Logo

9. Hukuk Dairesi2023/316 E. 2023/1406 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurum ile arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla, davalı kurumun taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarını talep etmesi üzerine, alacağın hesaplanmasına esas ücret, dava türü, zamanaşımı ve yargılama giderleri hususlarında ihtilafın doğması.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda, davacının ücretinin asgari ücretin iki katı olarak hesaplanması gerekirken, bordrolarda belirtilen ücretin üzerinde bir ücretin esas alınarak hesaplama yapılması ve bu hususun gerekçelendirilmemesi nedeniyle, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2232 E., 2022/2125 K.

DAVA TARİHİ : 27.12.2017

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/116 E., 2022/348 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Kömür İşletmeleri (...) Genel Müdürlüğüne bağlı linyit kömür üretiminde faaliyet gösteren ... Teknik Elektrik Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin (... Teknik Şirketi) çalışanı olduğunu, en başından beri davalının asıl işçisi olmasına rağmen muvazaalı olarak alt işveren işçisiymiş gibi gösterilerek haklarının kısıtlandığını, toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini, davacının işyerinde imzalanan toplu ... sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olduğunu ileri sürerek ücret farkı, ilave tediye ve toplu ... sözleşmesinden doğan alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işi anahtar teslim ... olarak verdiğini, ihale makamı olan Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, çalışanların emir ve talimatları ihaleyi alan firmadan aldıklarını, davacının Kurum işçisi olmadığını ve Kurumun tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir talebi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. İhbar olunan ... Teknik Şirketi vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı def'inde bulunduklarını müvekkilinin idare tarafından açılan ihaleleri kazanarak kömür üretim işi yaptığını, davalı ile müvekkili Şirket arasındaki ilişkinin ihale usulü ile hizmet alımı işi olduğunu ve muvazaanın söz konusu olmadığını, davacının müvekkili Şirket çalışanı olduğunu, davacının Maden-... Sendikası ile müvekkili arasında imzalanmış olan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını ve herhangi bir hak kaybının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini isteniştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Maden-... Sendikasına üye olduğu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun sabit olduğu, davalı Kurum ve Sendikadan gelen müzekkere cevaplarından davacının dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu ... sözleşmesinden yararlanma talebine ilişkin dilekçeyi 11.01.2021 tarihinde sunduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla ilgili Sendika tarafından davacının üyelik bildiriminin Kuruma yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacının ücret farkı ile toplu ... sözleşmesinden doğan alacak taleplerinin reddine; ancak ilave tediye alacağına hak kazandığından dava konusu ilave tediye alacağının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; Mahkemenin ilk kararı ile müvekkili lehine ilave tediyeye hükmedilmiş olmasına ve bu husus kaldırma kararı konusu olmamasına rağmen kaldırma kararı sonrası ilk kararda hüküm altına alınan miktarın altında ilave tediyeye hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ilave tediye alacağının hesaplanmasında toplu ... sözleşmesi kaynaklı haklarının dikkate alınması gerektiğini, davalı Kurumun muvazaalı işlemleri ile işveren sıfatını gizlediğini, müvekkilinin dava konusu dönemin tamamında ve toplu ... sözleşmesinin imzalandığı tarihte işyerinde örgütlü sendikanın üyesi olduğunu, dava konusu dönemin tamamında kesintisiz bir şekilde dayanışma aidatı ödediğini, müvekkilinin toplu ... sözleşmesi kaynaklı alacaklarının kabulü gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; zamanaşımı ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına karşı itirazlarını yinelediklerini, davacının açtığı bu davanın usul ve yasaya aykırı olup reddi gerektiğini, işverenin asıl işverene göre gerek kullanılan teknoloji gerekse araç ve gereçler bakımından daha üstün olması gerektiğinin de söylenemeyeceğini, bu nedenle muvazaa tespitini kabul etmediklerini, davacının ilave tediye ücretine hak kazanmadığını, hesabın da hatalı olduğunu, fiilen çalışılan günlere göre kıstelyevm hesabı yapılması gerektiğini, brüt ücret üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğunu, faiz talebi ile faiz başlangıç tarihleri ve faiz türlerinin hukuka aykırı olduğunu, harç, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekâlet ücretinden aleyhe olan bölümlerin kabul edilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına göre davalı Kurumun hizmetin yürürtülmesine ilişkin teknolojik imkânları, araç, gereç ve ekipmanları itibarıyla ihbar olunan Şirketten daha üstün durumda olduğu, asıl işin alt işverene verilebilmesinin en önemli şartının verilen işin, işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olması şeklinde belirlenebileceği; ancak davalı ve ihbar olunan Şirket arasında kanuna uygun bir asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmadığından davacının başlangıçtan itibaren ... Genel Müdürlüğü işçisi olarak kabulünün doğru olduğu, buna göre İlk Derece Mahkemesinin ilave tediye alacağının kabulüne dair kararının isabetli bulunduğu, davacının toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmasına yönelik talebi yönünden ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.....2021 tarihli ve 2021/6396 Esas, 2021/10706 Karar sayılı ilâmının emsal mahiyette olduğu, dosya kapsamına göre davacının sendika üyeliğinin Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle toplu ... sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, henüz Yargıtay 9. Hukuk Dairesince belirsiz alacağa ilişkin benimsenen görüş duyurulmadan önce açılan davanın esası hakkında karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, zamanaşımı def'inin gözetildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olup Kurum kayıtlarına ve bu arada sunulan ücret bordrolarına ve yasal düzenlemeye uygun olduğu ve herhangi bir hesap hatası içermediği, hükmedilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihi, harç, yargılama gideri konularında ve alacakların brüt ücret üzerinden hüküm altına alınmasında hatalı bir uygulama olmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ile muvazaanın varlığı hâlinde gerçek işverenin tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşulları ve hesaplamaya esas ücret miktarı ile alacağın hesaplanma yöntemi, dava türü, zamanaşımı, faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 107 ve 320 nci maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 inci maddesi.

