Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4106 E. 2023/5604 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bankanın, çalışanlarının usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkin davada, davalıların sorumluluğu ve vefat eden davalı hakkında davanın reddine ilişkin kararın doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İşçinin kredi kullandırımı nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için kredi borçluları hakkında aciz vesikası alınması gerektiği ve mirasın reddi halinde terekeye karşı davaya devam edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Bankanın ... şubesinde çalışan davalılardan ... ...'ın şube müdürü, ..., ...'nin yönetmen, ...'ın yönetmen yardımcısı, ... ...'in servis görevlisi olarak görev yaptığını, davalıların görev yaptıkları dönemde kullandırdıkları bir kısım krediler nedeniyle yapılan teftiş sonucunda 31.01.2007-2 sayılı İdari Soruşturma Raporu'na göre Bankanın genel mevzuatına ve uygulamasına aykırı şekilde usulsüz kredi verildiğinin tespit edildiğini, davalıların yeterli teminat almadan ya da yeterli araştırma yapmadan kullandırdıkları krediler nedeniyle icra takipleri yapıldığını, bu takiplerde ödeme güçlüğü bulunduğunu ileri sürerek müvekkili Bankanın uğradığı zararın davalılardan sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... ..., ... ... Bahçesi, ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında iş ilişkisi mevcut olup görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğunu, müvekkillerinin kullandırdıkları kredilerin tahsilinin mümkün olduğunu, mevzuata aykırı kredi kullandırılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kullandırdığı kredi ile ilgili mevzuata aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.03.2017 tarihli ve 2017/88 Esas, 2017/284 Karar sayılı kararı ile; davalıların ... şubesinde çalıştıkları, zararın meydana geldiği yerin ... olması gerekçeleri ile Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.09.2017 tarihli ve 2017/22338 Esas, 2017/12812 Karar sayılı ilâmı ile; davacı Bankanın bir kısım davalıların davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olan Antalya iş mahkemelerinde açtığı davada Mahkemenin yetkili olduğu gözetilmeden yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ...'in yargılama sırasında vefat ettiği ve tüm mirasçılarının mirası reddetmesi nedeniyle bu davalı yönünden açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalıların mevzuata aykırı kredi kullandırmaları sebebiyle ödenmeyen kredi borçlarından sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili, dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek ve vefat eden davalı hakkında mirasın reddedilmesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulması talebi ile temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalılar ... ..., ... ... Bahçesi, ..., ... vekili; cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla birlikte vefat eden davalı yönünden davanın reddine karar verilmesinin müvekkillerinin sorumluluklarını da etkilediğini, ayrıca kullandırılan kredilerin tahsil kabiliyeti olup olmadığı yönünde herhangi bir araştırma yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kullandırılan krediler nedeniyle davalıların banka zararına neden olup olmadığı, sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ile yargılama sırasında vefat eden davalı hakkında davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 612 nci maddesi.

3. Dairemizin 25.03.2021 tarihli ve 2021/2125 Esas, 2021/6988 sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Dairemizin yerleşik hâle gelen içtihatları doğrultusunda, işçinin doğrudan veya dolaylı menfaat temini olmaksızın yeterli teminat almadan veya eksik araştırma sonucu tahsis ettiği krediler sebebiyle sorumlu tutulabilmesi için kredi borçluları hakkında usulüne uygun takiplerin yapılması ve icra takibinin aciz vesikasına bağlanması gerekmektedir.

2. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili davalıların yeterli teminat almadan veya eksik araştırma sonucu tahsis ettiği krediler sebebiyle davacı Bankanın zarara uğradığını belirterek talepte bulunmuştur. Bu hâlde Mahkemece davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği krediler hakkında icra takibi yapılarak borçlular hakkında aciz vesikası alınıp alınmadığı araştırılmaksızın hüküm kurulması hatalı olmuştur.

3. 4721 sayılı Kanun'un 612 nci maddesi uyarınca en yakın yasal mirasçıların, mirasın tamamını reddetmesi hâlinde reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre davacının terekeye karşı davaya devam etme hakkı bulunmakta olup bu yönde talebi bulunması hâlinde terekeye atanacak temsilci ile davaya devam olunmalıdır. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili 17.05.2022 tarihli duruşmada vefat eden davalının mirasçılarının mirası reddetmesi durumunda kayyum atanmasını talep etmiştir. Bu hâlde Mahkemece terekeye temsilci tayin ettirilerek yargılamaya devam edilmesi ve hüküm kurulması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.