"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2877 E., 2022/3058 K.
DAVA TARİHİ : 01.09.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/644 E., 2022/624 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının 01.04.2007 tarihinde Buldan İlçesinde bulunan davalı Bakanlığın alt işverenleri nezdinde çocuk yurdunda bakım elemanı olarak çalışmaya başladığını, 01.04.2018 tarihinden itibaren davalı Bakanlık bünyesinde istihdam edildiğini, ... sözleşmesinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik ve işçilik alacaklarının işyerinde yürürlükte bulunan davacının da üyesi olduğu ... Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikasının (... SAĞLIK-...) tarafı olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerine uygun olarak hesaplanıp ödenmemesi sebebiyle müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ev tipi sosyal hizmet birimlerinde çalışması sebebiyle 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) kapsamı dışında kaldığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının sürekli işçi dönemine geçmeden önceki tüm döneme ilişkin işçilik alacaklarından feragat ettiğini, bu sebeple davalı Bakanlığın sorumluluğunun bulunmadığını, işçi tarafından yapılan feshin haklı sebebe dayanmadığını, davacının talep konusu alacaklarının ... ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesine uygun şekilde ödendiğini, davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları bakımından belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dışı alt işverenler nezdinde 01.04.2007-31.03.2018 tarihleri arasında, davalı nezdinde ise 01.04.2018-27.07.2021 tarihleri arasında olmak üzere toplam 14 yıl, 6 ay, 4 gün kıdeme esas hizmet süresinin bulunduğu, davacının ev tipi sosyal hizmet biriminde çalıştığı, buna göre 6518 Sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (6518 sayılı Kanun) 14 üncü maddesi ile 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nda (2828 sayılı Kanun) yapılan değişiklik ile davacının 19.02.2014 tarihine kadar olan çalışmaların 4857 sayılı Kanun kapsamında kalmakla beraber bu tarihten sonraki çalışmalarının 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmeyen işçilik alacakları bulunan davacının ... sözleşmesini feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; ev tipi sosyal hizmet biriminde çalışan davacının 4857 sayılı Kanun'a tâbi olmadığını, görev itirazlarının dikkate alınmasını gerektiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın davacının çalıştığı Şirketlere tebliği gerektiğini, kıdem tazminatından Şirketlerin de sorumluluğunun ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğini, sürekli işçi kadrosuna geçmeden önceki işçilik alacakları için ayrıca rapor alınması gerektiğini, davacının sürekli işçi kadrosuna geçmeden evvel her türlü işçilik alacaklarından feragat ettiğini, müvekkili Kurumda 27.07.2020-02.08.2020 ve 02.08.2020-10.08.2020 tarihlerinde Covid-19 sebebiyle karantina uygulaması yapıldığını, bu sebeple çıkan fazla çalışmanın karşılığının ödendiğini, ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı bulunmadığını, 29 günlük yıllık izin ücreti alacağı bulunduğunu, önceki dönemlerin ise kullandırıldığını ya da ücretinin ödendiğini, çalışma koşullarında esaslı değişiklik olmadığını, bu sebeple feshin haklı nedene dayanmadığını, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava türü ile davalı Bakanlığın işçilik alacaklarından sorumluluğunun belirlenmesi, alacakların ispat ve hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 109 uncu maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
2. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde, 6518 sayılı Kanun'un 14 ve 15 inci maddeleri, 2828 sayılı Kanun'un 3 ve 16 ncı maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 22, 41, 42, 44, 47, 53, 57 nci maddesi, 6098 sayılı Kanun'un 393 vd. hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Taraflar arasındaki öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçişten önceki dönem yönünden sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında tanzim edilen sulh sözleşmesi ve feragat beyanının işçilik alacaklarına etkisi hususundadır. 375 sayılı KHK'nın 24 üncü maddesinde sürekli işçi kadrosuna geçiş için birtakım şartlar öngörülmüş olup bu şartlar arasında, işçilerin en son çalıştığı İdare veya Şirket ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı ... sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmek de bulunmaktadır. Dairemiz uygulamasına göre işçinin, sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasındaki feragat ve sulh beyanlarına hukuki değer atfedilmesi gerekmektedir.
