Logo

9. Hukuk Dairesi2023/5768 E. 2023/4988 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin hizmet aldığı taşeron firma işçisi olarak çalıştığı dönemde, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının hesabında, Yargıtay’ın önceki bozma kararında kazanılmış hak olarak kabul edilen hususlara uyulup uyulmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı yararına kazanılmış hak olan ve Yargıtay’ın önceki bozma kararında davacının yakacak yardımı alacağının 30,00 TL üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmesine rağmen, mahkemece bu hususa uyulmayarak 40,00 TL üzerinden hesaplama yapılması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... Elektrik İletişim AŞ (...) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ...'ın hizmet satın aldığı dava dışı yüklenici firmalar işçisi olarak davalıya ait işyerinde trafo merkezinde çalıştığını, davacının çalışmalarına karşı davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu, davacının sendika üyesi olduğunu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye ve sosyal yardım alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı işveren arasında herhangi bir ... sözleşmesi bulunmadığını, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, davalı ...'ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmalarına karşı sorumlu olmadığını, davacının çalışmalarına ve tüm özlük haklarına karşı yüklenici firmanın sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.....2021 tarihli kararı ile; davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarına karşı sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu ... sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, dosyada bulunan bilirkişi raporunda hesaplamaların doğru olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 11.11.2021 tarihli kararı ile; davalı ...'ın hizmet alım sözleşmesi imzaladığı yüklenici firmalardan hizmet satın aldığı, davacının yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait trafo merkezinde çalıştığı, yapılan işin yardımcı ... mahiyetinde olduğu, davacının çalışmalarına karşı ve aynı zamanda alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden davalı işverenin sorumlu olduğu, davacının toplu ... sözleşmesi imzalamaya yetkili sendika üyesi olduğu ve buna ilişkin belgenin dosyada bulunduğu, toplu ... sözleşmesinden faydalanma hakkının bulunduğu, ancak haklarının ödenmediği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaların dosya kapsamıyla örtüşür nitelikte olduğu, hesaplamalara karşı davalı tarafın ileri sürdüğü istinaf sebebinin yerinde olmadığı, dosya kapsamına göre zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 19.01.2022 tarihli kararı ile; temyiz konusu edilen Dairemizin 2021/13334 ila 2021/13382 arası 49 adet seri dosyanın birlikte incelendiği ve aynı ... Dairemiz denetiminden geçtiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı, ayrıca, bir kısım davacıların, işbu davalardan önce belli bir döneme ilişkin olarak aynı iddialarla aynı davalıya karşı toplu ... sözleşmesine dayalı alacaklarını talep ederek açtıkları davalarda verilen kararların kesinleştiği, o dosyalarda alınan bilirkişi raporlarının kesin delil niteliği taşıdığı ve eldeki davalar yönünden bağlayıcı olduğu, davacının önceki dönem için dava açıp açmadığı ve açmış ise alınan bilirkişi raporunda ücretinin ne şekilde belirlendiğinin tespit edilmesi, bilirkişi raporundaki kesinleşen ücret hesabı dikkate alınarak bu davada talep ettiği alacakların hesaplanması gerektiği, bu itibarla Mahkemece, davacının dosyasına özgü olarak tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre davacının talep ettiği alacaklar hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda, davacı vekilinden beyan alındığı, akabinde bildirilen dava dosyalarındaki raporlar irdelenerek ve davalının zamanaşımı def'ini de kapsayacak şekilde bilirkişi ek raporu alındığı, rapordan sonra davalı tarafça ödeme def'inde bulunulduğu, ödeme belgeleri nazara alınmak suretiyle tekrar rapor alındığı, raporda davalı tarafça yapılan ödemelerin tenzilinin yapıldığı, bilirkişi raporununun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu

gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Teşekkülün ihale makamı olduğunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3 üncü maddesinin (g) bendine göre istisna kapsamında trafo merkezlerinin işletilmesine yönelik hizmet alımı işleri için Yüksek Hakem Kurulu kararı ile imzalanan toplu ... sözleşmelerinden kaynaklanan fiyat farkının müvekkili Teşekkülce ödenmesinin mümkün olmadığını, tarafları anılan firma ve Tes ... Sendikası olan bu toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan işçilik haklarından hizmet alımı yapılan firmaların sorumlu olduğunu, 2020 Haziran ayı ücret farklarının davacılara ödendiğini, bilirkişi tarafından 2020 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin hesaplama yapıldığını, bu aylarda geçerli toplu ... sözleşmesi bulunmadığından davacılara ödeme yapılamayacağını, bilirkişi tarafından hatalı hesaplama yapıldığını, yakacak yardımı hesaplamalarının 18.11.2016 - 31.03.2018 tarihleri arasında toplu ... sözleşmesine göre aylık 30,00 TL üzerinden yapılması gerektiğini, Mahkemece hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin ücretinin bozma ilâmında belirtildiği şekilde ve toplu ... sözleşmesine uygun olarak belirlenip belirlenmediğine ve buna bağlı olarak dava konusu alacakların hesabına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 32 nci maddesi.

3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

4. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı; 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararları.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6100 sayılı Kanun'un da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

3. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (YİBBGK, 1960/21 E., 1960/9 K.). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (YİBBGK, 1959/13 E., 1959/5 K.).

4. Dosya içeriğine göre İlk Derece Mahkemesince, bozmadan önce hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yakacak yardımı alacağı 31.03.2018 tarihine kadar 30,00 TL üzerinden hesaplanmasına rağmen, bozmaya uyulduktan sonra hükme esas alınan bilirkişi raporunda 40,00 TL üzerinden hesaplanmıştır. Bozmadan önce verilen İlk Derece Mahkemesi kararının davacı tarafından istinaf edilmediği ve 30,00 TL üzerinden yapılan hesaplama yönünden davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu göz ardı edilerek, yakacak yardımı alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.