"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2453 E., 2022/1999 K.
Taahhüt Sanayi Ticaret Anonim Şirketi vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 23.08.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/298 E., 2022/235 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince talep konusu alacağın bir kısmı yönünden davanın kabulüne, bir kısmı yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle alacağın bir kısmı yönünden davanın kabulüne, bir kısmı yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacıyı temsilen ... Taşıma ... Sendikası vekili; davalı ... işçisi olan davacının ... Büyükşehir Belediyesine bağlı işyerlerinde otobüs şoförü kadrosunda süreklilik arz eden işlerde çalıştığını, davacının ... Taşıma ... Sendikası üyesi olup davalı Şirket ile ... Taşıma ... Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmelerinden yararlandığını, buna karşın davacıya toplu ... sözleşmeleriyle belirlenen ilave tediye alacağının ödenmediğini ileri sürerek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ilave tediye alacağı iddiasının dayanağının 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) olduğunu, 6772 sayılı Kanun'da ilave tediye ödemesi yapacak kurum ve kuruluşların belirlendiğini, davalı Şirketin özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir anonim şirket olması sebebiyle ilave tediye ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Şirketin dava dışı ... Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olduğu ve sermayesinin tamamının dava dışı Belediyeye ait olduğu, davacının ilave tediye alacağı talebini toplu ... sözleşmesi hükümlerine dayandırdığı, sendika üyelik fişine göre davacının davaya konu alacağının doğduğunu iddia ettiği dönemde toplu ... sözleşmesinin tarafı olan ... Taşıma ... Sendikasına üye olduğu, 01.05.2016-30.04.2018 ve 01.05.2018-30.04.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmelerinin ilgili hükümleri dikkate alındığında taraflar arasında 6772 sayılı Kanun'a atıf yapılarak ilave tediye ücreti ödeneceğinin kararlaştırıldığı, dolayısıyla taraflar arasında akdi bir ilave tediye alacağı düzenlemesi yapılmış olduğunun kabulü gerektiğinden davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı; davacının ıslah dilekçesinde asıl alacak ve dava tarihine kadar işlemiş faiz talebinde bulunduğu, davalı tarafça yargılama sırasında ilave tediye ücretlerinin ana para kısmının davacı tarafa ödendiği, dava tarihine kadar işlemiş faiz kısmının ise ödenmediği, davalı tarafça yapılan ödemenin öncelikle dava tarihine kadar işlemiş faiz hesabından mahsup edilerek bakiye kısmının ise ilave tediye alacağından mahsubu suretiyle bir kısım ilave tediye ücretinin kabulü ile fazlaya dair istemin davalı tarafça ödenmesi nedeniyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının Devlet tarafından kanun ve kanunun verdiği yetki ile idari işlemle kurulan, kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlardan olmayan ... Büyükşehir Belediyesinin hissedarı bulunduğu ve özel hukuk hükümlerine tâbi olan Şirket işçisi olması nedeniyle ilave tediyeden yararlanma hakkı bulunmadığını, davalı Şirketin 6772 sayılı Kanun kapsamına girmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ilave tediye alacağı işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden kaynaklandığından davalı Şirketin 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın davacının ilave tediye ücreti alacağına hak kazandığı kabulünün yerinde olduğu; ancak temerrüt tarihinin ve buna bağlı olarak temerrüt tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz alacağının hatalı belirlendiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yapılan hesaplama sonucunda bir kısım ilave tediye ücretinin kabulü ile fazlaya dair istemin davalı tarafça ödenmesi nedeniyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Şirket ile ... Taşıma ... Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmelerinde düzenlenen ilave tediye alacağının niteliği, davacının alacağa hak kazanıp kazanamayacağı, alacağa işletilecek faiz hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı ve 109 uncu maddeleri, 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 17, 33, 39 ve 51 inci maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) "Borçlunun temerrüdü" kenar başlıklı 117 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"...
Muaccel bir borcun borçlusu,alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse ,bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur.
..."
4. 6098 sayılı Kanun'un 388 inci maddesinin son fıkrası şöyledir:
"...
Faizin anaparaya eklenerek birlikte yeniden faiz yürütülmesi kararlaştırılamaz."
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki (7) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Belediyelerin hissedarı olduğu özel hukuk tüzel kişisi şirketlerin 6772 sayılı Kanun kapsamına girmedikleri ve işçilerine kanuni ilave tediye ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığı; ancak bu durumun söz konusu şirket işçilerine toplu ... sözleşmeleri ile akdi ilave tediye ödenmesine ilişkin düzenleme getirilmesine engel teşkil etmediği, nitekim somut uyuşmazlık konusu döneme ait toplu ... sözleşmelerinde de ilave tediyenin hesaplanması, unsurları ve ödenmesi bakımından 6772 sayılı Kanun'a yollamada bulunularak akdi ilave tediye alacağı kararlaştırıldığı, belirtilen toplu ... sözleşmesi hükümleri davacının 6772 sayılı Kanun'dan yararlanarak kanuni ilave tediye alabileceği anlamına gelmemekte ise de düzenleme kapsamında davacı işçinin ilave tediye olarak isimlendirilmiş akdi ikramiye alabileceği yönündeki Bölge Adliye Mahkemesi kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Dava dilekçesinde, ilave tediye alacağına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talep edilmiştir. Islah dilekçesinde ise asıl alacağa ilişkin miktar bakımından artırımda bulunulmuş olup ilaveten asıl alacağın Cumhurbaşkanınca belirlenen ödeme tarihlerinden dava tarihine kadar olan işlemiş faiz alacağının da davalı işverenden tahsili talep edilmiştir. 6098 sayılı Kanun'un 388 nci maddesinin son fıkrası uyarınca faizin anaparaya eklenerek yeniden faiz işletilmesi mümkün değildir.
4. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının talebi ile bağlı kalınarak 17.03.2020-20.08.2021 tarihleri arasında hak kazanılan ilave tediye alacağından dava açılmadan önce yapılan ödemeler dışlandıktan sonra 2020 yılı Temmuz ve Aralık ayları ile 2021 yılı Ocak ve Mayıs ayları alacaklarına hak kazanıldığı değerlendirilmiş ve ilave tediye alacağı miktarı hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken, davalının daha önce temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmaması sebebiyle akdi ilave tediye alacağına ilişkin olarak Cumhurbaşkanınca belirlenen ödeme tarihleri kesin vade gibi değerlendirilerek bu tarihlerden itibaren talep konusu dönemin sonu olan 20.08.2021 tarihine kadar olan işlemiş faiz alacağı da dikkate alınmıştır.
5. Davalı vekilinin istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda, ilave tediye alacağına ilişkin işlemiş faiz miktarı değerlendirilirken arabuluculuk son tutanak tarihi olan 08.03.2021 tarihini de aşacak şekilde 17.03.2021 tarihinden dava tarihine kadar olan süre dikkate alınmış olup ilave tediye alacağı yeniden hesaplanarak hüküm altına alınmıştır.
6. Dosya kapsamına davalının daha önce temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamıştır. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sebeple Bölge Adliye Mahkemesince son tutanak tarihi olan 08.03.2021 tarihinden de ileri olacak şekilde 17.03.2021 tarihinden itibaren hesaplama yapılması temyiz edenin sıfatına göre yerindedir.
7. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf yoluna başvuran davalı olmasına rağmen davalı aleyhine olacak şekilde, davacının ıslah dilekçesindeki talebi aşılarak ve faize faiz işletilmesi yasağına aykırı olarak hüküm altına alınan miktara dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “10,00 TL'sinin dava, bakiyesinin ıslah harç tarihi olan 15/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile” ibaresi çıkartılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.