Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2280 E. 2023/2368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı hakkında verilen yöneticilik görevine son verilmesi kararının iptali talebi üzerine, kararın usul ve hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararında hüküm fıkrasında yer alan "yöneticilik görevinden geçici uzaklaştırma" ibaresinin, dava dilekçesindeki taleple uyumlu olmayıp "yöneticilik görevine son verilmesi" şeklinde olması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1629 E., 2022/898 K.

DAVA TARİHİ : 26.09.2019

HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 47. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/245 E., 2022/47 K.

Taraflar arasındaki yöneticilik görevine son verilmesi kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Enerji Bir- Sen ... 6 No.lu Şubesinin 25.04.2019 tarihli 2. Olağan Genel Kurulunda yeniden şube başkanı olarak seçildiğini, davacının daha önce Genel Merkezin 20.01.2019 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulunda aday olduğunu ve seçilemediğini, böylece yönetime muhalif olarak kabul edildiğini, Genel Merkez tarafından şube başkanı olarak seçilmesinin engellenememesi üzerine Sendika Genel Merkezinin ....05.2019 tarihli ve 1524 sayılı kararı ile Genel Merkez Denetleme Kurulu tarafından denetime alındığını, oysa Şubenin 2018 yılı sonu itibarı ile denetiminin yapılıp raporunun sunulduğunu, ayrıca Genel Merkez Denetleme Kurulunun kendi denetimleri dışında Arda Bağımsız Denetim Danışmanlık ve Mali Müşavirlik AŞ'den rapor aldığını ve şubelerin denetiminin yapıldığını, Genel Merkez Denetim Kurulu tarafından 6 No.lu Şubenin 1. Olağan Genel Kurulda seçilen yönetiminin disipline sevk edildiğini, akabinde Genel Merkez Disiplin Kurulunun sadece şube başkanı olan davacıyı Ana Tüzük ve Disiplin Yönetmeliği'ne göre yetkisi olmadığı hâlde 02.08.2019 tarihli ve 1588 sayılı kararı ile yöneticilik görevine son verilmesi cezası ile cezalandırdığını, verilen cezaya itirazın Genel Merkez Yönetim Kurulunca reddedildiğini, Genel Merkez Denetim Kurulu ve Disiplin Kurulunun davacının yaptığı savunma ve sunduğu belgeleri incelemeden şubenin tüm kararlarının ... başına alınıp ve uygulanmış gibi Genel Merkeze muhalif olması ve potansiyel tehlike olarak görmeleri nedeniyle haksız ve hukuka aykırı olarak ceza verildiğini, Ana Tüzük'ün 32 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “... uyarma ve kınama cezası disiplin kurulunca, üyelikten çıkarma cezası hariç diğer disiplin cezalarının genel yönetim kurulu tarafından verilir.” şeklindeki açık hükmüne rağmen Denetleme Kurulunca ceza verildiğini ve bu cezanın Yönetim Kurulunca onaylandığını, Genel Merkez Denetleme Kurulu tüm hesap hareketlerini en ince noktasına kadar incelediği hâlde, Genel Merkez yöneticilerinin Şube hesabından 40,000,00 TL çekerek kullandıkları hususuna raporda yer vermediklerini, ayrıca Genel Merkez talebiyle Arda Bağımsız Denetim Danışmanlık ve Yeminli Mali Müşavirlik AŞ tarafından düzenlenen raporda da görüleceği üzere, Şube harcamalarının belgelendirilmesi ve Genel Merkeze gönderilmesi, muhasebe birimince muavin defterlere işlenmesi konusunda titiz davrandığının tespit edildiğini iddia ederek müvekkili ile ilgili yöneticilik görevine son verilmesi kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Sendikanın usulüne uygun olarak gerekli denetimleri gerçekleştirip denetimler sonucunda eylemleri neticesine göre davacıya disiplin cezası verdiğini ve yöneticilik görevine son verildiğini, yapılan denetimlerde harcamalara ilişkin fatura alınmaması, yapılan harcamaların sendikal faaliyet dışında olması, Şube Yönetim Kurulu kararı bulunmaması, harcama belgelerinin düzenli olarak Sendika Genel Merkezine gönderilmemesi, Sendikaya ait paranın davacının şahsi hesabında tutulması gibi sebeplerle şube yönetiminin disipline sevk edildiğini, 24.05.2019 tarihli Denetleme Kurulu raporunda görüleceği üzere, davacının başkanı olduğu Şubece gerçekleştirilen fiillerin Sendikayı zarara uğrattığının tespit edildiğini ve uygulanan disiplin cezasının yerinde olduğunu, davacının iddialarının aksine, Sendikanın muhalefeti sindirme ve susturma saiki