"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1322 E., 2023/2241 K.
KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 32. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/288 E., 2021/832 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket nezdinde 17.07.2006 tarihinde ambar elemanı olarak başladığı çalışmasına satın alma uzmanı sıfatıyla ... sözleşmesinin feshedildiği 18.01.2019 tarihine kadar devam ettiğini, davalı Şirkette yapılan çalışma düzenlemesinin 6 hafta ...'ta, 2 hafta ...'de şeklinde olduğunu, ...'de bulunduğu dönemlerde gerektiğinde çağrı anında işveren talimatı doğrultusunda çalıştığını; ücretinin, 6 haftalık ... çalışmasına karşılık günlük 170,00 USD + 3 öğün yemek + konaklama ve ulaşım masraflarının işveren tarafından karşılanması, yılda bir kez ortalama 1,25 aylık ücret tutarında ikramiye ödenmesi şeklinde olduğunu, ...'de çalıştığı dönemlerin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bildiriminin yapılmadığını, bu 2 haftalık ... çalışması için asgari ücretin altında cüzi bir ödeme yapıldığını, depo çalışması gerçekleştiği süreçte (2017/Şubat ayına kadar) Şirketin normal çalışma şeklinin haftanın 7 günü, 07.30-17.30 saatleri arasında olması gerekirken mesainin hiçbir zaman 18.00'den önce bitmediğini, ortalama olarak haftanın 4 gününde saat 19.00'a kadar uzadığını, kampta 24 saat çalışma gerçekleştiğini, vardiyalı çalışmalar nedeniyle haftanın 3 günü saat 20.00'den sonra dahi malzeme çekmeye gelindiğini, depo açılıp malzeme teslimi yapılmasının ise yaklaşık 1 saat sürdüğünü, 2017 yılı Şubat ayından sonra yine haftanın 7 günü 08.00 17.30 saatleri arasında Şirket çalışmasının söz konusu olduğunu, ancak satın alma sorumlusu olduğu için mesai sona ermesine karşın işyerinden ayrılamadığını, mesaisinin 18.00 gibi ancak sona erdiğini, yemeğe gidip geldikten sonra da ofise geri dönerek günlük raporlamaları yaptığını, sözleşme, raporlama, yazışma işlemleri nedeniyle bu çalışmasının da en az 1 saat sürdüğünü, satın alma biriminde 2 personel bulunduğunu, onun çalışmasının 4+4 hafta olarak gerçekleştiğini, bu personelin izinde olduğu 2 haftalık süreçte yalnız çalıştığını, bir personelin istifa etmesi, başka bir personelin sakatlanması sonucunda davacının ...'ta 5 haftadan fazla kalmasına neden olunduğunu, ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığını, hafta tatillerini kullanmadığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, tatil günlerine, bu günlerde çalışma yapılması hâlinde ödenecek ücretlere ilişkin olarak çalışılan ülke mevzuatının uygulanacağının kabul edildiğini ileri sürerek ücret farkı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ... ... genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, çalışma sürelerinin 08.00-17.00 arasında olduğunu, birer saat yemek arası ve ara dinlenmenin olduğunu, davacının çalışma sisteminin denkleştirme kurallarına uygun olduğunu, Yargıtay içtihatları gereği kendi isteği ile fazla çalışma yapan işçinin talebinin reddedilmesi gerektiğini, davacının ücreti günlük olarak ödendiğinden ... ... ve genel tatil ile hafta tatili dâhil çalıştığı bütün günlerin bedelinin eksiksiz olarak ödendiğini, davacının 01.09.2012 tarihinden itibaren, günlük ücret sistemine göre yalnızca çalıştığı günler için günlük ücrete hak kazandığını, çalışılmayan günler için davacıya ücret ödenmeyeceğini, taraflar arasında imzalanan SGK Genel Sağlık Sigortası Prim Ödemelerine Dair Mutabakat Protokolü ile günlük bazda yapılacak ücret ödemesi nedeniyle davacıya dinlenme süresi için yevmiye ödenmeyeceği ve fakat davacının ve ailesinin SGK ve ilgili kuruluşlardan alması gereken sağlık hizmetlerinde aksama olmaması ve genel sağlık sigortası primlerinin davacı tarafından düzenli