"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2460 E., 2022/2263 K.
DAVA TARİHİ : 29.01.2019
KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kesinlikten reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/39 E., 2022/156 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 01.12.2020 tarihli ve 2019/59 Esas, 2020/584 Karar sayılı kararı; Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli ve 2021/3026 Esas, 2021/3265 Karar sayılı kararı ile kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili ve davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı dava dilekçesinde; davalı işyerinde 03.03.2015-08.01.2018 tarihleri arasında çalıştığını, çalışma saatlerinin 08.00-24.00 saatleri arasında olduğunu, hafta tatillerini çalışarak geçirdiğini, ... bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, ... sözleşmesi feshedildiği hâlde kıdem tazminatının ödenmediğini, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini, ödenmeyen 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ücret alacağı bulunduğunu, görevi olmadığı hâlde ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması sebebi ile maddi ve manevi tazminat talebinin olduğunu, son ücretinin net 1.750,00 TL, brüt 2.250,00 TL olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile maddi ve manevi tazminat alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ile maddi ve manevi tazminat alacaklarını talep etmiş, dava açmadan önce başvurulan arabuluculuk sürecinde anlaşamama üzerine düzenlenen arabuluculuk son tutanağında da bu kalemler yazılı olup bilirkişi raporu sonrası sunduğu ıslah dilekçesinde, yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını belirtip kendisi tarafından hesaplanan hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının davalı işyerinde çalışırken taraflarına daha önceden bilgi vermediği bir suçtan dolayı tutuklandığını ve cezaevine gönderildiğini, tutukluluğunun hükümlü olması ve uzun sürmesi nedeni ile kanunda işverene tanınan hak nedeniyle ... sözleşmesinin sonlandırıldığını, çıkışının da 27 çıkış kodu ile tutukluluk olarak bildirildiğini, bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını, davacının lojman sorumlusu olması nedeni ile çalışma saatleri dışında bir çalışması olmadığını, çalışma saatlerinin 08.00-16.00 arasında olduğunu, lojmanda kaldığı için de lojmanda kaldığı zamanları fazla çalışma gibi göstermeye çalıştığını, eğer fazla çalışma yapmış ise karşılığının serbest zaman izni olarak verildiğini, maddi ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya ait sigorta hizmet cetveline göre davacının 04.03.2015 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığı, bu çalışmasını çıkış yapılan 29.12.2017 tarihine kadar sürdürdüğü, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, ispat yükü üzerinde bulunan davacının fazla çalışma yaptığı iddiasını ispat edememesi nedeniyle fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerektiği, her ne kadar davacı tarafça maddi tazminat talebinde bulunulmuş ise de davacının 03.03.2022 tarihli celsede bu taleplerinin sürekli olarak fazla çalışma ve ağır koşullarda çalışmasından kaynaklandığını belirttiği, ağır koşullar altında çalıştığını dosya kapsamından ispatlayamadığından maddi tazminat talebinin reddi gerektiği, davacı ağır koşullarda çalışıp haksız olarak işten çıkartılması sebebiyle herhangi bir ruhi elem ve ızdırap yaşadığını ispatlayamadığından manevi tazminat talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi tarafından ....02.2020 tarihli celsede hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti talepleri yönünden tefrik kararı verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve davacı asıl tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili; ... sözleşmesinin tazminatı gerektirmeyecek şekilde sonlandığını, kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davacı asıl; kıdem tazminatına işletilen faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, fazla çalışma ücreti ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin de kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükümde kabul edilen tutar (5.868,80 TL) karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı (8.000,00 TL) kapsamında kaldığından davalının istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine, davacının iddia ettiği çalışma şeklinin vücut tamlığına ya da kişilik haklarına haksız bir saldırı olduğunu ispat edemediği, ancak hükümde kıdem tazminatına işletilen faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğu, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinden hangi tarafın sorumlu olduğunun hükümde gösterilmediği, kıdem tazminatında fazlaya ilişkin taleple (6.370,00-5.868,80=501,20 TL reddedildiği hâlde) ilgili hüküm verilmediği, hükmün (3) ve (4) numaralı bentlerinin çelişkili olduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; davalı işyerinde çalışma dönemi boyunca fazla çalışma yaparak çalıştığını, ... bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, emeklerinin yok sayıldığını, davalı tanıklarının yalan beyanda bulunduğunu, kıdem tazminatının faiz başlangıcının hatalı olduğunu, ücret alacaklarının kabulü gerektiğini, tehlikeli işlerde çalışması ve ağır ... yükü sebebiyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, davası yeniden görülerek tanıklarının dinlenmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının dava konusu fazla çalışma ücreti ile maddi ve manevi tazminat alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ve kıdem tazminatına işletilen faizin başlangıç tarihine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 34, 41 ve 63 üncü maddeleri, 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 51 ve 56 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı asıl tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.