"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak ve tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın esastan ve usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ... davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme neticesinde İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın esastan ve usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Muş Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde alt işveren işçisi sosyal hizmet uzmanı olarak çalışmaktayken yürürlüğe giren 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (696 sayılı KHK) 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçmesi gerekirken bütün şartları sağlamasına rağmen sürekli işçi kadrosuna geçişinin yapılmadığını, İdare Mahkemesince müvekkili lehine karar verilmesi üzerine Mahkeme kararı gereğince 08.04.2019 tarihinde 4/D kapsamında sürekli işçi olarak Muş Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde öğretmen statüsünde kadroya alındığını, davalı Bakanlık ve dava dışı alt işveren tarafından imzalanan ihale sözleşme ve şartnamelerinde ücretin asgari ücretin %35 fazlası olarak kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafından bu miktarın çok altında ödeme yapıldığını, bu nedenlerle müvekkilinin ücretinin davalı Kurum ve dava dışı alt işveren arasında imzalanan 17.07.2017 tarihli ve 2017/270485 ihale kayıt numaralı son hizmet alım sözleşmesi gereği her yıl düzenli olarak yapılan zamlara ek olarak asgari ücretin %35 fazlası olduğunun tespiti ile müvekkilinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslar'a göre ek ders alabileceğinin tespitine, ücret tespiti yapıldıktan sonra geçmişe dönük olarak müvekkilinin atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre zarfında mahrum kalmış olduğu eksik (ücret) ücret alacağının davalıdan tahsiline, atamasının yapılması gereken 02.04.2018 tarihi ile atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihi aralığında mahrum kaldığı ücret alacağının davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının usule aykırı olduğunu, eda davası açılması mümkün olan hâllerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının sosyal hizmet uzmanı olmadığını, sosyal çalışma görevlisi unvanı ile istihdam edildiğini, davacının kadroya geçerken sulh sözleşmesi imzaladığını, talebinin hem asgari ücrete gelen artıştan hem de toplu ... sözleşmesi ücret artışından mükerrer şekilde yararlanmaya yönelik haksız bir talep olduğunu, davacının kadroya geçen personele tanınan diğer haklardan da yararlandırıldığını ve ücretinin düşürülmediğini savunarak davanın öncelikle usulden reddine, aksi hâlde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının aylık ücretinin asgari ücretin %35 fazlası olduğuna ilişkin ve ek ders ücreti alabileceğine ilişkin tespit talebi yönünden; davacının bu yöndeki tespit taleplerine ilişkin inşai sonuç doğuracak eda davası açma hakkı bulunduğu hâlde tespit davası açması mümkün olmadığından bu talepleri açısından hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddi gerektiği, davacının atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihinden karar tarihine kadar mahrum kaldığı eksik ücretin tahsili ve 02.04.2018-08.04.2019 tarihleri arasına ilişkin eksik ücret alacağı talepleri yönünden; hizmet alım esnasında alt işveren ile İdare arasında yapılan sözleşmedeki asgari ücretin yüzdelik oransal miktarı üzerinden ücret belirlenmesinin kadroya geçtikten sonra hüküm ifade etmeyeceği, davacının kadroya geçiş sonrası davalı Kurum ile imzaladığı 08.04.2019 başlangıç tarihli sözleşmede de ücretin asgari ücretin oransal olarak üzerinde olacağı şeklinde bir madde bulunmadığı, bilirkişi raporunda davacının ücretlerine, Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulanan toplu ... sözleşmesinin uygulandığı ve yıllık %8 oranında zam yapıldığının tespit edildiği, dolayısıyla kadroya geçişten sonra eksik ödenen alacağı bulunmadığından davacının kadroya geçiş ile karar tarihi arasında doğmuş eksik ücret alacağının ödenmesi talebinin reddi gerektiği gerekçeleriyle davacının aylık ücretinin asgari ücretin %35 fazlası olduğunun tespiti ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslar'a göre ek ders alabileceğinin tespiti taleplerinde hukuki yarar bulunmadığından davanın ayrı ayrı usulden reddine, eksik ücret ödemesinin tahsiline ilişkin talebinin ve 02.04.2018-08.04.2019 tarihleri arasına