Logo

9. Hukuk Dairesi2023/3530 E. 2023/3832 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının tarafı olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olup olmadığı ve muvazaa içerip içermediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, hizmet alım sözleşmelerinde belirtilen yardımcı işleri alt işverene bütünüyle devretmiş olması ve taraflarca işgücü ihtiyacına yönelik sayı ve görev tanımlaması yapılmasının işçi temini amacını taşımadığı değerlendirilerek, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının bu yönde onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

I. BAŞVURU

Başvurucular vekili dilekçesinde; müvekkilleri işçilerin davacısı olduğu ve davalı Elektrik Üretim Anonim Şirketi (...) ile alt işverenleri arasındaki muvazaanın tespiti ve bu muvazaa nedeniyle müvekkillerinin baştan itibaren ... işçisi olduğunun tespiti için açılan davalarda, İlk Derece Mahkemesince davaların kısmen kabulü ile davacıların 30.03.2013 - 23.12.2014 tarihleri arasında ... işçisi olduğuna karar verildiğini, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu sonucu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından İlk Derece Mahkemesi kararları ortadan kaldırılarak davaların reddine kesin olarak karar verildiğini, emsal işçiler tarafından aynı tarihte açılmış olan ve daha önce karar verilip kesinleşen ... Bölge Adliye Mahkemesinin 9. ve 15. Hukuk Daireleri tarafından verilen kararlar olduğunu, bu kararlara göre emsal sekiz işçinin dosyalarında muvazaanın kabulü ile müvekkillerinin ...'ın işçisi olduğuna karar verildiğini, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararların hukuka aykırı olduğunu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. ve 15. Hukuk Dairelerinin verdiği kararların hukuka uygun olduğuna ilişkin Yargıtay kararları bulunduğu belirterek uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU

... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 23.11.2022 tarihli ve 2022/7 Esas sayılı kararında; başvuru konusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. ve 15. Hukuk Dairesi kararları ile 17 başvurucunun dosyalarını inceleyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi talebi üzerine Başkanlar Kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda; başvuru konusu kararlar yönünden 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 35 inci maddesindeki şartların gerçekleştiği, kesinleşen davalar ile ilgili uyuşmazlığın giderilmesi yönündeki talebinin kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi ile 9. ve 15. Hukuk Dairesi kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Yargıtaya gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir.

III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

A. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 28.....2022 Tarihli ve 2022/811 Esas, 2022/1156 Karar Sayılı Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Şirket ile davacının nezdinde çalıştığı dava dışı yüklenici Şirket arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu, sözleşme ile işçi temini yapıldığı, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun (4628 sayılı Kanun) 15 inci maddesinin yürürlükten kalktığı 30.03.2013 tarihinden sonraki dönem bakımından asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvaazalı olduğu ileri sürülerek davacının davalı ...'ın işçisi olduğunun tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının emsal işçiye ödenen ücret üzerinden hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesinin istendiği, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair kararın davalı tarafından istinaf edildiği, davalı tarafın istinaf itirazına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın asıl işveren alt işveren arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplandığı, davacı işçinin davalı ... işyerinde dava dışı şirketler bünyesinde garson olarak çalıştığı, davalı ile dava dışı şirketler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin konusunun; alakart salonu, lokal, tabldot yemekhanesi, çay ocakları, misafirhane, bekar lojmanı hizmetlerinde ve sosyal site ile idari binaların genel temizliğinde çalıştırılmak üzere baş aşçı, aşçı, şef garson, garson, resepsiyon sorumlusu, bulaşıkçı ve temizlik işçisi ile işyeri sağlık birimlerinde çalışmak üzere yardımcı sağlık personelinden oluşan 1 yıl süreli hizmet alım işi olduğunun anlaşıldığı, hizmet alım sözleşmesinin konusu olan ve belirtilen görevlerdeki hizmetlerin, davalı ...'ın asli görevleri arasında olmadığı, dolayısıyla, söz konusu işin yardımcı ... niteliğinde bulunduğu, davalı ...'ın bu işleri, hizmet alımı yoluyla üçüncü şahıslara yaptırmasının mümkün olduğu, yardımcı işin bölünerek alt işverene verilmesinde mevzuat açısından bir engel bulunmadığı, davalı ...'ın kendi bünyesinde çalışan ve aynı işi yapan işçilerinin bulunmasının asıl işveren alt işveren ilişkisini kanuna aykırı ya da muvazaalı hâle getirmeyeceği, yardımcı işlerin tamamen veya bölünerek alt işverene verilmesinde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme gibi sınırlayıcı bir düzenlemenin de mevzuatta yer almadığı, diğer taraftan, davalı asıl işveren ...'ın işin düzenli ve sağlıklı yürütümü bakımından verdiği emir ve talimatların, alt işverenin yönetim hakkını ortadan kaldırıcı nitelikte olduğunun da söylenemeyeceği, anılan sebeplerle davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulduğu ve muvazaaya dayanmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında verilen hükümde davanın reddine dair kesin olarak karar verilmiştir.

B. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2022/866, 867, 868, 869, 870, 909, 937, 938, 982, 995, 1001, 1002, 1003, 1004, 1025 ve 1464 Esas Sayılı Kararları

Yukarıda esas numaraları verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında; aynı Dairenin 28.....2022 tarihli ve 2022/811 Esas, 2022/1156 Karar sayılı kararında belirtilen gerekçelerle davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulduğu ve muvazaaya dayalı olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında verilen hükümde davanın reddine dair kesin olarak karar verilmiştir.

C. ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 27.12.2021 Tarihli ve 2021/2378 Esas, 2021/2362 Karar Sayılı Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Şirket ile davacının nezdinde çalıştığı dava dışı yüklenici Şirket arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu, sözleşme ile işçi temini yapıldığı, 4628 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinin yürürlükten kalktığı 30.03.2013 tarihinden sonraki dönem bakımından asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvaazalı olduğu ileri sürülerek davacının davalı ...'ın işçisi olduğunun tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının emsal işçiye ödenen ücret üzerinden hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesinin istendiği, İlk Derece Mahkemesince muvazaanın kabulü ile davacının ...'ın işçisi olduğuna ve kıdem tazminatı talebinin kabulüne dair kararın davacı ve davalı tarafından istinaf edildiği, davalı tarafın istinaf itirazına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın asıl işveren alt işveren arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplandığı, İlk Derece Mahkemesinin yerinde bulunan gerekçesine göre davalının çeşitli ... alanlarında hizmet alımı yaptığı, araç ve gereçlerin davalı tarafından sağlandığı, yapılan işin uzmanlık gerektirmediği, emir ve talimatların davalı personelince verildiği, alt işverenler değişse de işçinin aynı yerde aynı şekilde çalışmaya devam ettiği, işyerinde davacıyla aynı işi yapan kadrolu işçilerin bulunduğu, aralarında ücret ve sosyal haklar dışında farkların olmadığı, işverenin hizmet alım sözleşmesi yoluyla işçi temini yaptığı, davalının amacının davacı işçiyi kadrolu işçilerin sahip olduğu haklardan yoksun bırakmak olduğu, davalı ile alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçe gösterilerek 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

D. ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2022/1448, 1850 ve 1851 Esas Sayılı Kararları

Yukarıda esas numarası verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında; aynı Dairenin 27.12.2021 tarihli ve 2021/2378 Esas, 2021/2362 Karar sayılı kararında belirtilen gerekçelerle davalı ile alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiştir.

E. ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 2019/2850, 2857, 2848, 2851 Esas sayılı kesin kararları

Yukarıda esas numarası verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında; ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 27.12.2021 tarihli ve 2021/2378 Esas, 2021/2362 Karar sayılı kararında belirtilen gerekçelerle davalı ile alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin yukarıda açıklanan kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlık; davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasındadır.

B. İlgili Hukuk

1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.

2. 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (3)üncü bendinde yer alan düzenlemeye göre “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.

3. 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”

4. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 4628 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi,

5. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası.

C. Değerlendirme

1. Alt işveren; bir işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren alanlarda ... alan ve bu ... için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin ... aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan ... kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin altı ve yedinci fıkralarına ilişkin değişiklik önergesinin gerekçesinde yardımcı işlerin herhangi bir sınırlama olmaksızın alt işverenlere verilebileceği belirtilmiştir. Gerek ... hukuku öğretisinde, gerek Yargıtay uygulamasında yardımcı işlerde alt işveren ilişkisinin, muvazaa oluşturmamak kaydıyla, bir koşul veya sınırlama söz konusu olmaksızın kurulabileceği kabul edilmektedir (Sarper Süzek, ... Hukuku, 19. Baskı, ..., 2020, s.161).

3. Başvuru konusu kararlara ait davalarda, dava dışı alt işverenler bünyesinde çalışan işçilerin, davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti ile feshe bağlı alacakları ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının tahsili için dava açtıkları anlaşılmaktadır. Bu davaların sonucunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulduğu ve muvazaaya dayanmadığı sonucuna ulaşıldığı hâlde ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. ve 15. Hukuk Dairelerince davalının hizmet alım sözleşmesi yoluyla işçi temini yaptığı ve davalı ile alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu yönünde karar verilmiştir.

4. Somut uyuşmazlık konusu dosyalarda davacı olan işçilerin davalı ...'ın asıl işi kapsamında çalışmadıkları hususu tartışmasızdır. Bir kısım işçilerin dosyalarında davalı ...'ın, tarafı olduğu hizmet alım sözleşmelerini işçi temini amacıyla yaptığı yönündeki kabulden hareketle asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun kabul edildiğinden, asıl işveren ...'ın hizmet alım sözleşmeleri ile güttüğü amacın değerlendirilmesi gerekir. Bu kapsamda, dosyadaki hizmet alım sözleşmelerinde belirtilen sözleşme konusu yardımcı işin alt işverene bütünüyle devredildiği görülmektedir. Taraflarca sözleşme konusu işin tanımlanması kapsamında ihtiyaç olan işgücüne yönelik sayı ve görev tanımlanmasının işçi temini sonucu doğurmayacağı, aksine davalının asıl işi olmayan işlerin bütünüyle dava dışı alt işverene devredildiği değerlendirildiğinden, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair kabulün isabetli olmadığı anlaşılmaktadır.

5. Bu açıklamalara göre başvurusu konusu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın, davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulduğu ve muvazaaya dayanmadığı yönündeki ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

V. KARAR

1. Uyuşmazlığın, davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulduğu ve muvazaaya dayanmadığı yönündeki ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda giderilmesine,

2. Dosyanın talepte bulunan ... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,

3. Karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemelerinin hukuk dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine gönderilmesine,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.