"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2020/12 E., 2022/57 K.
DAVA TARİHİ : 21.03.2014
KARAR : Davalı ... AŞ yönünden davanın husumet yönünden reddi, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ... davalı ... ve ... ... Şirketi vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... ... ve HES inşaatında 23.02.2010 - 20.12.2013 tarihleri arasında çalıştığını, işlerin azalması gerekçe gösterilerek ... sözleşmesinin feshedildiğini ve ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatili ücreti ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; ihale makamı konumunda bulunduklarını, faaliyet konuları arasında inşaat yapma işi olmadığını, eser sözleşmesi ile diğer davalı Şirketlere bırakılan bir inşaat işi bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili, davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Davalı ... ve ... ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacı işçinin tüm alacaklarının ödendiğini, davacının müvekkili Şirketten başkaca herhangi bir alacağı bulunmadığını, iddia edilen çalışma düzeninin insanın dayanma gücüne ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı ... AŞ'in asıl işveren olarak dava konusu alacaklardan sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.....2015 tarihli ve 2014/46 Esas, 2015/141 Karar sayılı kararı ile; bilirkişi raporu, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, işyeri dosyası, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 23.02.2010 - 20.12.2013 tarihleri arası çalıştığı, davalı ... AŞ'nin ihale makamı olduğu, ihale makamının işçilere karşı ücret alacakları bakımından diğer işverenler ile birlikte sorumlu olduğu, diğer talepler açısından ihale makamının sorumlu bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı ... AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 27.09.2017 tarihli ve 2017/39755 Esas, 2017/19580 Karar sayılı kararıyla; davalılar arasındaki ilişkinin ortaya konulması konusunda yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, ihale konusu işin, davalı ... AŞ'nin faaliyet alanına ilişkin asıl veya yardımcı ... kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve işin tamamının anahtar teslimi ile verilip verilmediği açıklığa kavuşturularak sonucuna göre bir karar verilmesi ile davacının gece vardiyasında çalıştığı haftalarda ara dinlenme süresinin mahsubundan sonra günlük 7,5 saatin üzerindeki çalışmalarının fazla çalışma kabul edilerek hesaplama yapılmamasının hatalı olduğu, bir kısım alacaklar yönünden tüzel kişiliği bulunmayan G. ... ... ... MBH - ... ortak girişimi aleyhine hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçe gösterilerek bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 25.07.2019 tarihli ve 2018/18 Esas, 2019/83 Karar sayılı kararı ile; davalı ... AŞ'nin iştigal konularının elektrik enerjisi üretim, iletim, dağıtım kapsamındaki tüm işleri kapsadığı, dolayısıyla üretim için tesis kurulması vb. İşlemlerin de faaliyet alanına girdiği, bu nedenlerle davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin olduğu ve davalıların sorumluluğunun müteselsil sorumluluk olduğu gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı ... AŞ vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 28.11.2019 tarihli ve 2019/7940 Esas, 2019/21890 Karar sayılı kararıyla; davalı ... AŞ ile diğer davalılar arasındaki ilişkinin anahtar teslimi inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğu, davalı ... AŞ'nin dava konusu alacaklardan sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, gündüz vardiyası bakımından bozmadan önceki gibi ara dinlenme süresi kabul edilerek davacının haftalık on iki saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi gerektiği gerekçe gösterilerek bozma kararı verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15.09.2022 tarihli ve 2020/12 Esas, 2022/57 Karar sayılı kararı ile; işin organizasyonu, yönetimi, personelin işe alınması ve çıkartılması yetkisinin tamamen işi üstlenmiş olan yüklenicilere ait olduğu, davalı ... AŞ'nin işin niteliğinin ve büyüklüğünün gerektirdiği güvenlik ve denetim yetkisini aşan bir durum olmadığı gerekçe gösterilerek davalı ... AŞ yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı G. ... ve ... ... Şirketi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı ... AŞ yönünden verilen husumetten ret kararının hatalı ve emsal dosyalarda verilen kararlarla çelişkili olduğunu, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... ve ... ... Şirketi vekili; davaya cevap dilekçesindeki hususları gerekçe göstererek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ... AŞ'nin dava konusu alacaklardan sorumluluğu ile vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesi, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... ve ... ... Şirketi vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda, davalı ... ve ... ... Şirketi ile diğer davalı ... arasında ... ortaklığı ilişkisi bulunduğu, anılan davalıların talep edilen alacaklardan müteselsilen sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre“Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine ..., ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” Mahkemece, davalı G. ... ve ... ... Şirketi ile diğer davalı ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden her iki davalı lehine ayrı ayrı olmak üzere 2.060,03 TL vekâlet ücretine hükmedilmiş ise de adı geçen davalılar yönünden ret sebebi ortak olduğundan ayrı ayrı vekâlet ücretine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı ... ve ... ... Şirketi vekilinin tüm, davacı vekilinin tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (9) ve (10) numaralı bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine; “9. Davalı ... ile davalı G. ... ve ... ... Şirketi kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen değer üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre hesap edilen 2.060,03 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” bendinin yazılması ve devam eden bentlerin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.