bulunmadığını, savunma alınmadan disiplin cezası verildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Disiplin Kurulunun her husus hakkında hassas bir yaklaşımda bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendika Ana Tüzüğü'nün 32 nci maddesine göre aynı fiili işleyenler hakkında farklı cezaya hükmolunamayacağı, davacı ile aynı şubede görev yapan ve aynı eylemlere ilişkin disiplin soruşturmasına tâbi tutulan Şube Yönetim Kurulu üyelerinden bir kısmı için disiplin hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken bir kısmı için ise kınama cezası verildiğinin anlaşıldığı, davacıya disiplin soruşturmasına konu harcamalarına ilişkin kararlarda imzaları bulunan diğer Yönetim Kurulu üyelerinden daha ağır bir ceza verilmesini gerektirir nedenlerin davalı tarafından açıklanmadığı ve davacının farklı bir eylemde bulunduğu hususunda da delil sunulmadığından davacı hakkında verilen 08.09.2019 tarihli 1545 sayılı Genel Merkez Yönetim Kurulunun yöneticilik görevinden geçici uzaklaştırma kararının Sendika Ana Tüzüğü’nün 32 nci maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı hakkında tesis edilen cezanın davacının fiilinin ağırlığından kaynaklandığını, bilirkişi raporunun eksik hazırlandığını, davacının Sendika aidatlarını şahsi hesabına geçirdiğini, bu durumda Disiplin Kurulunun disiplin cezası tesis etmemesi hâlinde denetimin sağlanamayacağını, disiplin cezasının yerinde olduğunu, kaldı ki davacının 25.02.2022 tarihinde sendika üyeliğinden istifa ettiğini ve davanın konusuz kaldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yöneticilik görevine son verilmesi kararının Tüzük'ün 31 inci maddesinin (b) bendi gereği Genel Yönetim Kurulu tarafından verileceği, Disiplin Kurulu tarafından yöneticilik görevine son verilmesine karar verilemeyeceğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, davalı vekilince davacının sendika üyeliğinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden sonra 25.02.2022 tarihinde istifa ettiği bildirilmişse de istifaya ilişkin işlemin muhatabı olan davalı tarafça bir belge sunulmadığı, istinaf başvuru dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edildiği, istifaya ilişkin bir kabul de bulunmadığından bu istinaf sebebine itibar edilmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istifaya ilişkin bir belge sunulmaması ve istifaya ilişkin bir kabul bulunmadığına dair gerekçenin Mahkemenin eksik araştırmasından kaynaklandığını, davacı hakkında tesis edilen cezanın davacının fiilinin ağırlığından kaynaklandığını, bilirkişi raporunun eksik hazırlandığını, davacının Sendika aidatlarını şahsi hesabına geçirdiğini, bu durumda Disiplin Kurulunun disiplin cezası tesis etmemesi hâlinde denetimin sağlanamayacağını, Sendika üyesi olmayan davacı artık taraf olma ehliyetini kaybettiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacınınn hâlihazırda, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yargılandığını, davacının ... 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/602 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davada sunmuş olduğu 03.01.2023 tarihli ek savunma dilekçesinde ve son duruşma zaptında Sendikanın parasını şahsi hesabına geçirmiş olduğunu ikrar ettiğini, Sendika Tüzüğü'ne uygun olmayan ve 5237 sayılı ... Ceza Kanunu hükümleri kapsamında suç teşkil edebilecek nitelikleri haiz eylemler neticesinde uygulanan disiplin cezasının yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı hakkında tesis edilen yöneticilik görevine son verilmesi kararının usul ve kanuna uygun olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... Tüzüğü ve Disiplin Kurulları ve Disiplin Yönetmeliği'nin ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili hakkında 08.09.2019 tarihli ve 2545 sayılı yöneticilik görevine son verilmesi kararının iptalini talep etmesine karşın dava konusunun İlk Derece Mahkemesince hüküm fıkrasında yöneticilik görevinden geçici uzaklaştırma şeklinde nitelendirilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “yöneticilik görevinden geçici uzaklaştırma” ibaresinin çıkartılarak yerine “yöneticilik görevine son verilmesi” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.