"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3729 E., 2023/267 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 18. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/216 E., 2022/334 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 27.12.2018 tarihli ve 2018/56 Esas, 2018/656 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2019/1964 Esas, 2021/581 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 41.968,50 TL TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1985 yılında gazetecilik mesleğine, 01.10.1996 tarihinde ise davalıya ait Radikal gazetesinde çalışmaya başladığını ve ... sözleşmesinin, Gazetenin ... Bürosunun kapanması nedeniyle feshedildiğini, müvekkilinin işyerinde fazla çalışma yaptığını, hafta tatilleri ile ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasını sürdürdüğünü, kullandırılmayan yıllık izinlerinin bulunduğunu ve çalıştığı süre içerisinde 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'un (5953 sayılı Kanun) 14 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca ödenmesi gereken asgari bir aylık ikramiyenin de ödenmediğini belirterek fazla çalışma alacağı ve alacağın günlük %5 fazlalığı, ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı ve alacağın %5 fazlalığı alacağı, hafta tatili ücreti alacağı ve alacağın günlük %5 fazlalığı, yıllık izin ücreti ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, işçinin ödenmeyen işçilik alacağı bulunmadığı hususunun işçi tarafından ihtirazı kayıtsız imzalanan ibraname içeriği ile sabit olduğunu, davacının yıllık izin ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödendiğini, fazla çalışma iddiasının gerçeğe uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bilirkişi raporunda tespit edildiği şekilde ispat edildiği, davacının yıllık izin alacağının bulunduğu, 19.11.2019 tarihli ve 30953 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının %5 fazlalıklarının dayanağı olan norm iptal edildiğinden taleplerin reddine karar verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil çalışma sürelerinin eksik belirlendiğini, yazılı delillerle ispatlanan çalışma süresinden takdiri indirim yapıldığını, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının %5 fazlalıkları talebi yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin karşılıklı anlaşma yolu ile sonlandırıldığını ve davacının müvekkili Şirketi ibra ettiğini, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının fahiş hesaplandığını ve davacının yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafça her ne kadar işçinin ödenmeyen ücret alacakları bulunmadığının fesih tarihinde imzalanan ibraname içeriği ile sabit olduğunu ileri sürülmüş ise de 25.12.2013 tarihli matbu nitelikteki ibranamenin miktar içermediği ve işçi tarafından fazlaya ilişkin her türlü haklı saklı tutularak imzalandığı, bu nedenle geçerli bir ibraname olarak kabul edilmeyeceği, davacının haftada 3 gün 09.00-21.00, diğer 3 gün ise 09.00-19.00 saatleri arasında çalıştığının ve ayda 2 hafta tatili ile dinî bayramların yarısı ve diğer genel tatil günlerinde çalışmasını sürdürdüğünün tanık anlatımları ile ispatlandığı, dosya içerisine işe giriş çıkış kayıtlarının sunulduğu dönem için ilgili kayıtlara göre, kayıt bulunmayan dönem için ise tanık beyanları doğrultusunda hesaplama yapılmasının da dosya kapsamına uygun olduğu, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının %5 fazlalıklarına ilişkin taleplerinin dava tarihinden sonra Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının gereği olarak reddedilmesinde isabetsiz olmadığı, yıllık izin ücret alacağı yönünden hükme esas alınan 08.11.2021 tarihli bilirkişi ek raporunun dosya kapsamna uygun olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının miktarı ve Anayasa Mahkemesinin 13.....1952 tarihli ve 5953 sayılı Kanun’un 04.01.1961 tarihli ve 212 sayılı Kanun’un 1 inci maddesiyle değişik ek 1 inci maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline dair 19.11.2019 gün ve 30953 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 19.09.2019 tarihli ve 2019/48 Esas ve 2019/74 Karar sayılı iptal kararının eldeki davaya etkisi hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5953 sayılı Kanun'un 19 ve 21 inci maddeleri ile ek madde 1 ini maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İlk Derece Mahkemesinin 27.12.2018 tarihli ve 2018/56 Esas, 2018/656 Karar sayılı kararına yönelik olarak davacının istinaf yoluna başvurmadığı, bu hâliyle Mahkeme kararında davacı aleyhine reddedilen miktarlar yönünden davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının miktarına yönelik temyiz sebepleri inceleme dışı bırakılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.