Logo

9. Hukuk Dairesi2023/21529 E. 2024/3879 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı, buna bağlı olarak davacının haksız fesih tazminatı, işsizlik tazminatı ve yıllık izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı hakkında terör örgütü ile bağlantılı kayıt bulunmamasına rağmen, 2911 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan aldığı düşme kararı nedeniyle taraflar arasındaki ilişkinin zedelendiği ve sözleşmenin devamını engelleyici şüphenin oluştuğu, bu sebeple feshin geçerli nedene dayandığı, kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu, ancak haksız fesih ve işsizlik tazminatına hak kazanılmadığı, yıllık izin alacağının ise doğru hesaplandığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/83 E., 2023/391 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Suruç Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/367 E., 2021/1332 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 25.09.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ise de temyize konu miktar brüt 442.763,93 TL olup bu miktarın kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'yi aştığı anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kararın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 25.09.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen asıl kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Belediyede çalışırken iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini, çalıştığı sürede ve işten çıktıktan sonra herhangi bir terör örgütü ile bağlantısının bulunmadığını, bu hususta adli veya idari soruşturmasının bulunmadığını, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı haksız fesih tazminatı ve işsizlik tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Belediye çalışanı olmadığını, Belediyenin ihale makamı olduğunu, Belediyeye husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davacının iş sözleşmesinin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında terör örgütüyle bağlantı ve iltisakı bulunması sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshini sübuta erdirecek yeterli sebeplerin ispatlanamadığı, bununla birlikte davalı Belediyenin kamu kurumu niteliği göz önüne alındığında, terör suçunun devlete karşı işlenen ağır bir suç olması ve 15 Temmuz 2016 sonrası fesih gerçekleştiğinden ilçenin üst düzey idari amirlerinin imzalarının yer aldığı resmi bir belge ile en azından iltisak ortaya konulduğundan feshin makul bir şüpheye dayandığının kabulü gerektiği, buna göre davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, geçerli fesih sebebiyle davacının haksız fesih tazminatı ve işsizlik tazminatına hak kazanamadığı, dosyadaki belgelere göre davacının kıdemine göre kullanmadığı 189 gün yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu, izin karşılığı ücretinin ödendiği hususunun davalı tarafından ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; işyerinde 17 yıldır çalışan davacının terör örgütü ile bağlantısı olduğu nedeniyle iş sözleşmesine son verildiğini; ancak İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırmada davacının terör örgütü ile irtibat ya da iltisakı bulunduğuna dair belge ibraz edilmediğini, buna rağmen makul şüphe nedeniyle iş sözleşmesine geçerli nedenle son verildiği kabul edilerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işsizlik tazminatı ve haksız fesih tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ek rapor ve ıslah sonrası davalı tarafça sunulan yıllık ücretli izin belgelerine göre karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacı KHK ile işten çıkarıldığından talep ettiği alacak kalemlerinin davalı tarafından ödenmesinin mümkün olmadığını, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, alınan bilirkişi raporunun yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan hazırlandığını, hesap hataları yapıldığını, davacının kamu görevinden çıkarılma işlemine karşı başvuruda bulunduğu, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından başvurusunun reddine karar verildiği, bu kararın iptali için Ankara 24. İdare Mahkemesinin 2019/10517 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, bu davadan feragat ettiğini belirterek İlk Derece Mahkeme kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının terör örgütü ile irtibat ve iltisakı bulunup bulunmadığı yönünde İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Jandarma Genel Komutanlığına, Cumhuriyet Başsavcılığına, İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık, İstibarat, Harekat ve Bilgi Toplama Daire Başkanlığına yazılan müzekkerelere verilen yazı cevaplarına göre, davacı hakkında terör suçları kapsamında herhangi bir kayıt, bilgi ve belge bulunmadığının bildirildiği, adli sicil kaydında bir sabıka kaydına rastlanmadığı; ancak 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan davacı hakkında Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinde açılmış olan 2010/638 Esas sayılı dosyada; 07.06.2021 tarihli ve 2013/454 Karar sayılı karar ile düşme kararı verildiği, bu nedenle işveren ile davacı arasındaki ... ilişkisinin zedelendiği ve taraflar arasında sözleşmenin devamına engel teşkil edecek şekilde şüphe oluştuğundan davalı tarafından yapılan feshin geçerli nedenle yapıldığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına yönelik davalarının kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, davacının iş sözleşmesi geçerli nedenle feshedildiğinden haksız fesih tazminatı ve işsizlik tazminatı taleplerinin reddinin isabetli olduğu, davalı tarafça cevap dilekçesi ile yıllık ücretli izin belgelerine dayanıldığı anlaşıldığından sunulan belgeler ve dinlenilen davacı asıl beyanına göre yıllık ücretli izin alacağının doğru hesaplanarak hüküm altına alındığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesi için Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshinin geçerli bir nedeni bulunup bulunmadığı ile buna göre davacının haksız fesih tazminatı ve işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre işsizlik tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ile yıllık ücretli izin alacağının miktarı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 370 ile 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17, 53 ve 59 uncu maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36 ve 39 uncu maddeleri.

3. 14.07.2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 692 sayılı KHK'nın ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 25.09.2023 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Ek karar yönünden alınan temyiz harçlarının istek hâlinde ek kararı temyiz edene iadesine, asıl karar yönünden aşağıda yazılı temyiz giderinin asıl kararı temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.