"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1732 E., 2023/2284 K.
KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi
SAYISI : 2023/81 E., 2023/512 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Kömür İşletmeleri (...) Genel Müdürlüğüne bağlı linyit kömür üretiminde faaliyet gösteren ... Teknik Elektrik Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin (... Teknik Şirketi) çalışanı olduğunu, en başından beri davalının asıl işçisi olmasına rağmen muvazaalı olarak alt işveren işçisi gibi gösterilerek haklarının kısıtlandığını, toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini, davacının işyerinde imzalanan toplu ... sözleşmesinin tarafı olan Maden ... Sendikasına (Sendika) üye olduğunu ileri sürerek müvekkilinin baştan beri davalı Kurumun işçisi olduğunun tespiti ile ilave tediye alacağı ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işi anahtar teslim ... olarak verdiğini, ihale makamı olan Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, çalışanların ... ve talimatları ihaleyi alan firmadan aldıklarını, davacının Kurum işçisi olmadığını ve Kurumun tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir talebi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. İhbar olunan ... Teknik Şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin İdare tarafından açılan ihaleleri kazanarak kömür üretim işi yaptığını, davalı ile müvekkili Şirket arasındaki ilişkinin ihale usulü ile hizmet alımı işi olduğunu ve muvazaanın söz konusu olmadığını, davacının müvekkili Şirket çalışanı olduğunu, davacının Sendika ile müvekkili arasında imzalanmış olan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını ve herhangi bir hak kaybının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun sabit olduğu, davalı Kuruma ve Sendikaya yazılan müzekkere cevaplarından davacının Sendika üyeliğinin dava tarihinden önce davalı Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacının toplu ... sözleşmesinden ... alacak taleplerinin reddine; ancak davacı 6772 ... Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 ... Kanunla 6212 ... Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 ... Kanun) gereği ilave tediye alacağına hak kazandığından dava konusu ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmediği gerekçesiyle sendikal alacaklarından yararlandırılmadığını, davalı tarafın, davacının sendikalı olduğunu ve sendikal haklardan yararlanmasına dair talebi olduğunu bildiğini, sendika üyelik bildiriminin toplu ... sözleşmesinin imza tarihinden sonra üye olanlar bakımından zorunlu olduğunu, emsal dosyalarda aynı işyerinde çalışan işçilerin toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazandığını, ilave tediye ücretinin toplu ... sözleşmesi farkları eklenerek hesaplanması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, Kurumun ihale makamı olduğunu, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, Kurum personeli olmayan davacıya ilave tediye ödenmemesi gerektiğini, aksi takdirde ilave tediyenin asgari ücret üzerinden çalışılan süreye göre belirlenmesi gerektiğini, brüt ücret üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğunu, faiz başlangıç ve türlerinin hatalı olduğunu, alacakların net olarak belirlenmesi gerektiğini, yargılama gideri, arabuluculuk ücreti ve vekâlet ücretinin de hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; emsal dava dosyalarında alınan bilirkişi raporlarına göre davalı Kurumun hizmetin yürütülmesine ilişkin teknolojik imkân, araç, gereç ve ekipman itibarıyla ihbar olunan Şirketten daha üstün durumda olduğu, asıl işin alt işverene verilebilmesinin en önemli şartının verilen işin, işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olması şeklinde belirlenebileceği, ancak davalı ve ihbar olunan Şirket arasında 4857 ... ... Kanunu'na (4857 ... Kanun) uygun bir asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmadığından davacının başlangıçtan itibaren ... Genel Müdürlüğü işçisi olarak kabulünün doğru olduğu, buna göre İlk Derece Mahkemesinin ilave tediye alacağının kabulüne dair kararının isabetli bulunduğu, zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığı, davacının toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmasına yönelik talebi yönünden ise davacının Sendika üyeliğinin Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle toplu ... sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, dava konusu alacakların brüt meblağına hükmedilmesinin isabetli olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu ve herhangi bir hesap hatası içermediği, hükmedilen alacak kaleminde faizin niteliği ve faiz başlangıç tarihlerinde ve hükmün fer'i sonuçlarına ilişkin harç yargılama gideri, vekâlet ücreti düzenlemelerinde hatalı bir uygulamaya rastlanmadığı ancak bilirkişi İ.A. tarafından düzenlenen 14.10.2020 tarihli ilk raporda ilave tediye alacağının 39.456,48 TL olarak hesaplandığı, söz konucu rapora davacı vekilince itiraz edilmeyerek bu rapor doğrultusunda karar verilmesi için talepte bulunulduğu, alacağın ilk raporda 39.456,48 TL olarak hesaplanması, davacı vekilinin bu miktara göre karar verilmesini istemesi ve İlk Derece Mahkemesince bu çerçevede karar verilmesi, kararı sadece davalı tarafın istinaf etmesi hususlarının davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmasına yol açtığı, ancak bu kuralın ihlal edildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ile muvazaanın varlığı hâlinde gerçek işveren tarafından bağıtlanan toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşulları, talep konusu alacakların hesabına esas alınacak ücret ile hesaplama yöntemi, zamanaşımı, faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 4857 ... Kanun'un 2 nci maddesi ile 6772 ... Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 ... Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Dairemizin 15.09.2021 tarihli ve 2021/7688 Esas, 2021/11983 Karar ...; 23.02.2022 tarihli ve 2022/1773 Esas, 2022/2225 Karar ... kararları.
4. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.11.2016 tarihli ve 2016/26170 Esas, 2016/25527 Karar ... kararı.
5. 03.09.2022 tarihli ve 31942 ... Resmî Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta ilave tediye alacağına; dava dilekçesi ile arabuluculuk son tutanak tarihinden, ıslah dilekçesi ile ise dava tarihinden faiz işletilmesi talep edilmiş; İlk Derece Mahkemesince 04.01.2021 tarihli karar ile ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihinden faiz işletilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararı davalı vekilince istinaf edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak eksikliğin giderilmesi için dava dosyası İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir. Kaldırma kararının akabinde yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihlerinden faiz işletilmesine karar verilmiş; kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine karar Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş; ancak ilave tediye alacağına davalı aleyhine olacak şekilde dava tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiştir.
3. Davacı vekilince faiz başlangıç tarihi istinaf nedeni yapılmamış olmasına ve üstelik Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiş olmasına rağmen, davacı lehine olacak şekilde ilave tediye alacağına dava tarihinden faiz işletilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
4. Ayrıca davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin baştan itibaren davalı Kurumun işçisi olduğunun tespiti talebiyle birlikte bu sebeple ... fark ücret alacaklarını talep etmiştir. Davacının sözü edilen tespit talebi ayrı bir dava değil, eda davasında ele alınması gereken bir ön sorundur. Dolayısıyla ayrı bir dava gibi değerlendirilip ayrıca tespit hükmü kurulması hatalıdır.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2-a) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına, (2-b) numaralı bendinde yer alan “39.456,48 TL Brüt ilave tediye alacağının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine “39.456,48 TL ilave tediye alacağının, 10,00 TL'sinin 27.12.2019 olan dava tarihinden, bakiyesinin 23.11.2020 olan ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.