Logo

9. Hukuk Dairesi2023/483 E. 2023/5283 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının 6360 sayılı Kanun ile Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine devredilmesinden sonra hangi toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı ve buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin onuncu fıkrası uyarınca devredilen işçilerin, yeni toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar önceki toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam etmeleri gerektiği, davacının da Genel-İş Sendikası ile yapılan toplu iş sözleşmesinden ancak sözleşmenin imza tarihi olan 12.05.2016'dan itibaren yararlanabileceği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü emrinde geçici işçi statüsünde işe başladığını, 01.02.2001 tarihinde kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kaldırılması üzerine İl ... İdaresine, İl ... İdaresi'nin kapatılması üzerine Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, Kanun gereği devirden sonra davacının ... Sendikası ile İl ... İdaresi arasında akdedilen toplu iş sözleşmesine göre ücret ve diğer haklarını aldığını, ilgili toplu iş sözleşmesinin 28.02.2015 tarihinde sona ermesi üzerine Genel-İş Sendikasına üye olarak Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikası arasında akdedilen toplu iş sözleşmesi kapsamına alındığını, davacının ... ücret, yıpranma primi, ağır hizmet ve tehlike sorumluluk primleri ve diğer yan haklarını almakta iken yaptığı iş değişmemesine rağmen bu haklarından yıpranma primi ve ağır hizmet primlerinin ... sözleşmede olmadığı için kaldırıldığını ve aylık kazancında düşme meydana geldiğini; ayrıca davalı ... ile Genel-İş Sendikası arasında imzalanmış bulunan 15.01.2014 - 14.01.2016 tarihlerini kapsayan toplu iş sözleşmesinin 34 ve 35 ... maddelerinin hatalı yorumlanarak ücretinin taban ücretten yüksek olmasına rağmen taban ücret seviyesine düşürüldüğünü, daha sonra kıdem zammı ve ücret artış zammı eklenerek ücretinin tespit edildiğini; ancak taban ücret uygulamasının belirtilen ücretin altında ücret ... işçileri kapsadığını, taban ücretin üstünde ücret ... işçileri kapsamadığını, toplu iş sözleşmelerinin yanlış uygulanması neticesinde müvekkilinin maddi kayıplar yaşadığını ileri sürerek ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız, usul ve kanuna aykırı olup reddi gerektiğini, davacının Tekirdağ Köy Hizmetleri İ1 Müdürlüğünde mevsimlik işçi olarak çalışmaktayken, 02.02.2001 tarihli ve 24306 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2001/1959 sayılı Yönetmelik gereğince, 02.02.2001 tarihinden itibaren daimi kadroya atandığını ancak Tekirdağ Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün kapanması ile birlikte, Tekirdağ İl ... İdaresine devrolduğunu ve burada çalışmaya devam ettiğini, 6360 sayılı 14 İlde Büyükşehir Belediyesi ve 27 İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) ile Tekirdağ İl ... İdaresinin tüzel kişiliği kaldırıldığından, davacının Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredilerek çalışmaya başladığını, davacının ücret fark alacağı, ilave tediye fark alacağı, ikramiye fark alacağı bulunmamakla birlikte davacının talep ettiği tüm alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinin 28.02.2015 tarihine kadar davacının devirle geldiği Kurumda yürürlükte bulunan ... Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödendiğini, 24.02.2015 tarihinde davacının Genel-İş Sendikasına üye olması sebebiyle bu tarihten sonra da Genel-İş ile davalı ... arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretin tespit edildiğini, 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinde taban ücretin tüm işçiler için kararlaştırıldığını, ilgili sözleşmede günlük ücreti belirlenen tabanın üstünde olanların yevmiyelerinin de kendi taban ücreti olarak kabul edileceğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığını, davacının da ücretinin taban ücret olduğu kabulü ile toplu iş sözleşmesinin 34 üncü ve 35 ... maddeleri uyarınca hesaplama yapıldığını, dava konusu olmayan 15.01.2016-14.01.2018 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinde günlük ücretin taban ücretin üzerinde olanların yevmiyelerinin kendi taban ücreti olacağının açıkça kararlaştırıldığını, söz konusu ibareye 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinde yer verilmediğini, taraf sendikanın da uygulamaya ilişkin herhangi bir talebinin bulunmadığını, bu durumun da tarafların üzerinde mutabakat sağlayarak yazdıkları madde hükmüne uygun olduğunu gsöterdiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 01.02.2015 tarihine kadar talep konusu alacaklara hak kazanamadığı, davacının davalı Belediyenin tarafı olduğu 15.01.2014 - 14.01.2016 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlandığı, fiilen ödenen ücretin toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenen ücretten düşük olması nedeniyle davacının ücret fark alacaklarının bulunduğu, bilirkişi raporundaki hesaplamaların yerinde olduğu, talep konusu alacakların zamanaşımı def’inden etkilenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ihtilaf konusunun 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin ücrete ilişkin 34 üncü maddesine ilişkin olduğunu, ihtilaf konusu olmayan 15.01.2016-14.01.2018 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 34 üncü maddesinde, "Günlük ücreti taban ücretin üzerinde olan işçilerin mevcut ücretleri de kendi taban ücretleri olarak kabul edilmiştir." hükmü yer almasına rağmen ihtilaf konusu olan 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinde günlük ücreti tabanın üzerinde olan işçilerin mevcut ücretlerinin kendi taban ücreti olacağına dair bir ibare olmadığını ve hükmün çok açık biçimde günlük ücret tabanının herkes için 95,00 TL olarak belirlendiğini, bilirkişinin hesaplamayı ihtilaf konusu olmayan bir sonraki dönem toplu iş sözleşmesine eklenen hükme göre yaptığını, hesaplama yapılan dönemde geçerli olan toplu iş sözleşmesinde bulunmayan, bir sonraki dönem toplu iş sözleşmesinde bulunan bir maddeye dayanılarak yapılan hesaplamanın usul ve kanuna uygun kabul edilemeyeceğini, dava dosyasındaki hesaplamanın tarafların üzerinde mutabakat sağladığı madde metni üzerinden yapılması gerektiğini, davalı İdarenin 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 34 üncü maddesine ilişkin uygulaması ve buna bağlı olarak yaptığı ücret hesaplamasının doğru olduğunu; ayrıca davacının farklı bir kurumdan devirle Büyükşehir Belediyesine geldiğini, kriter alınan 14.01.2014 tarihinde davacının devirle geldiği kurumda yürürlükte bulunan farklı bir toplu iş sözleşmesinden yararlanmakta olduğunu, dolayısıyla 14.01.2014 tarihindeki 95,00 TL'den yüksek olan ücretinin farklı bir toplu iş sözleşmesi ile belirlendiğini, davacının kendi isteği ile Büyükşehir Belediyesindeki toplu iş sözleşmesinden faydalanma talebinde bulunduğunu, ilgili sendikaya üye olduğunu ve Büyükşehir Belediyesinin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden faydalandığını, ıslaha karşı yapılan zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespit ve hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu, dava ve ıslah tarihi itibarıyla hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğramadığı, İlk Derece Mahkemesi kabulünde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6360 sayılı Kanun ile davacının davalı Belediyeye devredildiği 31.03.2014 tarihi ve sonrasında yararlanacağı toplu iş sözleşmesinin tespiti ile iddia ettiği şekilde fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.

