Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2288 E. 2023/4413 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan ve sonrasında 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sonrası ücreti ile ilgili olarak açtığı alacak davasında ilave tediye alacağına uygulanacak faiz oranı ve davalı idarenin harçtan muafiyeti hususlarında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlave tediye alacağına, davacının talebi de olsa, bankaların mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranının değil, en yüksek mevduat faizini geçmemek üzere yasal faizin uygulanması gerektiği ve harçtan muaf olan davalı Bakanlık aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/164 E., 2022/894 K.

DAVA TARİHİ : 25.12.2020

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.10.2021 tarihli kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17.12.2021 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 24.02.2022 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacı tarafından ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının eksik ödendiği gerekçesiyle arabulucuya başvurulduğu, anlaşamama nedeniyle son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açıldığı, Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda hesaplamaların dava tarihi olan 25.12.2020 tarihi esas alınarak yapıldığı, arabuluculuk faaliyetinin ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan, son tutanak tarihi ile 25.12.2020 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretinin düşürülmediğini, mevzuata ve toplu ... sözleşmesine uygun olarak ödemelerin yapıldığını, hükmedilen faiz oranı ve faiz başlangıç tarihine itiraz edildiğini, dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arabuluculuk anlaşamama tutanağının düzenlendiği tarihten sonraki döneme ilişkin fark alacaklar yönünden dava şartının yerine getirilip getirilmediği, ilave tediye ücretine uygulanacak faiz türü ile harçtan muaf olan davalı Bakanlık aleyhine harca hükmedilmesi hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 vd. maddeleri, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü madesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun'da düzenlenen bir alacak olup bu alacağa uygulanması gereken faiz oranı yasal faizdir. Mahkemece ilave tediye alacağına, davacının talebi de gözetilerek en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere yasal faiz yürütülmesi gerekirken bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi hatalıdır.

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında davalı Bakanlığın harçtan muaf olduğu belirtildikten sonra bir alt bentte, davacının yatırdığı harçların davalı Bakanlıktan tahsiline hükmedilmesi de hatalıdır.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle” ibaresi hükümden çıkartılarak yerine “mevduata uygulanan en yüksek faizi geçmemek üzere yasal faiziyle” sözcüklerinin yazılması;

İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine; "6- Davacı tarafından peşin ödenen 345,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine," bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.