"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4189 E., 2022/4848 K.
DAVA TARİHİ : 24.03.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/202 E., 2022/489 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin kamunun denetiminde ve kamuya ait bir şirket sıfatıyla ticari faaliyetine devam eden bir kurum olduğunu, davalı Bakanlıkça tanzim edilen 04.03.2021 tarihli ve 529921 sayılı yetki tespiti kararına istinaden davalı Sendika tarafından, ... 8. Noterliğinin 17.03.2021 tarihli ve 03056 yevmiye No.lu başvuru dilekçesi ile müvekkili Şirkete başvuruda bulunularak 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 46 ncı maddesi gereğince toplu ... sözleşmesi yapmak üzere teklifte bulunulduğunu, Sendika tarafından yukarıda bahsedilen başvurunun müvekkiline elektronik olarak tebliğ edildiğini ve hatalı olduğunu iddia ederek 04.03.2021 tarihli ve 529921 sayılı yetki tespitine ilişkin işlemin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davanın süresi içerisinde açılmadığını, Mahkemenin yetkili bulunmadığının tespiti hâlinde davanın yetkisizlik yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu işlemin usul ve hukuka uygun olarak tesis edildiğini, iptalini gerektirecek bir hususun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacının önce asıl itiraz edebileceği yetki tespit belgesine itiraz etmemesi ve belgenin kesinleşmesi, ardından da toplu sözleşme görüşmelerine başlaması ve fakat ardından bu davayı açmasının iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, davacının içinde olduğu bu iyiniyet kurallarına aykırılık durumunun hukuk karşısında korunmadığını, davacının bu aşamada işkoluna dair itirazlarının dinlenemeyeceğini, davanın müvekkili Sendikaya üye işçilerin toplu sözleşme hakkını engellemeye/geciktirmeye yönelik haksız ve kanuni dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yetki tespiti işleminin davacı işverene 08.02.2021 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi'nde kayıtlı adresi olan "... Yolu 10. km No.310 Yenimahalle/..." adresine tebliğ edildiği, davacı Şirketin 24.03.2021 tarihinde davalı Bakanlığa bildirim yapmak suretiyle davayı tebliğden itibaren 32 ... günü geçtikten sonra açtığından eldeki davanın 6 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın süresi içerisinde açıldığını, müvekkili Şirketin e-tebligat adresi bulunduğunu ve tebligatların bu adrese yapılmasının zorunlu olduğunu, davalı Şirketin 1 No.lu işkolunda faaliyet göstermesine rağmen Mahkemece hatalı değerlendirme yapıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yetki tespitine ilişkin kararın davacıya 10.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, işbu davanın ise 24.03.2021 tarihinde açıldığının görüldüğü, bu nedenle davanın 6 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 17.03.2021 tarihinde ... üzerinden tebliğ edilen yetki tespit belgesinin müvekkili Şirkete 22.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağından ve dava 24.03.2021 tarihinde ikame edildiğinden davanın süresi içinde açıldığını, müvekkili Şirketin Elektronik Tebligat Yönetmeliği kapsamında e-tebligat adresine sahip olup tebligatın bu yolla yani e-tebligat yolu ile yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, müvekkili Şirketin e-tebligat adresi bulunmasına rağmen tebligatın diğer usullerde yapılmasının açık bir şekilde hukuka aykırı olduğunu ve bu husus ile ilgili yapılan istinaf başvurusunda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından herhangi bir değerlendirme yapılmadan istinaf başvurularının reddine karar verilmesinin usul ve kanuna açıkça aykırı olduğunu, ayrıca davalı Kurum tarafından yapılan tespit neticesinde müvekkilinin 1 No.lu işkolu kapsamında faaliyet gösterdiği hususu göz ardı edildiğinden bu işkolu alanında çalışan işçi sayısının hatalı olarak tespit edildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz davasının süresinde açılıp açılmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.