2. 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 ... maddesinin onuncu fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi ile 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta davacı, ilk olarak Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, buradan İl ... İdaresine nakledildiğini, İl ... İdaresinin kapatılması üzerine 6360 sayılı Kanun gereği Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, İl ... İdaresi bünyesinde iken Yol İş Sendikası üyesi olduğunu, 6360 sayılı Kanun gereği devirden sonra ... Sendikası ile İl ... İdaresi arasında akdedilen toplu iş sözleşmesine göre ücret ve diğer haklarını aldığını, ilgili toplu iş sözleşmesinin 28.02.2015 tarihinde sona ermesi üzerine Genel-İş Sendikasına üye olarak Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikası arasında akdedilen toplu iş sözleşmesi kapsamına alındığını; ancak Genel-İş Sendikası ile Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi arasında yürürlükte bulunan 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin uygulanması ile ücretinde düşme meydana geldiğini ileri sürerek ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

3. Davacının kapatılan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde mevsimlik/geçici işçi statüsünde her yıl belirli süreli iş sözleşmeleriyle istihdam edildiği, 02.02.2001 tarihinden itibaren kadroya alınarak belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışmaya başladığı, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kapatılması üzerine 28.03.2005 tarihinden itibaren Tekirdağ İl ... İdaresine devredildiği, 6360 sayılı Kanun'un 1 ... maddesinin beşinci fıkrası uyarınca Tekirdağ İl ... İdaresinin tüzel kişiliğinin kaldırılması sonucu aynı Kanun'un geçici 1 ... maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, 31.03.2014 tarihinde Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine nakledildiği ve dava tarihi itibarıyla hâlen burada çalıştığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine nakledildiği tarih itibarıyla Tekirdağ İl ... İdaresi adına TÜHİS ile ... Sendikası arasında imzalanmış olan 01.03.2013-28.02.2015 tarihleri arasında geçerli 15. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesi'nden yararlandığı davalının da kabulündedir.

4. Tüm dosya kapsamına göre, davacının Tekirdağ İl ... İdaresi adına TÜHİS ile ... Sendikası arasında imzalanmış olan 01.03.2013-28.02.2015 yürürlük tarihli işletme toplu iş sözleşmesinde yer ... ücret skalaları ve ücret zammı oranları esas alınarak belirtilen dönemde olması gereken ücretler ile fiilen uygulanan ücretler bakımından İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin yerinde olduğu anlaşılmıştır.