yatırılabilmesi amacı ile davacıya fiilen çalıştığı ya da ücret tahakkuku olmayan dinlenme süresi içinde olduğu ayrımı yapılmaksızın her ay 30 gün üzerinden prim ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının çalışılmayan günlere ilişkin yapıldığını iddia ettiği ödemenin, çalışma karşılığı ödeme olmayıp yurt dışında çalışan tüm personele sunulan ek bir imkân/prim karşılığı yapılan bir ödeme olduğunu, bu hususta sözleşme ile mutabakat imzalandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, 01.09.2012 tarihli protokolle aylık ücretin kaldırılarak günlük ücret 152,00 USD karşılığı çalışmayı, ayrıca 42 gün çalışma 14 gün dinlenme şeklindeki düzenlemeyi kabul ettiği, dava dilekçesinde günlük ücret ile çalıştığını beyan etmesi ve irade fesadı iddiasında bulunmaması, irade fesadı iddiasını yönetimince ispatlayan delil sunulmaması, 01.09.2012 tarihli protokol imzalanmasına rağmen davacının aynı şartlarla ... sözleşmesi feshedilene kadar çalışmaya devam etmesi birlikte değerlendirildiğinde; davacının bakiye ücret talebinin yersiz olduğu, yıllık izin kullanma belgelerine göre davacının tüm çalışma süresi içinde toplam 73 gün izin kullandığı, ücretsiz izinli olarak geçirdiği günlerin yıllık ücretli izin olarak sayılamayacağı, tüm çalışma süresi içinde ise 210 günlük izin ... bulunduğu, 01.09.2012 tarihinden itibaren ücretin günlük ücret üzerinden olacağı konusunda anlaşma yapıldığı, bu tarihinden sonra ücret almadan izin kullandığı bu süreler için de davacının yıllık ücretli izin alacağın hesaplanması gerektiği; ancak davacının tüm çalışma süresi içinde kullanmış olduğu yıllık ücretli izin süresi, 01.09.2012/18.01.2019 tarihindeki hak edilen izin süresinden fazla olduğundan, davacının yıllık ücretli izin alacağının bulunmadığı, tanık beyanlarına göre fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığının anlaşıldığı, ancak ücretinin ödendiği işverence ispat edilemediğinden anılan alacakların yapılan indirimle hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; dosyada mevcut yurda giriş-çıkış kayıtları nazara alındığında, yolda geçen sürelerin de fazla çalışma hesabına dâhil edilmesi gerektiğini, bakiye ücret talebinin reddinin hatalı olduğunu, yıllık izin olarak kabul edilen sürelerde davacıya yapılan bir ücret ödemesi bulunmadığı gibi ileriye dönük yıllık izin kullanılamayacağını, hizmet süresinin bir döneminde kullanılan izinlerin, diğer dönemde hak kazanılan yıllık izin süresini aşması hâlinde dahi mahsup yapılamayacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacı tanığı E.A'nın müvekkili Şirket aleyhine aynı iddia ve taleplerle açılmış davası bulunduğunu, dosya kapsamında dinlenen tanıklardan hiçbirinin davacının her gün fazla çalışma yaptığını beyan etmediğini, hesaplamalar üzerinden %50 oranında indirim uygulanması gerektiğini, bilirkişi raporunda 14 saat olarak belirtilen fazla çalışma süresinin Mahkeme kararında 17,5 saat olarak gösterildiğini, davacının ... ... ve genel tatil ile hafta tatili günlerinde yaptığı çalışmalarına ilişkin ödemelerin eksiksiz olarak yapıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, hafta tatilindeki çalışmasının karşılığı olan günlük ücretin 1,5 katı olan bedelin 1 günlük kısmı ödendiğinden artık kendisine yarım yevmiye ödenmesi gerekeceğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içerisinde yer alan yurda giriş - çıkış kayıtları, dava dilekçesi ve cevap dilekçesi içeriği ile işçinin belirli periyotlar ile yurt dışı şantiyesinde çalıştığı ve 2 haftalık dönemler itibarı ile de ...'de bulunduğu, davacı ...'de bulunduğu 2 hafta için cüzi ödeme yapıldığını, bu ödemelerin çalışmalarını karşılamadığını ileri sürerek bakiye ücret alacağı talep etmiş olup çalışma şekline göre sadece çalıştığı