"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2327 E., 2022/1616 K.
DAVA TARİHİ : 08.10.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/241 E., 2020/270 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin dava dışı Kuzey Kürk Deri Tekstil İnşaat AŞ de (Kuzey AŞ) deri teknikeri olarak 08.08.2006 tarihinde çalışmaya başlamış olduğunu, ancak işe başladığı tarihte kendisinden bir adet teminat senedi alındığını, yaklaşık 10 yıl çalıştıktan sonra işyerinden ayrıldığını, senedin iadesini istemesine rağmen iade edilmediğini, senedin imha edildiğinin söylendiğini, ... sözleşmesi sona erdikten sonra işçilik alacaklarının tahsili istemi ile açtığı davanın kabulüne karar verilmesi ve bu kararı icra takibine konu yapması üzerine boş olarak alınan teminat senedinin düzenleme tarihinin 15.04.2015, ödeme tarihinin 17.09.2018, bedelinin 100.000,00 USD olarak doldurularak davalı tarafından takibe konulduğunu, müvekkili tarafından boş olarak imzalanan senedin farklı kalem, farklı el yazısı ile doldurulmuş olduğunu, senetteki lehdarın davalı Şirketin Yönetim Kurulu başkanı olduğunu, işverence teminat senedinin Mahkemece hüküm altına alınan işçilik alacaklarının tahsilini engellemek amacıyla takibe konulduğunu iddia ederek ... 17. İcra Müdürlüğünün 2019/18133 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında ... ilişkisi bulunmadığını, senedin şahsi ilişkiden kaynaklı olması nedeniyle mahkemenin görevli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ve dinlenen davacı tanık beyanlarına göre işe giriş esnasında davacıdan teminat senedi adı altında bir senet alındığı, davacının sigorta primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarından da anlaşıldığı üzere gerçek ücreti yansıtmadığı, davacının primlerin artırılması konusunda talebi karşılanmadığından işten ayrıldığı ve dava açtığı, davada hüküm altına alınan işçilik alacaklarına yönelik icra takibi başlattığı, bu aşamada davalının işbu davaya konu senedi işleme koyduğu, davalı söz konusu senedin davacıya ödenen borç için alındığını belirtmiş ise de Şirket sahibi olan davalının çalışan birisine 100.000,00 USD borç vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davalının kötüniyetli olduğu, davalı tarafça senet üzerindeki yazılarla ilgili inceleme yapılması konusunda talepte bulunulmuş ise de olayın oluş şekli, iddia ve savunmalar doğrultusunda söz konusu senetteki yazıların kimin tarafından doldurulduğunun ya da davacının iddiasına göre baştan doldurulan kısımları ile sonradan ilave edilen kısımlarının tespiti hâlinde dahi sonucun değişmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne, anılan senetten dolayı davacının borçlu bulunmadığının tespitine, davalının haksız ve kötüniyetli olmasına nedeni ile asıl alacak tutarı üzerinde %20 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davalı aleyhine başlatılan takip konusu senedin bir kambiyo senedi olduğu, borçlu ...'in, müvekkili ile olan şahsi ilişkisi kapsamında işbu bonoyu düzenleyerek müvekkiline verdiğini, İlk Derece Mahkemesince Şirket sahibinin çalışana borç vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabul edilmiş ise de; davacının sıradan bir çalışan olmadığını, yeni kurulan sistemde işin başındaki kişi olduğunu, yeni sistem ve alınan makina çok kıymetli olduğundan yapılan işin Şirkete getirisinin de dönem itibarıyla oldukça fazla olduğunu, davacı asılın da bu kazançtan pay aldığını ve bu makina ile çalışmayı bilen en yetkili kişi olduğunu, davacı asılın çalışmasına başladıktan sonra müvekkilinden şahsi olarak para talep ettiğini, işlerinin bozulmasını istemeyen müvekkilinin davacının talebini yerine getirdiğini, davacının senetteki imzayı inkâr etmediğini, ... sözleşmesinden kaynaklı alınan bir senet olması için senedin lehdarının Şirket olması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından davacı işçinin talebi üzerine 100.000,00 USD borç verildiği ve bu borç kapsamında uyuşmazlık konusu senedin düzenlendiği savunulmuş ise de davalının, davacı işçiye borç verdiği savunmasını banka kayıtları ve sair herhangi bir delil ile ispat edemediği, SGK kayıtlarına göre, senet düzenleme tarihinde davacının brüt 1.500,00 TL ücret ile çalıştığı, aylık brüt 1.500,00 TL ücret ile çalışan davacıya işverenin 100.000,00 USD borç vermesinin hayatının olağan akışına aykırı olduğu, davalının Yönetim Kurulu başkanı olduğu işyerinde davacı ile birlikte çalıştığı anlaşılan E.Y. ve H.C. isimli işçilerin de işe girerlerken davalı tarafından kendilerine yüksek meblağlı teminat senedi imzalatıldığı iddiaları ile Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulundukları, davalı işverenin davaya konu 100.000,00 USD bedelli teminat senedinin borç kaynağına ilişkin olarak davacı işçinin işverene verdiği bir zararı ispatlayamadığı gibi işverenin işçiden alacaklı olduğunun da somut olarak ispat edilemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı asılın ... 17. İcra Müdürlüğünün 2019/18133 Esas sayılı dosyasında borçlu olup olmadığının tespiti ve davacı lehine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
"Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.