"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.05.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı asıl ile davalı vekili avukat ... ... ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı asıl ile davalı avukatının sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sekiz yıl boyunca davalı Bankanın ... şubesinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile sorumlu müdür olarak çalışmakta iken 31.07.2014 tarihinde iş sözleşmesine son verildiğini, davalı Bankanın işe iade kararına rağmen davacıyı almadığını, brüt ücretinin aylık 21.203,59 TL olduğunu; Banka iç düzenlemeleri, teamül hâlini almış uygulamalar ve taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesi uyarınca çalışanlara her yıl Banka kârından belli oranda jestiyon prim ödemesi yapılmasına rağmen, davacının hak ettiği jestiyon primleri ödenmeden iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek jestiyon priminin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 02.08.2007-31.07.2014 arası şube müdürü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı Banka tarafından performansındaki düşüklükten ve ayrıca neden olduğu usulsüz işlemler sebebiyle feshedildiğini, jestiyon priminin işyerinde istikrarlı ve her zaman uygulanan işyeri şartı mahiyetinde bir ödeme olmadığını, şubenin kârlılık durumunun, dikkate alınan en önemli kriter olduğunu, şubenin kâr/zarar durumu dikkate alındığında 2010, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında ciddi anlamda zarar ettiğinin görüldüğünü, zarar ettiği yıllarda jestiyon talep edilemeyeceğini, şube müdürlerinin şube kârlılığı, ... düzeyleri ve performansları dikkate alınarak bu ödemelere hak kazanabildiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2010, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında şubelerin kâr/zarar tablolarına göre zararda olduğu görülen şubeler için jestiyon ödemesinin yapılmadığı, bazı şubelerin yıl sonunda kârda olduğu görülmekle beraber takip eden yılda şube müdürlerine jestiyon primi ödemesi yapılmadığı, bu durumda jestiyon primi ödenen dönemde şubelerin zararda olduğu ve genel müdür tarafından ilgili şube müdürlerine prim ödeme yapılmasına ... verilmediği, işyerinde ... miktarlı jestiyon uygulamasının olmadığı, jestiyon ödemelerinin; bütçe ayrılması + davacının bireysel performansı + banka kârlılığı + yöneticinin onayı gibi bağımlı ve bağımsız değişken şartlara tâbi olduğu, ödemenin yapılabilmesi için bu şartların tümünün birlikte gerçekleşmesi gerektiği, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde bu şartlardan, banka kârlılığı şartının gerçekleşmediği, kârlılık unsuru gerçekleşmeyen hiçbir şubede jestiyon ödemesinin yapılmadığı, yine davacıyla aynı durumda olan emsal çalışanlara da davacıdan farklı bir şeklinde jestiyon ödemesi yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının müdürü olduğu Şirketin 2013 yılında hedefinin de üzerinde kâr ettiğinin bilirkişi tarafından tespit edildiğini, 2013 yılı jestiyon priminin ödenmediğini, davalı Bankanın jestiyon prim ödemesinin işyeri uygulaması olduğunu, bunun bilirkişi tarafından da belirtildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Banka adına jestiyon ödemelerinin yapılmasının bütçe ayrılması, davacını bireysel performansı, banka kârlılığı, yöneticinin onayı gibi birtakım değişken şartlara tâbi olduğu, ödemenin yapılabilmesi için bu şartların tümünün birlikte gerçekleşmesi gerektiği, davacının daha önce de jestiyon primlerini almadığı yıllar olduğu, davacı ile aynı durumda olan emsal çalışanlara da davacıdan farklı bir şekilde jestiyon ödemesinin yapılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının jestiyon prim alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi,
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. T-Bank Bonus ve Prim Yönetmeliği 4.1 maddesi şöyledir:
“Bankanın yıllık hedeflerine ulaşması dikkate alınarak Müdür ve üzeri unvandaki yöneticilere, bireysel hedeflerini gerçekleştirme düzeyi ve gösterdikleri performansları dikkate alınarak bonus ödemesi yapılır. Ödenecek toplam prim tutarı Yönetim Kurulunun onaylamış olduğu bütçeyi aşamaz. Ödenecek toplam prim tutarı ve ödeme tarihi Yönetim Kurulu Başkanı ve ... Yardımcısının onayına tabidir. Her yöneticiye verilecek Bonus tutarı ilgili Genel Müdür Yardımcısının önerisi ve Genel Müdür onayı ile belirlenir.”
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir ... ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi sözleşme gereği olarak da verilebilir. İşçinin prime hak kazanması için işyerinde prim ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olması gerekmez. İşyerinde çalışılan süreyle sınırlı olmak üzere işçinin prim talep hakkı vardır.
3. Somut uyuşmazlıkta davacı her yıl Banka kârından belli oranda jestiyon primi ödemesi yapılmasına rağmen hak ettiği jestiyon primlerinin ödenmediğini belirtmiştir. Davalı taraf ise jestiyon primi ödemek için en önemli kriterin şubenin kâr/zarar durumu olduğunu, davacının şube müdürü olarak çalıştığı şubenin zarar ettiğini ve bu nedenle davacının bu primi talep edemeyeceğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının jestiyon primi almadığı yıllar bakımından 2010, 2012 ve 2014 yıllarında şubenin zarar ettiği, 2013 yılı bakımından ise şubenin yılı kârla kapattığı, ancak 2014 Mart ayında kârın zarara döndüğü, primin ödemesinin yapıldığı Nisan 2014 ayı itibarıyla bu primin ödenmediği tespit edilmiştir.
4. Davacının çalıştığı şubenin zararda olduğu yıllar bakımından jestiyon primine hak kazanmadığının tespiti yerindedir. Ancak jestiyon priminin yıllık kâra göre belirlendiği ve ödendiği, buna göre 2013 yılı bakımından şubenin yılı kârla kapatması dikkate alındığında davacının bu yıl bakımından jestiyon primine hak kazandığının kabulü gereklidir. Hâl böyle olunca davacının 2013 yılı bakımından jestiyon prim alacağına hak kazandığının kabulü ile alacağın hüküm altına alınması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.