günlere yönelik ücret aldığı, taraflar arasında imzalanan 01.09.2012 tarihli protokol de dikkate alındığında davacının ücret alacağının reddine ilişkin kararın yerinde olduğu, davacının yıllık izin sürelerinde ücret ödemesi yapılmadığını, 2012 yılına kadar da ücretlerinin tam olarak ödendiğini iddia ettiği, hizmet süresine göre hak kazandığı toplam izin günlerinden fazlasını 2012 yılından önce kullandığı tespit edildiğinden yıllık izin alacağının reddinde isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti hesabında hata yapıldığı, davacının haftanın her günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını belirten tanık beyanı bulunmadığından 08.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenmesi ile hafta sonu çalışması nedeniyle 1,5 saatlik fazla çalışmasın eklenmesiyle haftalık 10,5 saat çalıştığı gerekçesiyle resen hesaplama yapılarak davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun ise fazla çalışma ücreti alacağı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf sebeplerini tekrar ederek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı vekili de temyiz başvuru dilekçesinde istinaf başvuru sebeplerini tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücretinin tespiti ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ... ... genel tatil alacaklarının ispatı ve hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi,
2. 5718 ... Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 ... ... Kanunu'nun (4857 ... Kanun) 32, 41, 44, 46, 53, 54, 56 ve 59 uncu maddeleri
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir..
2. 4857 ... Kanun'un 59 uncu maddesinde, ... sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi hâlinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır.
3. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Sözleşmenin feshi hâlinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, ... sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin ... izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da ... sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
4. 4857 ... Kanun'un 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Yine önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan arta kalan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin ... belirlenir. İşçinin yukarıdaki fıkralar ve 55 inci madde hükümlerine göre hesaplanacak her hizmet yılına karşılık, yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanacağı düzenlenmiştir.
5. Yıllık izin ... anayasal temeli olan bir dinlenme ... olup, işçinin ... sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez.
6. Somut uyuşmazlıkta; yurda giriş - çıkış kayıtları, dava dilekçesi ve cevap dilekçesi içeriği ile işçinin belirli periyotlar ile yurt dışı şantiyesinde çalıştığı ve 2 haftalık dönemler itibarı ile de ...' de bulunduğu, çalışmanın 42 gün aralıksız çalışma 14 gün ücretsiz izin şeklinde belirlendiği anlaşılmaktadır. 4857 ... Kanun'un 56 ncı maddesine göre işveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinlerinin yıllık izne mahsup edilemez. Buna göre işverence 2010 yılı ve öncesinde davacının aylık ücretli olduğu zamanda aynı çalışma yöntemiyle 6 hafta çalışma 2 hafta dinlenme şeklinde kullandırılan izinlerin yıllık izin alacağından mahsubu hatalıdır. Gerek aylık ücretli olup hafta tatilini toplu olarak kullandığı 2012 yılı öncesinde ve gerekse sadece çalışılan gün için yevmiye ödenen 2012 yılı sonrası dönemde ücretsiz kullandırılan izinlerin yıllık izin hesabında dikkate alınmayacağı açık olduğundan davacının yıllık izin ücreti alacağının bu süreler dışlanarak hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddi isabetsiz olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.