Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4203 E. 2023/8728 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıya ait işyerinde alt işveren nezdinde çalışırken asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenden kaynaklanan alacaklarının bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin asıl işin kapsamında olup olmadığı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisi arasında muvazaa bulunup bulunmadığı hususlarının, endüstri mühendisi de içeren uzman bilirkişi heyeti marifetiyle yapılacak detaylı bir inceleme ile tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, eksik incelemeyle hüküm kuran Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı asıl işverenden ihale ... alt işverenler nezdinde ambar elemanı olarak çalıştığını, gerçekte davalının asıl işçisi olduğunu, satın alma ve malzeme yönetimi biriminin bir bütün olduğunu, ambar hizmetinin bölünmesinin mümkün olmadığını, hizmet alım sözlemelerinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek müvekkilinin ilk işe girdiği tarihten itibaren davalının işçisi sayılması gerektiğinin tespitine ve davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlandırılarak ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili İdarenin malzeme ambarları ... ve işlemleri hizmet alımı işi için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre ihaleye çıktığını, verilen işin yardımcı ... olduğunu, davacının ihale ... firmanın çalışanı olduğunu, muvazaa iddialarının haksız olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacının davalı işveren bünyesinde alt işveren şirketler nezdinde çalıştığı, davacının ambar işçisi olarak işletme ambarlarına gelen her türlü hammadde, mal ve malzemelerin ambara giriş, kayıt ve tesellüm işlemleri ile işletmenin personeli tarafından yapılan raflama, stoklama, yerleştirme, ambar göz kartlarına işlenmesi, ambara gelen soda vb. malzemelerin fabrikalara dağıtım işlemleri işinde çalıştığı, davacı işçinin yetkili asıl işveren işçisi mühendislerin idare ve denetiminde olduğu, yaptığı işin asıl işin bir bölümü olduğu, ... ve talimatları asıl işverenin yetkili mühendis amirlerinden aldığı, alt işverenin asıl işverenden bağımsız ayrı bir organizasyon gerçekleştirmediği, çalışanların sevk ve idaresinde herhangi bir fonksiyonunun olmadığı asıl işveren alt işveren ilişkisinin ve yapılan sözleşmenin muvazaaya dayalı olduğu, hesaplama dönemi itibarıyla sendikaya üyeliği olmayan davacının fark ücret talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; kamu işçisinin aldığı ücret ile alt işveren firma işçisinin aldığı ücretin farkının sadece toplu ... sözleşmesinden kaynakladığı kabul edilerek hüküm verilmesinin hakkaniyete aykırı düştüğünü, müvekkilinin sendikaya üye olmasına imkân verilmediğini, işyeri kodunun farklı bildirilmesi nedeniyle sendikaya üye olamadığını, ücret farkı alacağının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının çalışmış olduğu hizmet alım işinin asıl işe yardımcı ... mahiyetinde olduğunu, muvazaa tespitinin haklı olmadığını, asıl işveren alt işveren ilişkisinin hukuka uygun kurulduğunu, hizmet alım işinde muvazaa bulunduğuna yönelik kabulün isabetsiz olduğunu, davacının müvekkili Kurumun işçisi olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işyerinde bor ve türevi cevherlerin çıkarılıp üretilerek satışa hazır hâle getirilmesi işi yapıldığı, ... çıkarma, üretme ve satışa hazır hâle getirme süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde anılan depolama bölümlerinin asıl işin ayrılmaz bir parçası olduğu, belirtilen depolama işlemleri gerçekleşmeksizin ... çıkarma, üretme ve satışa hazır hâle getirme sürecinin yürütülmesinin mümkün olmadığı, ayrıca bu işler uzmanlık gerektiren bir ... de sayılamayacağından temelde alt işverene verilmesinin 4857 sayılı ... Kanunu’na (4857 sayılı Kanun) uygun düşmediği, davalıya ait işyerinde ... gelmiş ürünlerin depolanması, işlenmek için başka bölümlere taşınması ve buralarda depo alanlarında depolanması işlemlerinin asıl işin mutlaka yapılması gereken ancak uzmanlık gerektirmeyen faaliyetlerinden olup bu işlerin yapılmasında taşıma ve istif aracı olarak forklift kullanılmasının da bu işin doğal bir sonucu olduğu, davalıya ait işyerinde yapılan asıl ... dikkate alındığında ana üretim girdisi olan madenin ve yan üretim girdisi olan ambalaj malzemesi gibi malzemelerin işyeri bina ve bölümleri arasında forkliftlerle taşınması, istiflenmesi ve depolanması işlerinin asıl işin uzmanlık gerektirmeyen bir parçası niteliğinde olduğu, bu işlerin asıl işe yardımcı işler olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı ile davacının işçisi olarak çalıştığı dava dışı Şirket arasında muvazaa bulunduğu, davacı işçi sendika üyesi olmadığından ve dayanışma aidatı ödemediğinden toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı, davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 19 uncu maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi ile 11 ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için iki işverenin bulunması, mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin varlığı ve asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi hâlinde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme unsurunun gerçekleşmiş olması gerekir. Bundan başka asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanması veya daha önce asıl işveren tarafından o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulması gibi muvazaa kriterlerinin bulunmaması icap eder. Aksi hâlde alt işveren işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görecektir.

2. İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa, 6098 sayılı Kanun'da düzenlenmiş olup tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi ... iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini ... etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada, taraflar arasında üçüncü kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki ... amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bundan başka 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasında sözü edilen hususların, aksi kanıtlanabilen adi kanuni karineler olduğu kabul edilmelidir.

3. Somut uyuşmazlıkta davacı işçinin "... Bor İşletme Müdürlüğü İhtiyacı Olan Malzeme Ambarı ... ve İşlemleri Hizmeti Alımına Ait Sözleşme" kapsamında alt işverenler nezdinde çalıştığı, teknik şartnameye göre yapılacak işin "satın alma ve malzeme yönetim birimi malzeme ambarında 1 adet forklift, 1 adet akülü yükleme aracı, 1 adet kasalı kamyonet ve 12 kişi ile ambar ... ve işlemlerinin görülmesi" olduğu anlaşılmaktadır.

4. İlk Derece Mahkemesince verilen keşif kararı gereğince iki kişilik bilirkişi heyeti ile birlikte mahallinde yapılan inceleme neticesinde bilirkişilerce düzenlenen raporda, davalı işletmede yer ... ambar bölümünün satın alma ve malzeme yönetimi birimi içinde yer aldığı ve birimin ayrılmaz parçası olduğu, burada yapılan işlerin asıl ... niteliğinde olduğu ve yardımcı ... kabul edilemeyeceği, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de söz konusu raporun yetersiz ve hükme esas alınamayacak nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.

5. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 3 üncü maddesinde yardımcı ...; "işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl ... devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan ..." şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanım çerçevesinde davacının yaptığı işin asıl ... kapsamında olup olmadığı hususunda içerisinde endüstri mühendisi bilirkişinin de yer aldığı ... bir bilirkişi heyeti marifetiyle teknik yönden detaylı ve somut şekilde incele yapılması, buna göre muvazaa olgusunun bulunup bulunmadığı noktasında kapsamlı biçimde değerlendirme yapılarak neticesine göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.