"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin Kuveyt'teki işyerinde kalıp ustası olarak çalıştığını, 11.12.2018 tarihinde ... sözleşmesinin sona erdiğinin söylendiğini, ilişkisinin kesilerek ...'ye gönderilmesi için ... olarak verilen dilekçeyi el yazısı ile yazmasının istendiğini, bunun dışında da çok sayıda evrak imzalatıldığını, bu aşamada telefon ve bilgisayar üzerinden görüntülü olarak arabulucu olduğu söylenen bir ... ile görüştürüldüğünü ve bir kaç sayfa daha belge imzalatıldığını, haftanın yedi günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, ... ücretinin yarısından daha az bir miktarın yazılı olduğu evrak imzalatıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette 19.11.2017-01.12.2018 tarihleri arasında çalıştığını, davacı ile 11.12.2018 tarihli arabulucu anlaşma tutanağı ile dava konusu alacaklar konusunda anlaşıldığını ve davacının anlaşma tutanağını imzaladığını, bu belgenin ilâm niteliğinde olduğunu, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, ... sözleşmesinin davacı tarafından haklı neden olmaksızın istifa suretiyle sona erdiğini, davacı tarafça talep edilen faiz türüne ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arabuluculuk tutanaklarının sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli ilâm niteliğindeki belgelerden olduğu, sahteliği konusunda bir iddia olmadığı gibi fiil ehliyetsizliği, kısıtlılık hâlleri dışında irade fesadına dayalı iddiaların somut ve kesin delillerle ortaya konulması gerektiği, irade fesadının dosyada ispat edilemediği, bu kapsamda arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşılan konularda dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; ... sözleşmesinin devamı sırasında yapılan arabuluculuk faaliyetinin geçersiz olduğunu, işveren tarafından geriye dönük olarak davacının işten çıkışının bildirildiğini, tanık S.K'nın da pasaportunun işverende olduğunu ve işveren temsilcilerinin tehdidi ile tutanağı imzalamak zorunda kaldığını beyan ettiğini, buna rağmen Mahkemece tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, arabulucunun belirlenmesi ve arabuluculuk sürecine ilişkin bilgilendirme tutanağı ile sürece dair bilgi ve belgelerin eksik olduğunu, anlaşma tutanağının ibra niteliğinde olduğunu, istifa dilekçesinin de gerçeği yansıtmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... sözleşmesinin istifa ile sona erdiği, davacının dava dilekçesinde açıkça ileri sürmediği irade fesadına yönelik “baskı, yıldırma ve zorlama” iddialarıyla ilgili ispata yönelik olay anına ilişkin somut tanık anlatımları olmadığı gibi başkaca da delil sunulmadığı, arabuculunun tarafsız olmadığı iddiasının da ispatlanmadığı, tanık S. K. ile davacının fesih tarihinin aynı olmadığı, Yargıtay içtihatları uyarınca arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin düzenlemelerin uygulanmasının mümkün olmadığı, Mahkemece dava konusu taleplerin görüşüldüğü ihtiyari arabuluculuk tutanağına değer verilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek kararı temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının istifa iradesinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerli olup olmadığı hususları ile bunlara bağlı olarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davaya konu edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18 ... maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 20 nci maddesi ile 30 ila 39 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.