"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/260 E., 2022/276 K.
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/593 E., 2017/692 K.
KARAR : Asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; davacının davalı işveren bünyesinde değişen işverenler nezdinde sigortalı olarak gösterildiğini, davalı ile diğer işverenler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edildiğini, ... sözleşmesinin haksız feshi üzerine davacının davalı Şirketteki işe iadesine karar verildiğini, davacının süresinde işe başvurmasına rağmen işverence işe başlatılmadığını ileri sürerek kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatı, ücret, boşta geçen süre ücreti, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketin ihale makamı konumunda olduğunu, davacının davalı Şirketin çalışanı olmadığını, bu sebeple Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacıya fazladan bir çalışma yaptırılmayıp sunulan sözleşmeler ve eki niteliğindeki şartnamelerde belirlenen çalışma şartlarına uyulduğunu, bordrolarda belirtilen ücret miktarının gerçek ücret olduğunu, davacının işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2018 tarihli ve 2017/49 Esas, 2018/500 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9 Hukuk Dairesinin 31.03.2021 tarihli ve 2019/163 Esas, 2021/390 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.07.2021 tarihli ve 2021/6690 Esas, 2021/11313 Karar sayılı ilâmı ile özetle davacının ayda 20 gün çalıştığı ve çalışılan günler için işverence harcırah adı altında ödemeler yapıldığının dosya kapsamı ile sabit olduğu, hâl böyle olunca davacının gerçek ücretinin belirlenmesinde davacıya fiilen ödenen harcırah miktarları dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerektiği, fiilen ödenen harcırah tutarının belirlenememesi hâlinde ise bir günlük harcırah tutarının fiilen çalışılan gün sayısı (20 gün) ile çarpıldıktan sonra asgari ücrete ilave edilerek ikisinin toplamının davacının gerçek ücretini yansıttığının kabul edilmesi gerektiği, geçersiz fesih tarihindeki ücretin o dönemde geçerli asgari ücrete oranlanarak bu oranın başlatmama suretiyle fesih tarihinde geçerli asgari ücret ile çarpılması suretiyle son ücretin hesaplanmasının hatalı olduğu, yine aynı hatalı hesaplama yöntemi ile başlatmama suretiyle fesih tarihindeki geniş anlamda ücretin belirlendiği gerekçesi ile kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dairemizin bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının dava konusu alacaklara hak kazanmadığını, yapılan hesaplamalarda esas alınan ücrete ilişkin değerlendirmelerin hatalı olduğunu, giydirilmiş ücretin hatalı belirlendiğini, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti hesaplamalarının hatalı olduğunu, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu alacaklara ilişkin hesaplamalara esas alınacak ücretin tespiti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
T.H