"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun esastan reddine, davacının başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.10.2016 tarihinden itibaren ... Şifahane unvanı adı altında faaliyet gösteren davalıya ait işyerinde hemşire olarak çalışmaya başladığını, 23.07.2020 tarihinde sözlü olarak işten çıkartıldığını, yazılı bir bildirim yapılmadığını, müvekkilinin işten ayrılış bildirgesinin 25 koduyla girildiğini, müvekkilinin günlük belirlenen programlarla hafta içi 12.00- 13.00 saat arasında çalışmaya başladığını, ... bitiş saatinin çoğu zaman 20.00-20.30'a kadar sürdüğünü, hafta sonu bir ... çalışmaya çağrıldığını, müvekkilinin sigortasının yarı zamanlı yapıldığını, ancak haftalık minimum 35 saat çalıştığını, fiili çalışma sürelerinin 4 yıllık çalışma süresi içerisinde birçok kez bunun üzerinde seyrettiğini, ücret ve fazla çalışma alacağı olarak yazılan taleplerin müvekkilinin yarı zamanlı istihdam edilip neredeyse tam zamanlı çalıştırılması karşısında çalıştığı saatlere karşılık gelen tutarların ödenmesi talebine yönelik olduğunu, müvekkilinin aylık ücretinin 2016 yılında net 1.600,00 TL, 2017 yılında net 1.750,00 TL, 2018 yılında net 2.200,00 TL, 2019 yılında net 2.700,00 TL ve 2020 yılında Ocak-Mart arası net 2.700,00 TL olduğunu, ücretlerinin elden ödendiğini, Nisan ayında başlayan pandemi döneminde kısa çalışma ödeneğine başvurulduğunu, davalı işverenin kısa çalışma ödeneğinin tam ücrete tamamlanacağı vaadini verdiğini, ancak müvekkiline ödeme yapmadığını, davalı işverenin bu süreçte müvekkiline 2020 yılı Nisan ayında net 1.300,00 TL (448 TL kısa çalışma ödeneği), Mayıs ayında net 1.400,00 TL (821 TL kısa çalışma ödeneği), 2020 yılı Haziran ayında net 1.700,00 TL (821 TL kısa çalışma ödeneği), Temmuz ayı ücreti net 900,00 TL (448 TL kısa çalışma ödeneği) tutarını ödediğini, pandemi döneminde ücretlerinin eksik ödendiğini, müvekkilinin hak ettiği yıllık izinleri kullanamadığını ve ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile hafta tatili, ... ... ve genel tatil, fazla çalışma ve yıllık izin ücretleri ile eksik ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görev ve husumet itirazları ile zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 2016 yılından işi bıraktığı tarihe kadar davalının kliniğinde çalıştığını, ... Şifahanenin müvekkilinin kliniği açmadan önce bilimsel çalışmalarını paylaştığı WEB sitesi olduğunu, davacının işverenine ihbarda bulunmadan işten çıkarılması için her türlü yolu denediğini, 17.07.2020 tarihinde kısmi çalışma ödeneği katkı payının hesabına yatmadığını bahane ederek müvekkilini başvuruda bulunmamakla suçladığını, yüksek sesle hakaretler ettiğini, hastaların çıkan bağrışmalardan rahatsız olduğunu, yaşananları müteakip davacının eşinin de kliniğe gelerek yüksek sesle hakaretler ettiğini, savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının davalıya en son işten çıkmak istediğini ve tarafına yıllık ücretli izin alacaklarının ödenmesini beyan ettiğini, davacının kendi isteğiyle işten çıkmak istediğinin tutulan tutanakla kayıt altına alındığını, davacının ... sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının çalışma süresi boyunca haftanın 5 günü çalıştığını, hafta sonu çalışmadığını, 12.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, davacının hafta tatili, ... ... ve genel tatil günlerinde çalışmadığını, yıllık ücretli izinlerini tam olarak kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı, tanık beyanları, puantaj kayıtları ve dosyadaki bilgi ve belgeler çerçevesinde davacının ödenmeyen ücret alacaklarının bulunduğu, hüküm altına alınan işçilik alacaklarına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili; davacının istifa ettiğini, kendi isteği ile ... sözleşmesini sonlandırdığını, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, kısmi süreli çalışan davacının haftada 30 saati aşan bir çalışmasının olmadığını ve ayda 11 ... çalıştığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacakların eksik hesaplandığını, özellikle işçinin 11 ... çalışmaya karşılık net ücretinin 30 ... gibi düşünülüp 30'a bölünerek bordrolarda düşük gösterildiğinin göz ardı edildiğini, bordroların hileli olduğunu ve bordrolarda davacının işe girerek imzaladığı sözleşme ve koşulları dikkate alınmadan günlük brüt ücretin düşük gösterildiğini, ... sözleşmesine göre davacının 2016 yılında aylık 82,5 saat yani aylık 11 günlük (günde 7,5 saat) çalışması karşılığı 1.400,00 TL net ücret alacağının kararlaştırıldığını, dolayısı ile aylık 11 günün üzerindeki çalışmanın ek ücrete tâbi olduğunu, buna göre davacının günlük ücretinin tespiti için aylık ücretin 11 yerine 30'a bölünerek belirlenmesinin hatalı olduğunu, 2020 yılına kadar iki kez zam ... davacının 2020 Temmuz ayında günlük brüt ücretinin 116,10 TL olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, bu miktarın günlük 316,64 TL kabul edilmesi gerektiğini, hükme esas alınan ek raporda da aynı hata devam ettirilerek üstelik günlük brüt ücret aylığa çevrilirken 2/3 oranı uygulanarak ücretin bir kez daha düşük hesaplandığını, aylık ücreti aşan çalışmaların doğrudan aylık 82,5 saati aşan çalışmalar üzerinden hesaplanması gerektiğini, sonuç itibarıyla ücretin hatalı hesaplandığını, yıllık ücretli izin alacağında da ücret hatalı kabul edilerek hesaplama yapıldığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanan 08.12.2016 tarihli belirsiz ve kısmi süreli ... sözleşmesinde aylık çalışma süresinin 82,5 saat olduğu, sigorta ... sayısının aylık çalışma saatinin 7,5 saate bölünmesi suretiyle bulunacak ... sayısına göre belirleneceği, işçinin aylık ücretinin net 1.400,00 TL olduğunun kararlaştırıldığı, davacıya ait sigortalı hizmet döküm cetveli incelendiğinde de aylık eksik ... nedenlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) Kod 24 (yarım çalışma ödeneği ve diğer nedenler) olarak bildirildiği, kararlaştırılan çalışma süresi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 13 üncü maddesi ve Yargıtayın yerleşik hâle gelen ilkeleri ile davacının da çalışmasının tam süreli olduğu yönünde açık bir istinaf sebebinin olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; ... sözleşmesinin kısmi süreli ... sözleşmesi olduğu ve puantaj kayıtları ile dosya kapsamına göre davacının kısmi süreli çalışan olduğu kanısına varıldığı, ... sözleşmesinde işçinin ayın 11 günü çalışacağı ve 11 ... için aylık ücretin 1.400,00 TL olduğunun kararlaştırılmış olmadığı, ... sözleşmesinde aylık ücret ayda 82,5 saat karşılığı belirlenmiş olup işçinin aylık sigortalılık ... sayısının belirlenmesinde çalışılan saatin 7,5 saate bölüneceğinin ifade edildiği, kararlaştırılan bu çalışma biçimine göre aylık 82,5 saat çalışma süresinin ayın günlerine farklı şekilde dağıtılmasının mümkün olduğu, sözleşmede kararlaştırılan çalışma ... sayısının belirlenmesi yönteminin Yargıtayın yerleşik hâle gelen ilkelerine de uygun olduğu; dolayısıyla davacı vekilinin aylık ücretinin 11 ... karşılığı olduğu ve bu ... sayısını aşan çalışmalar için ek ücret hesabı yapılması gerektiği ve günlük ücretin buna göre belirlenmesi yönündeki istinaf sebebinin yerinde bulunmadığı, ne var ki kısmi süreli çalışanın aylık ücretinin, asgari ücretin günlük çalışma süresine göre karşılığı belirlenerek tespitinin ancak ... sözleşmesinden ücretin belirlenemediği durumlarda söz konusu olabileceği, oysa somut uyuşmazlıkta, 82,5 saate kadar olan çalışma için aylık net ücretin 1.400,00 TL olarak belirlendiği, ücret bordroları ile ödenen ücret tutarının ise belirlenen bu miktar ile çeliştiğinin görüldüğü, SGK'ya bildirilen prime esas kazanç tutarının da 2018 yılının Ocak ayına kadar ... sözleşmesinde kararlaştırılan 1.400,00 TL ücretin altında kaldığı, sonraki dönemlerde de değişkenlik gösterdiği, bu sebeple hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ücret bordrosunda yazılı günlük ücret miktarına göre