3. Dosya kapsamına göre davacı işçinin, davalı Bakanlığın alt işvereni olan Şirketlerde çalışırken 375 sayılı KHK'nın geçici 24 üncü maddesi kapsamında 01.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçerek davalı Bakanlık bünyesinde çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında imzalandığı iddia edilen sulh sözleşmesi bulunmamaktadır. Buna rağmen Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın gerekçesinde, "Kadroya alınırken alınan sulh namedeki feragatin (o dönemde ... akdi feshedilmediğinden) feshe bağlı alacaklar üzerinde etkili olmadığı yine feshe bağlı olmayan taleplerin de hesaplanma dönemleri itibariyle, feragatten etkilenmediği değerlendirilmiştir." şeklindeki açıklamaya yer verilmek suretiyle davacının daha önce alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin verdiği feragat beyanının bulunduğu değerlendirilmiştir. Öncelikle davacının kadroya geçişi sırasında imzaladığı sulh sözleşmesinin ve daha önce alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin verdiği feragat beyanının bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması gerekir. Söz konusu feragat beyanının bulunduğunun ve geçerli olduğunun anlaşılması hâlinde, bu beyanlara davalı Bakanlık yönünden hukuki değer atfedilerek davacının sürekli işçi kadrosuna geçtiği tarihten önceki çalışma dönemi için fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından davalıdan talepte bulunamayacağı kabul edilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
4. Davacı vekili müvekkilinin işyerinde örgütlü bulunan ... SAĞLIK-... Sendikası üyesi olduğunu ve işçilik alacaklarının söz konusu Sendikanın tarafı olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Her ne kadar bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti alacağı ... SAĞLIK-... Sendikasının tarafı olduğu toplu ... sözleşmesine göre %60 zamlı ücret üzerinden, ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı da yine ... SAĞLIK-... Sendikasının tarafı olduğu toplu ... sözleşmesine göre toplam üç yevmiye üzerinden hesaplanmış ise de belirtmek gerekir ki, kadroya geçiş sürecinden evvel alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu ... sözleşmesinden yararlanmayan işçiler, 02.04.2018 tarihinde kadroya geçtikleri andan itibaren, herhangi bir sendika üyelik şartı aranmaksızın 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri kapsamına girerler. Somut uyuşmazlıkta davacının kadroya geçiş sürecinden evvel alt işverenin taraf olduğu bir toplu ... sözleşmesi olduğu yönünde iddia olmadığı gibi davacının üyelik tarihinin 28.....2018 tarihi olduğu, yani ilk defa kadroya geçiş sonrası Sendikaya üye olduğu anlaşılmaktadır.
5. Bu kapsamda fazla çalışma ücreti alacağı ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından 02.04.2018-31.10.2020 tarihleri arasındaki dönem için 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'ne göre değerlendirme yapılması gerektiğinin dikkate alınmaması hatalı ise de belirtilen toplu ... sözleşmesinde "Fazla çalışma ücreti normal ücretin %60 zamlısı olarak ödenir.
" ve "Kanunda belirtilen ... bayram ve genel tatil günlerinde yapılacak çalışmalar, önceden işçiye duyurulur. ... bayram, genel tatil günlerinde çalıştırılan işçilere çalıştıkları her bir gün için toplam 3 (üç) yevmiye ödenir." şeklinde düzenleme bulunduğundan aynı hükümleri ihtiva eden ... SAĞLIK-... Sendikasının tarafı olduğu toplu ... sözleşmesine göre yapılan hesaplama bu gerekçe ile yerindedir.
6. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda; toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre hesaplama yapılan dönem için ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı 3 yevmiye üzerinden hesaplanmıştır. Her ne kadar davacıya ait kimi aylara ilişkin ücret bordrolarında eksik gün üzerinden tahakkuklar bulunmakta ise de toplu ... sözleşmesine göre hesaplama yapılan döneme ait ücret bordroları ... ... incelenmek suretiyle davacıya çalışması karşılığı olmaksızın tahakkuk ettirilen bir yevmiye olup olmadığı belirlenmeli, varsa bu durumda toplu ... sözleşmesi gereği çalışma karşılığı olarak iki yevmiye ödenmesi gerekeceği hususu göz önünde bulundurularak ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı yeniden hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
7. Diğer yandan dava ve ıslah dilekçesi içeriği dikkate alındığında kısmi dava türünde açıldığı anlaşılan işbu davada; davacı vekili, 14.03.2022 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş olup davalı vekili ise 15.03.2022 havale tarihli dilekçesi ile yasal süresi içerisinde ücret taleplerinin tamamının zamanaşımına uğradığını savunmuştur. Dava dilekçesinde talep edilen miktar ve hesaplama dönemi dikkate alındığında, ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı bakımından ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınmaması da hatalı olmuştur.
8. Davacı vekili ıslah dilekçesinde, "Davacının izin alacağı dava açıldıktan sonra ödendiği için izin alacağı konusuz kalmıştır." şeklinde beyanda bulunmasına rağmen yıllık izin ücreti alacağını bilirkişi raporunda belirtilen miktar üzerinden ıslah etmiştir. Söz konusu açıklama davacı vekiline sorulmalı, yıllık izin ücretinin dava açıldıktan sonra ödenip ödenmediğine ilişkin kayıt bulunup bulunmadığı davalı taraftan araştırılarak yıllık izin ücreti alacağı yeniden değerlendirilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
....03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.