"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4158 E., 2022/4387 K.
DAVA TARİHİ : 12.08.2021
KARAR : Davalının istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf
başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/508 E., 2022/222 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı tarafın başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Somut uyuşmazlıkta 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin eksik ödendiği iddiasına bağlı fark alacak taleplerinin reddine karar verildiği, hüküm altına alınan alacakların ise davalı bakımından kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli ... sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu, ayrıca davacının pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan genelge çerçevesinde 7, 10 ve 15'er günlük nöbetler ile gece gündüz yirmi dört saat kapalı sistem çalıştığını, bu çalışma şeklinde fazla çalışma yaptığını ve ... bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını, gece çalışması da yaptığını; ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ücret politikasının hukuka uygun olduğunu ve davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmede asgari ücretin belirli oran fazlasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı ve ücret bordroları, puantaj kayıtları ile yasal mevzuat dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının kısmen kabulüne; diğer alacakların reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğunu, davacının ücretinin kadroya geçirilmeden önce asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden belirlendiğini, ayrıca fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacakları ile gece zammı alacaklarına ilişkin hesaplamaların hatalı yapıldığını, arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının hafta tatili ve fazla çalışma ücreti alacaklarının bulunmadığını, turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde işçinin yazılı onayının alınması şartıyla yedi buçuk saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabileceğini, denkleştirme esasına göre çalışma yaptırıldığını, bu sebeple fazla çalışma ücretine hak kazanılmadığını, hak kazanılması hâlinde tüm işçilere hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödendiğini; ancak işçilerin pandemi süreci çalışma şartlarında normal ... günlerini dahi doldurmadığından davacının hafta tatili ücretine hak kazanamadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmede asgari ücretin belirli oran fazlasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, ücret bordroları, puantaj kayıtları ile yasal mevzuat dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu; ancak davacının dava ve ıslah dilekçesindeki talepleri doğrultusunda dava dilekçesindeki talepleri yönünden temerrüt tarihi olan arabuluculuk son tutanak tarihi, ıslah dilekçesindeki talepleri yönünden ise taleple bağlılık ilkesi gözetilerek ıslah tarihi dikkate alınarak faize hükmedilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise belirtilen yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yenden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının ispatı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32, 34, 41, 42, 44, 46, 47, 61 ve 68 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki (7) ve (8) numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen söz konusu alacakların ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
4. Aynı ilkeler, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacağının ispatı bakımından da geçerlidir.
5. Davacı vekili dava dilekçesinde, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti ile gece zammı ücreti alacaklarının 02.04.2018 tarihinden itibaren, diğer alacakların ise 01.01.2019 tarihinden itibaren hesaplanmasını talep etmiştir.
6. İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan imzasız nöbet çizelgelerine göre davacının 2018 yılı Nisan ayı ile 2020 yılı Mart ayı arasındaki dönemde işyerinde üç vardiya hâlinde çalıştığı, gece vardiyasında 7,5 saati aşan bir çalışmasının olmadığı, 2019 ve 2020 yıllarının hemen hemen tamamında raporlu olduğu gerekçesiyle belirtilen dönemler için fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmadığı belirtilmiş olup nöbet listelerinin bulunduğu 2021 yılı Ocak ayı ile 2021 yılı Mayıs arasındaki dönemde 24 saat çalışmanın bulunduğu her gün için 3 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır.
7. Davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin talebinin 02.04.2018 tarihinden itibaren olduğu dikkate alındığında, eksik inceleme neticesinde hatalı değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Zira işveren tarafından sunulan işyeri kayıtlarında örneğin; 2018 yılı Ağustos-Eylül aylarında davacının 4,5 saat fazla çalışmasının bulunduğu, 2019 yılı Ocak dönemi için 1 saat fazla çalışmasının bulunduğu görülmektedir. Ancak söz konusu çalışmalarının karşılığının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'ne uygun şekilde tahakkuk ettirilerek ödenip ödenmediği hususu dosya içeriğinden denetlenememektedir. Zira bu çalışmalar bakımından herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. Benzer gerekçelerle hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından da 01.01.2019 tarihinden önceki döneme ilişkin denetime elverişli değerlendirmelerin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple davacının 02.04.2018 tarihinden itibaren fiili çalışmasının bulunduğu tüm kayıtların yeniden incelenerek davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı miktarının yeniden hesaplanması gerekir. Eksik incelemeye dayalı hesaplama hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
8. Davacının 02.04.2018 tarihinden itibaren gece zammı ücreti alacağına ilişkin talebi de söz konusu olup 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'nin ilgili düzenlemesine göre "Saat 20.00-....00 arasında yapılan çalışmalar gece çalışmalarıdır. Güvenlik görevlileri hariç bu saatlerde çalıştırılan işçilere ücretleri % 10 zamlı ödenir." Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 2019 ve 2020 yıllarının büyük çoğunluğunda raporlu olduğundan gece çalışmasının bulunmadığı belirtilerek herhangi bir hesaplama yapılmamıştır. Ancak dosyada yer alan işveren kayıtları incelendiğinde, davacının 2018 yılının farklı dönemlerinde farklı saatlerde gece çalışmasının bulunduğunun belirtildiği görülmektedir. 01.01.2019 tarihinden önceki dönem bakımından hiç değerlendirme yapılmadığından, söz konusu gece çalışması tahakkuklarının belirtilen düzenleme uyarınca %10 zamlı ücret üzerinden ödenip ödenmediği hususu da denetlenememektedir. Bu sebeple davacının talebi olan 02.04.2018 tarihinden itibaren tüm kayıtların dikkatlice incelenerek davacının gece zammı ücreti alacağının bulunup bulunmadığının da yeniden değerlendirilmesi gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
....03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.