Logo

9. Hukuk Dairesi2023/322 E. 2023/2405 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekiline gerekçeli kararın tebliğinden itibaren kanunda öngörülen süre içerisinde istinaf başvurusunda bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2844 E., 2022/3051 K.

DAVA TARİHİ : 02.....2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2021/144 E., 2022/151 K.

Taraflar arasındaki arabuluculuk anlaşma belgesinin ve son tutanağın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 20.07.2022 tarihli ek kararla istinaf başvurusu süresinde olmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

Ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin mahiyetten reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 12 Nisan 2019 tarihinden itibaren davalıya ait işyerinde Beden Eğitimi ve Spor öğretmeni olarak çalıştığını, çalıştığı süre boyunca sözleşme ile belirlendiği hâlde ek derslerinin ücretlerinin, yapmış olduğu fazla çalışma ve fazla süreli çalışma alacakları, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini, sözleşme ile belirlenen ücretinin bir kısmının ücret, bir kısmının da ek ders ödemesi olarak davacının hesabına yatırıldığını, çalıştığı dönemde her zaman bir ücret alacaklı şekilde çalıştırıldığını, pandemi döneminde tam ve kesintisiz çalıştığı hâlde sigorta primlerinin eksik bildirildiğini, hem davacının hem de Kurumun zarara uğratıldığını, bu hususta şikâyet yoluna gidildiğini, davalı Kurumun davacının herhangi bir talebi olmadan ihtiyari arabulucuya başvurduğunu, dava konusu arabuluculuk sözleşmesinin davalının talebi ve zorlaması üzerine tutanağın okunmasına dahi izin verilmeyerek imzalatıldığını, sonrasında davacının çalışmaya devam ettiğini, aynı uygulamanın okulda başka öğretmenlere de yapıldığını öğrendiğini, davacının arabulucunun yanına defalarca gitmesi sonucunda ancak arabulucuk tutanağının bir suretini 26.05.2021 tarihinde alabildiğini, sözleşmeyi incelemesi sonucunda Burdur 2. Noterliğinin 31.05.2021 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmesini feshettiğini, arabuluculuk tutanağının kanuna uygun düzenlenmediğini, arabuluculuk süresinin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek, anlaşma belgesinin ve son tutanağın iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının 31.05.2021 tarihinde ... sözleşmesi devam ederken mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmediğini, bunun üzerine kendisine ihtarname gönderilerek ... sözleşmesinin feshedildiğini, çalıştığı sürede tüm ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiğini, arabuluculuk sürecinin kanuna uygun yürütüldüğünü, davacının ... hayatı tecrübesi dikkate alındığında arabuluculuk faaliyetinin anlamını ve önemini kavrayacak iradeye sahip olduğunu, arabuluculuk tutanaklarının sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli ilâm niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

2.Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 20.07.2022 tarihli ek kararla istinaf başvurusu süresinde olmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen ek kararın hatalı olduğunu, gerekçeli kararın tebliğinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, tebliğ zarfının üzerinde yer alan açıklama kısmında dosyanın karar numarasının yazılı olmadığını ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 03.07.2022 tarihinde gerekçeli kararı tebliğ alan davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesini 19.07.2022 tarihinde sunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin ek karara karşı istinaf talebinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.