son aylık ücretin 3.483,00 TL olduğu, davacı kısmi süreli çalıştığından bu ücretten 2/3 oranında indirim yapılarak hüküm altına alınan alacakların brüt 2.322,00 TL aylık ücret üzerinden hesaplanması gerektiği kabulünün hatalı olduğu, diğer yandan dava dilekçesinde belirtilen yıllara göre zam oranının, davacı tarafından ispatlanamadığı, ancak davalı tarafından sunulan ücret bordroları incelendiğinde; günlük çıplak brüt ücretin 2016 yılının Aralık ayı bordrosunda 54,90 TL, 2017 yılı ücret bordrolarında 59,25 TL, 2018 yılı ücret bordrolarında 67,65 TL, 2019 yılı ücret bordrolarında önce 85,28 TL, Nisan ayından itibaren 116,56 TL, Ocak 2020 bordrosunda 125,89 TL olarak gösterildiği; o hâlde davacının 2016 yılı ücretinin aylık 82,5 saat karşılığı 1.400,00 TL olduğu ve diğer yıllarda da ücret bordrolarındaki günlük ücret artış oranına göre ücretin zamlandığı kabul edilerek 82,5 saat karşılığı ücret miktarının belirlenmesi gerektiği, bu oranlara göre davacının 82,5 saat karşılığı ücretinin yıllara göre zamlandığının kabul edilmesi gerektiği, şu hâlde net ücretin, 2017 yılı için 1.510,93 TL, 2018 yılı için 1.725,14 TL, 2019 yılı için önce 2.174,72 TL sonrasında ve 2020 yılı için de taleple bağlı kalınarak 2.700,00 TL olarak kabul edilmesi ve hesaplamaların bu kabule göre yeniden yapılması gerektiği, tüm dosya içeriği dikkate alındığında; ispat yükü üzerinde bulunan davalı işverence ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirmeyecek şekilde son bulduğunun ve davacının işten ayrılmak istediği savunmasının ispatlanamadığı anlaşılmakla; kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, kısmi çalışma ister haftanın bir veya bazı günleri çalışma şeklinde gerçekleşsin, ister her ... birkaç saat şeklinde olsun, işçinin işyerinde çalışmaya başladığı tarihten itibaren bir yıl geçince kıdem tazminatı hakkının doğabileceği ve izne hak kazanacağının kabul edildiği, hesaplamada esas alınacak ücretin ise işçinin kısmi çalışma karşılığı aldığı ücret olması gerektiği, açıklamalara göre ve istinaf sebepleri dikkate alındığında ücret miktarı dışında kıdem tazminatının hesabında isabetsizlik olmadığı, puantaj kayıtları ve dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının haftada 30 saati aşan çalışmalar yaptığının belirlendiği, haftalık 30 saatin aşıldığı bu dönemler için; haftalık 30 saati aşan çalışmaların tam süreli çalışma olduğu kabul edilerek 45 saat üzerinden, 30 saati aşmayan çalışmaların ise fiili çalışma süresi üzerinden ve aylık çalışma süresinin de ... sözleşmesine göre 82,5 saatten az olamayacağı gözetilerek taleple bağlı kalınmak suretiyle hesaplanması, ayrıca yapılan ödemelerin de mahsup edilmesi gerektiği, tanık anlatımları ve puantaj kayıtları ile davacının hafta tatili çalışmasının olmadığı, sadece 1 ... ... ... ve genel tatil günü çalışmasının olduğu, dolayısıyla çalışılan 1 tatil günü için hesaplama yapılmasında istinaf sebeplerine göre isabetsizlik bulunmadığı, kullanılan izinler ile yapılan ödemenin mahsubu dikkate alındığında, davacının yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığının saptandığı, kısmi süreli çalışmada fazla çalışma ücreti olmayacağı, davacının çalışmaları haftalık 45 saati aşmadığı için fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağı, öte yandan hesaplamanın 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre yapıldığı dönemde de hesaplamanın fazla sürelerle çalışma olarak değerlendirilmesinin de doğru olmayacağı, zira fazla sürelerle çalışmanın da tam süreli ... ilişkisi kapsamında ancak haftalık olağan çalışma süresinin 45 saatin altında belirlendiği hâllere münhasır olduğu, somut uyuşmazlıktaki çalışma biçiminde puantaj kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre fazla çalışma ücreti talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığı, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf nedenlerinin esastan reddi ile davacı vekilinin istinaf nedenlerinin