2. 3213 sayılı Maden Kanunu'nun (3213 sayılı Kanun) 6552 sayılı ... Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un (6552 sayılı Kanun) 9 uncu maddesi ile 10.09.2014 tarihinde eklenen ek 9 uncu maddesi şöyledir:

"Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan 4. Grup madenlerden “Linyit” ve “Taşkömürü” çıkarılan işyerlerinde, yer altında çalışan işçilere ödenecek ücret miktarı 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi uyarınca belirlenen asgari ücretin iki katından az olamaz."

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

4. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.09.2021 tarihli ve 2021/7688 Esas, 2021/11983 Karar sayılı; 23.02.2022 tarihli ve 2022/1773 Esas, 2022/2225 Karar sayılı ilâmları.

5. Yargıtay(Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.11.2016 tarihli ve 2016/26170 Esas, 2016/25527 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya ait ücret bordrolarındaki günlük brüt ücret esas alınarak hesaplama yapıldığı, ilâmın İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer verilen 3213 sayılı Kanun'un ek 9 uncu maddesindeki düzenleme dikkate alınarak davacıya ait ücret bordrolarında 11.09.2014 tarihinden sonraki dönemde asgari ücretin iki katı tahakkuk edilmemiş dönemler için asgari ücretin iki katı olarak günlük yevmiye hesaplaması yapıldığı açıklanmak suretiyle 2014 yılından itibaren asgari ücret ve asgari ücreti iki katı miktarları belirlenerek tablo ile gösterilmiştir. Bu tabloda 2017 yılının birinci ve ikinci dönemi bakımından asgari ücretin iki katının 118,46 TL olduğu belirtilmiştir.

3. Davacıya ait ücret bordrolarının incelenmesinde 2017 yılına ilişkin bordrolarda günlük ücretinin 118,50 TL olarak belirlendiği ve bu ücretin asgari ücretin iki katına tekabül ettiği anlaşılmaktadır. Ancak bilirkişi raporunda 2017 yılının ilk altı ayında davacının günlük ücreti 127,39 TL; ikinci altı ayında ise 133,76 TL olarak kabul edilerek hesaplama yapılmış olup bu döneme ilişkin ödenen ücretin asgari ücretin iki katı olmasına karşın ücretin neden bordrolardan farklı bir şekilde dikkate alındığı bilirkişi tarafından belirtilmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu bu açıdan denetime elverişli olmadığından belirtilen hususun açıklığa kavuşturulması için hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.