ilişkin ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları tekrar etmekle beraber, müvekkilinin sözlü mülakat ve sınav esasına dayalı olarak herkes gibi eşit bir şekilde atamasının yapılmadığını, hakkı olmasına rağmen ancak İdare Mahkemesinde açtıkları davanın kazanılması üzerine kadroya geçirildiğini, atamasının yapılması gereken tarihle atamasının gerçekleştiği tarih arasında ciddi ve telafisi mümkün olmayan bir mağduriyetin oluştuğunu, buradaki taleplerinin eksik ücret alacağı değil bu mağduriyetin oluşmasından dolayı oluşan zararın tazminine ilişkin olduğunu, müvekkilinin sürekli işçi öğretmen olarak kadroya alınmasından sonra, davalı Kurum ile aralarındaki uyuşmazlıklarda ... mahkemelerinin görevli hâle geldiğini, dava açıldıktan sonra davalı Bakanlığın Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından ek ders ücreti ödenmesi hakkında yazı ile 08.03.2021 tarihinde Yönetmelik'te değişikliğe gidildiğini ve Yönetmelik'e "Adalet Bakanlığı ile Aile Çalışma Bakanlığında görev yapan sözleşmeli öğretmenlere" ibaresinin eklendiğini, bu nedenle sürekli işçi öğretmen olarak çalışan müvekkiline ek ders verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini ve davacı tarafından belirsiz alacak davası açılması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 08.04.2019 tarihinden karar tarihine kadar olan eksik ücret alacağı talebinin eksik ödeme bulunmaması sebebiyle reddinin yerinde olduğu, davacı ücretinin aylık asgari ücretin %35 fazlası olduğunun tespiti ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslar'a göre ek ders alabileceğinin tespiti talebi yönünden, davacının bu yöndeki tespit taleplerine ilişkin inşai sonuç doğuracak eda davası açma hakkı bulunduğu hâlde tespit davasına konu etmesi mümkün olmadığı dikkate alındığında bu taleplerinde hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davacının sürekli işçi kadrosuna atamasının yapılması gereken 02.04.2018 tarihi ile atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihi aralığında mahrum kalınan ücret alacağının tazminat olarak tahsiline ilişkin talep bakımından, bahsi geçen dönemde davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığının anlaşıldığı, bu talep bakımından uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 115 ... maddesinin ikinci fıkrası gereğince davanın yargı yolu caiz olmaması sebebiyle usulden reddi gerekirken esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, vekâlet ücretinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin esastan reddine, ancak kararda kamu düzenine aykırılık bulunması nedeniyle resen İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının aylık ücretinin asgari ücretin %35 fazlası olduğunun tespiti ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslar'a göre ek ders alabileceğinin tespiti taleplerinde hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden ayrı ayrı reddine, davacının atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihinden karar tarihine kadar olan ücret alacağı talebinin reddine, 02.04.2018-08.04.2019 tarihleri arasına ilişkin ücret alacağı talebi bakımından uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek davanın yargı yolu caiz olmaması sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar etmekle beraber, davacının açılan tespit davasında hukuki yararının bulunduğunu, davacının idari yargı davasından önce de sonra da işçi işveren ilişkisi içinde çalıştığını, ücretinin kadroya geçtikten sonra eksik ödendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın tümden kabulüne karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz ettiği husus bakımından bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücret ile ek ders alabileceğinin tespiti isteminde hukuki yararı bulunup bulunmadığı, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile 08.04.2019 tarihi ile dava tarihi arasındaki dönemde fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı, yargı kararı üzerine sürekli işçi kadrosuna geçişin yapıldığı 08.04.2019 tarihinden önceki dönemde mahrum kalınan ücret alacağının tazmini istemi bakımından yargı yolunun belirlenmesi ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 22 ve 62 nci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesi, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 115 ... maddesinin ikinci fıkrası ile 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.