017-31.12.2018 tarihleri arasında uygulanmak üzere karara bağlandığı, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden kamu işvereni olan Bakanlığın 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi kapsamında asıl işveren olarak sorumluluğunun bulunduğu, davacının alacaklarından feragat ettiğine dair herhangi bir belgenin sunulmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, ancak alacakların hak ediş tarihlerinin dosyadan anlaşılamadığı ve tüm alacaklara davalının en erken temerrüde düşürüldüğü arabuluculuk anlaşmama son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, diğer taraftan, davacının dava dilekçesi ile talep edilen alacaklara en yüksek mevduat faizi işletilmesini, ıslah dilekçesinde ise ıslah ettiği tüm alacaklara hak ediş tarihinden itibaren işletme kredi faizi yürütülmesini talep etmesine rağmen hükmedilen alacakların tamamına en yüksek işletme kredi faizi uygulanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Bakanlık vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Bakanlık vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının 15.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkının bulunup bulunmadığı, davalı Bakanlığın talep edilen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı ve hüküm altına alınan alacakların hesap dönemi hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca "Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.". Maddenin ikinci fıkrasında ise "...Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.

3. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası.

4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Bakanlık vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda davacı vekilince dava konusu alacaklarının eksik ödendiği iddiasıyla arabulucuya başvurulmuş; sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 11.04.2018 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 24.05.2018 tarihinde dava açılmıştır. Bununla birlikte hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki dava konusu alacaklara ilişkin hesaplamalar 24.05.2018 olan dava tarihine kadar yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise, tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir.

3. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen alacaklara yönelik arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.