yukarıda belirtilen gerekçelerle kısmen kabulüne karar verilerek, duruşmalı olarak yapılan istinaf incelemesi sırasında aldırılan ve dosya kapsamı ile Yargıtay içtihatlarına da uygun aynı zamanda denetime de elverişli olan 14.09.2022 tarihli bilirkişi raporundaki miktarlar doğrultusunda ve taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi için davacının başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili; davacının istifa ederek işten ayrıldığını kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmadığını, davacının kendisinin ayrılmasına dair işyerinde tutanak tutulduğunu ancak bu tutanağın incelenmediğini, istinaf yargılaması aşamasında alınan bilirkişi raporunun hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının ücret alacağı bulunmadığını, ücret bordrolarını ihtirazı kayıtsız imzaladığını, davacının çalışmalarının hatalı hesaplandığını, haftalık 30 saatin üzerindeki çalışmaların kısmi sürelerle çalışma olduğunu, kısmi süreli çalışmada belirlenen haftalık çalışma süresinin üzerindeki çalışmaların 45 saate kadar fazla süreli çalışma olarak hesaplanması gerektiğini, haftalık 30 saati geçtiği durumlarda saatlik ücretin, %25 zamlı olarak hesaplanabileceğini, davacının 2020/Nisan ayı sonrasında pandemi nedeni ile kısa çalışma ödeneğinden yararlandığını, haftalık 20,57 ve aylık 82,5 saat bile çalışılmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davacı vekili; istinaf yargılaması aşamasında alınan 14.09.2022 tarihli ... ve 10.11.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda davacı lehine hesaplanan eksik ücret alacağının, hatalı bir şekilde sanki talep fazla çalışma ücretiymiş gibi değerlendirilerek, koşulları oluşmadığından reddinin hatalı olduğunu, taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesinin göz ardı edildiğini, bu sözleşmeye göre aylık 82,5 saat, yani 1 ayda 11 günlük çalışma süresinin, davacının ... sözleşmesinde imza altına alınan aylık net ücretine esas çalışma süresi olduğunu, bu sürenin üzerinde gerçekleştirilen çalışmaların ücrete tâbi olduğunu, davalı ve davacı arasında imzalanan sözleşmeye göre davacının aylık 82,5 saat çalışması için net 1.400,00 TL ödenmesi gerektiğini, ancak davacının aylık 82,5 saatin üzerinde çalıştırıldığını, hem sözleşmede yer ... sürenin üzerinde çalıştığı süre için davacıya ücret ödenmediğini, hem de bordrolarda 82,5 saat, yani 11 günlük çalışmanın karşılığı olan ücretin 30 günün karşılığı gibi bordroda gösterilerek davacının net ücret, sigorta primi ve kıdem tazminatı yönünden maddi zarara uğratıldığını, istinaf yargılamasında alınan bilirkişi raporunda talepleri gibi ücret alacağının imza föyleri ve yapılan ödemelere göre hesaplandığını, yine kıdem ve ihbar tazminatının da doğru ücrete göre hesaplandığını, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin bu rapora göre karar vermediğini, davacının çalışma sürelerine esas ücret alacaklarının ... sözleşmesi, günlük devam çizelgelerine göre hesaplanarak hükmedilmesini talep ettiklerini, istinaf bilirkişi raporunda, bu taleplerinin haklı görüldüğünü, taleplerinin eksik ücret alacağı, kıdem ve ihbar tazminatlarının hesaplanması olduğunu, bu alacaklar istinaf bilirkişisi tarafından net bir şekilde anlaşılmışken Bölge Adliye Mahkemesinin değerlendirmesinde anlaşılamadığını, dolayısıyla özellikle eksik ücret alacağı yönünden hatalı kararı temyiz ettiklerini, taleplerinin istinaf aşamasında alınan bilirkişi ... ve ek raporuna uygun olarak hüküm kurulması olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının çalışma süresinin kısmi süreli çalışma olup olmadığı, aylık ücreti miktarının ve çalışma saatlerinin doğru tespit edilip edilmediği, dava konusu işçilik alacaklarının hesap yöntemi, davacının bu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ile ... sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 13, 17, 41, 44, 46 ve 63 üncü maddesi,
3. 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.