5. Ancak, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.03.2015 tarihindeki ücreti tespit edilirken, davacının 24.02.2015 tarihinde Genel-İş Sendikasına üye olduğu gerekçesi ile devredildiği işyeri olan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile Genel İş Sendikası arasında 11.02.2014 imza ve 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabulü ile ilgili toplu iş sözleşmesinin 34 üncü ve 35 ... maddelerine göre hesaplama yapılmıştır. Şöyle ki Genel-İş Sendikası ile davalı işveren arasında o dönem 15.01.2014-14.01.2016 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin 34 üncü maddesinde belirlenen taban ücretin davacının 14.01.2014 tarihinde fiilen aldığı ücretten daha düşük olduğu, bu hâlde davacının 14.01.2014 tarihinde fiilen aldığı ücret üzerine önce kıdem zammının eklenmesi, sonra 35 ... maddede öngörülen 2. yıl zammının uygulanması gerektiği benimsenerek hesaplama yapılmış ve Mahkemece bu şekilde belirlenen alacaklar hüküm altına alınmıştır.

6. Davacının 01.03.2015 tarihinden itibaren fark alacakları hususunda Mahkemece yapılan değerlendirme hatalı olmuştur. Her ne kadar davacının devirden sonra 24.02.2015 tarihinde Genel-İş Sendikasına üye olduğu ve davalının da bu üyeliği dikkate alarak o dönem yürürlükte bulunan Genel-İş Sendikası ile davalı ... arasındaki toplu iş sözleşmesi hükümlerinden davacıyı yararlandığı hususunda taraflar arasında ihtilaf yok ise de 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 ... maddesinin onuncu fıkrasında "... Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre kanun hükmü dikkate alındığında davacının nakledildiği işyerinde toplu iş sözleşmesinin yenisi düzenleninceye kadar nakil işleminden önce tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilmelidir.

7. Davacının 31.03.2014 tarihinde davalıya ait işyerine nakledildiği, devir tarihinden önce devredildiği davalı ... Belediyesinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin imza tarihinin 11.02.2014 ve yürürlük tarihinin ise 15.01.2014-14.01.2016 tarihleri olarak belirlendiği; ancak devirden sonra imzalanan toplu iş sözleşmesinin imza tarihinin 12.05.2016 ve yürürlük tarihinin 15.01.2016-14.01.2018 olarak kararlaştırıldığı hususları dikkate alındığında, davacının yukarıda ifade edilen 6360 sayılı Kanun hükmü gereği davalıya ait işyerinde Genel-İş Sendikasının taraf olduğu ... toplu iş sözleşmesinin düzenleme (imza) tarihi olan 12.05.2016 tarihine kadar devirle geldiği kurumda yürürlükte bulunan ... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edeceği kabul edilmelidir.

8. Davacının nakilden önce tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinden nakil sonrasında yararlanmayı sürdürmesi 6360 sayılı Kanun'un açık hükmünün gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmayacağı gibi işbu dosyadaki gibi davacının nakil sonrasındaki işyerindeki toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği ve davalının da bu üyelik sebebiyle işçiyi söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlandırması yani taraf iradelerinin ortak olması da sonuca etkili olmayacaktır. Esasen Kanun'da " ... nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları ... toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir" denilerek nakledilen işçilerin nakil olunan işyerinde ... bir toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar yaşayabilecekleri maddi kayıpların önüne geçilmek istenmiştir. Kanun'da nakledilen bir işçiye nakil öncesi tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına devam olunacağı değil; işçinin ücret, malî ve sosyal haklarının nakil öncesi toplu iş sözleşmesine göre belirleneceği vurgulanmaktadır.

9. Açıklanan sebeplerle davacı, devirle geldiği kurumda yürürlükte bulunan ... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin bitim tarihi olan 28.02.2015 tarihinden sonra da anılan toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Sözleşmeden yararlanma, nakledilen işyerinde ... toplu iş sözleşmesinin düzenlendiği (imzalandığı) tarihe kadar devam eder. Kanun'da açıkça " ... yenileri düzenleninceye kadar ..." hükmüne yer verildiğinden, Genel-İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresinin geriye etkili şekilde 15.01.2016 olarak belirlenmesi de sonuca etkili değildir. Genel-İş Sendikası ile işveren arasındaki toplu iş sözleşmesinden, bu sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren değil, imza tarihinden itibaren yararlanılması Kanun hükmünün gereğidir. Böylece nakil olunan işyerinde ... toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar, mevcut sözleşmenin yürürlük süresi veya sendika üyeliği vb. gibi şartlar ile bağlı kalınmaksızın önceki toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edilir.

10. Buna göre somut olayda davacının, Genel-İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden ancak sözleşmenin imza tarihi olan 12.05.2016 tarihinden itibaren yararlanabileceğinin kabul edilmesi ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının buna göre hesaplanması gerekir. Davacının 01.03.2015 tarihinden Genel-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması hatalı olmuştur.

11. Diğer yandan, her ne kadar Dairemiz incelemesinden geçen bir kısım dosyalarda farklı gerekçe ile bozma kararı verilmiş ise de yeniden yapılan değerlendirme sonucunda, yukarıda belirtilen gerekçe ile kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.