"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 21.11.2022
SAYISI : 2022/2176 E., 2022/1880 K.
DAVA TARİHİ : 02.11.2016
KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 14. ... Mahkemesi
SAYISI : 2016/732 E., 2019/313 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 21.11.2022 tarihli ek karar ile davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı vekilinin ek karara ilişkin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Temyiz istemi, temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli ek kararına ilişkindir.
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 29.429,01 TL (karar tarihindeki Merkez Bankası kuruna göre) olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu ek kararın onanması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından da temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda asıl karara yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren nezdinde 18.08.2015-09.12.2015 tarihleri arası baş makinist olarak aylık 5.000,00 ... doları (USD) ücretle çalıştığını, davacının ücretlerinin tam olarak ödenmediğini, eksik ödenen ücret alacağının tahsili amacıyla davalı işverene yönelik olarak ilamsız icra yolu ile yasal takip başlatıldığını, söz konusu yasal takip dosyasında davalı tarafından borca itiraz edildiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının 21.08.2015-09.12.2015 tarihleri arası davalı Şirkete ait gemide çalıştığını, davacının hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, alacağın likit ve belirli olmadığını, davacının kötüniyetli icra takip işlemleri ile karşılaşan davalı müvekkili lehine reddedilecek alacak miktarının %20'sinden az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ücret alacağının ödenmemesi nedeni ile davalı Şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı Şirket tarafından borca itiraz edildiği, takip konusu ücret alacağı bakımından ispat yükünün davalıda olduğu, alınan bilirkişi raporu uyarınca davacının 7.086,59 TL ücret alacağı bulunduğu, bu nedenle itirazın kısmen iptaline ve takibin devamına, alacağın belirli olmaması ve kısmi kabul nedeniyle icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesine rağmen davalı lehine nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davalının unvanının hatalı belirtildiğini, davacıya yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, icra takibinin USD olarak talep edilmesine rağmen gerekçede ücret alacağının TL olarak belirtilmesinin çelişkili olduğunu, davacının davalı nezdinde 21.08.2015-09.12.2015 tarihleri arası çalıştığını, davacının tüm alacaklarının ödendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki sözleşmenin 17.08.2015 tarihinde imzalandığı ve davacının gemiye 18.08.2015 tarihinde bindiği gözetilerek davacının 18.08.2015-09.12.2015 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığının ispatlandığı, davacıya bilirkişi tarafından tespit edilen dışında iki ücret ödemesi daha yapıldığı, bu ödemelere göre davacının bakiye ücret alacağının 1.580,82 USD olduğu, gerekçeli kararda TL olarak belirtilen ücret alacağının USD olduğu, davalının unvanının karar başlığında düzeltilmesi gerektiği, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olduğu, dava konusu alacağın likit olması göz önüne alındığında asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, bu kapsamda davacı vekilinin istinaf itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; inceleme ve araştırma yapılmadan ve bilirkişi raporu alınmadan davalının istinaf itirazlarına göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda tespit edilen alacak miktarının doğru olduğunu ve bu miktar üzerinden karar verilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu alacak miktarının hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi, 854 sayılı Deniz ... Kanunu'nun 29 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Bölge Adliye Mahkemesince verilen 21.11.2022 tarihli ek kararın ONANMASINA,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.