"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2301 E., 2022/2161 K.
DAVALILAR : 1. ... Genel Müdürlüğü vekili
DAVA TARİHİ : 03.07.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/276 E., 2019/674 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ... (TTK) Genel Müdürlüğü yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle TTK Genel Müdürlüğü yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Kurumun maden ve işletme ruhsat sahası içinde muvazaalı şekilde kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisine dayalı olarak faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile alt işverenlerde işçi olarak çalışırken ... sözleşmesinin feshedildiğini, davalılar arasında rödovans ilişkinin bulunmadığını ve asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinin hak ettiği alacaklarının kendisine ödenmediğini ileri sürerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, fark ücret, ... bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ilave tediye ve kömür yardımı alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı TTK Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Kurumun işçisi olmadığını, işçilik alacaklarından davalı rödovansçı Şirketin ... başına sorumlu olduğunu, müvekkili Kurum ile davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin de bulunmadığını ayrıca alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... Gelik Mad. Nak. Orm. Ür. Gıda Pet. San. ve Tic. AŞ (Gelik Madencilik) vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin deneme süresi içinde davacı işçi tarafından feshedildiğini, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının işçilik alacaklarının ödendiğini, çalışması boyunca yıllık izinlerini kullandığını, ... bayram ve genel tatil çalışmasının ise olmadığını, diğer davalı ile rödovans sözleşmesi imzalandığını ve muvazaa olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanlarından ve dosyaya sunulan belgelerden; Şirket işçileri üzerindeki yönetim hakkının TTK Genel Müdürlüğü tarafından kullanılmadığı, TTK Genel Müdürlüğü tarafından kiraya verilenlerin yapılan işte kullanılan araç gereçler olmadığı, idari hizmetlere yönelik binaların veya arsaların kiralandığı ve TTK Genel Müdürlüğü tarafından yapılan denetimlerin sürekli olmadığı ve bu itibarla yapılan üretime yönelik bir denetim olmasının mümkün olmadığı, TTK Genel Müdürlüğüne tanınan yetkilerin denetim ve koordinasyon sınırlarını aşmadığının anlaşıldığı, sözleşmenin içeriğine ve uygulamasına bakılarak yapılan açıklamalar karşısında, davalılar arasında rödovans sözleşmesi olduğunun kabulü ile sonuca gidilmesi gerektiği ve muvazaalı bir ilişki bulunmadığı bu nedenle davalı TTK Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, bilirkişi raporu doğrultusunda diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kıdem tazminatı talebinin reddinin hatalı olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken talep artırım tarihinden faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, rödovans sözleşmesinin 3213 sayılı Maden Kanunu'na (3213 sayılı Kanun) aykırı olduğunu, Bakanlık izni bulunmadığını, rödovans sözleşmesinin geçerli olmadığını, asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, TTK Genel Müdürlüğünün maden sahasını terk etmediğini ve işten el çekmediğini, davalı Şirketin TTK Genel Müdürlüğünden bağımsız işletmecilik yapmadığını, asıl işveren olarak sorumlu olduğu hâlde husumetten ret kararının hatalı olduğunu, hukuken geçerli rödovans sözleşmesi bulunmadığına dair Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin ve ... Bölge Adliye Mahkemesinin kararları bulunduğunu, sözleşmenin 2004 ve öncesine ait olduğunu, 2010 yılında 3213 sayılı Kanun'un ek 7 nci maddesinde yapılan değişikliğin geriye etkili olmayacağını, ... ... Mahkemelerinden verilen kararlarda Yargıtayın TTK Genel Müdürlüğü ile Şirket arasındaki ilişkinin rödovans olmayıp asıl alt işveren ilişkisi olduğuna karar verdiğini; 3213 sayılı Kanun'da sık sık değişiklik yapılmasının sözleşmenin usul ve kanuna uygun olmadığını gösterdiğini, içtihat değişikliğine ilişkin gerekçe belirtilmediğini, davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre davalılar arasında (geçerli) bir rödovans sözleşmesi olduğu, geçerli bir rödovans sözleşmesinin varlığı durumunda, 24...2010 tarihi öncesi ve sonrası şeklinde bir ayrım yapılmaksızın ruhsat sahibinin, rödovansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı kabul edilmesinde bir hata bulunmadığı, bu nedenlerle TTK Genel Müdürlüğü yönünden davanın husumetten reddinin doğru olduğu, davanın kısmi eda külli tespit davası niteliğinde belirsiz alacak davası olduğu, davanın özelliği gereği alacağın tamamı için dava tarihinde zamanaşımının kesildiği, ancak tahsil amaçlı belirsiz alacak davasından farklı olarak dava dilekçesi ile istenen miktarlara dava tarihinden, arttırılan miktarlara ise talep artırım tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde, davalı Şirket yönünden hükmedilen miktar gözetildiğinde davacı lehine hükmedilen miktarlarda bir isabetsizlik görülmediği, davacının ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, kıdem tazminatı isteminin tarihsiz istifa dilekçesine değer atfedilerek reddinin yerinde olmadığı, davalı Gelik Madenciliğin karara karşı istinafı bulunmadığından bu Şirket aleyhine daha önce hüküm altına alınan miktarların yeni hükümde aynen korunması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı TTK Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalılar arasında yapılan sözleşme ile davalı Şirkete devredilen ve davalı Şirketin faaliyette bulunduğu üretim alanının gerçekte Maden İşleri Genel Müdürlüğünde Kurum adına ruhsat düzenlenmiş ayrı bir maden sahası olmadığını, yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, TTK Genel Müdürlüğünün maden sahasını terk etmediğini işten el çekmediğini, davalı Şirketin TTK Genel Müdürlüğünden bağımsız işletmecilik yapmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı Kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı Kurumun dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesi, 3213 sayılı Kanun'un "Hakların bölünmezliği, devir ve intikali" başlıklı 5 inci maddesi, ek 1 ve ek 7 nci maddeleri, ....11.2010 tarihli Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Tanımlar ve Kısaltmalar" başlıklı 4 üncü maddesinin "Rödövans Sözleşmesi" başlıklı (rr) bendi ile "Rödövans işlemleri" başlıklı 100 üncü maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun "Ürün Kirası" bölümünün "Tanımı" başlıklı 357 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.