"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/2988 E., 2022/1730 K.
DAVA TARİHİ : 08.01.2016
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : Lüleburgaz ... Mahkemesi
SAYISI : 2016/15 E., 2018/434 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 16.886,82 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait gazetede 01.10.2002 tarihinden ... sözleşmesini haklı nedenle ve ... taraflı olarak feshettiği 20.05.2014 tarihinde kadar yazı işleri müdürü olarak çalıştığını, emeklilik nedeniyle ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'a (5953 sayılı Kanun) göre basın işçisine her yıl ödenmesi gereken ikramiyelerin ödenmemesi nedeniyle işten ayrıldığını, son net aylık ücretinin 1.625,00 TL olduğunu, haftanın 6 günü 09.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, her cumartesi günü aynı şekilde çalıştığını, pazar günleri işin yoğunluğuna göre çalışarak fazla çalışma yaptığını, hiç yıllık izin kullanmadığını, sigorta kayıtlarında ücretinin asgari ücret olarak gösterildiğini, 12 yıldır aynı ... kolunda çalışan yazı işleri müdürünün asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini, davacının pazar günleri de özellikle Lüleburgaz Spor Kulübünün maçlarının olduğu günlerde ayda en az 2 pazar günü çalıştığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ikramiye alacağı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile fazla çalışma ücretinin %5 fazla alacağı, ... bayram ve genel tatil ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücretinin %5 fazla alacağı, hafta tatili ücreti ile hafta tatili ücretinin %5 fazla alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının çalışma döneminin tamamında yazı işleri müdürü olarak çalışmadığını, son aylık ücretinin primler dâhil 1.600,00 TL olduğunu, 15.04.2014 tarihinde istifa ederek işten ayrıldığını, davacıya tüm alacakların Banka aracılığıyla ödendiğini, davacının 01.10.2002-31.03.2006 tarihleri arasındaki tüm alacaklarının ödendiğine ilişkin ibraname verdiğini, davacının net aylık ücreti içinde fazla çalışma ile cumartesi ve pazar günü çalışmalarının da olduğunu, gazetenin cumartesi günleri yarım gün çalıştığını, pazar günleri ise yasal olarak kapalı olduğunu, dinî bayramlarda da yasal olarak kapalı olduğunu, millî bayramlarda çalışılmadığını, hafta içi fazla çalışmasının 17.00-17.30 gibi sona erdiğini, davacının işe 10.00-10.30 gibi geldiğini, 12.30-13.30 saatleri arasında yemeğe çıktığını, 13.30-17.30 saatleri arasında da haber muhabirlerinin kendisine verdiği haberleri girerek fazla çalışmasını tamamladığını, 2006-2007 yıllarında askere gittiğini, bu nedenle işten ayrıldığını, iddia edildiği gibi 12 yıllık aralıksız bir çalışmasının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içerisinde mevcut bulunan Başbakanlık Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün yazısında; davacının ilk kez 13-14 Şubat 2008 tarihinde basın kartı aldığı, 2008 öncesindeki dönemde de davacının davalı ... yerinde çalıştığı ve davalının beyanlarından da işbu çalışma ilişkisinin bir kısmının muhabir olarak gerçekleştiği anlaşılmakla davacının, davalı nezdindeki çalışma süresinin tamamının 5953 sayılı Kanun kapsamında kaldığı, dosyaya celp edilen Kurum kayıtlarından davacının davalıya ait ... yerinde 01.10.2002-31.03.2006 tarihleri arasında çalıştığı, noterde düzenlenen 19.08.2009 tarihli ibranameyle davacının bu döneme ait tüm hak ve alacaklarını aldığı, dolayısıyla bu döneme ilişkin ... ilişkisinin sona erdiği, davacının daha sonra 03.10.2006 tarihinde yeniden davalı ... yerinde işe başladığı ve bu çalışma ilişkisinin de davacının imzasını içeren istifa dilekçesinde şahsi gerekçelerimle, kendi istek ve rızamla herhangi bir baskı altında olmadan 15.04.2014 tarihi itibarıyla görevinden ve gazeteden ayrılıyorum gerekçesiyle sonlandırıldığı, davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı, ispatlanamayan fazla çalışma ücreti, fazla çalışma ücretinin %5 fazla alacağı, hafta tatili ücreti ve hafta tatili ücretinin %5 fazla alacağı taleplerinin reddi gerektiği, yine davacının ödenmeyen ikramiye alacağı bulunmadığı, dosyada dinlenen tanıkların davacının tüm ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, dinî bayramların ise sadece son gününde çalıştığını beyan ettikleri, tanık anlatımlarının 2008-2013 yılları arasındaki dönemi kapsadığı dikkate alınarak davacının ... bayram ve genel tatil ücretine ve 5953 sayılı Kanun'un ek 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince ... bayram ve genel tatil ücretinin %5 fazla alacağına hak kazandığı, davacının bakiye 240 gün yıllık izin ücreti bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, davacının ... sözleşmesini haklı olarak kendi iradesi ile feshettiğini, tanıkların da davacının haklarını alamadığını açıkça ifade ettiğini, İlk Derece Mahkemesinin gazetedeki çalışma sistemini fabrika işletmesi gibi kabul edip fazla çalışma yapılmadığına hükmettiğini, müvekkilinin yazı işleri müdürü olduğu dikkate alındığında; işyerinde fazla çalışma yapmadığının, hafta tatili günlerinde çalışmadığının kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin 2002-2006 yılları arasındaki dönemle ilgili her ne kadar ibraname imzalamış ise de bu meblağın müvekkiline ödenmediğini, yazılı bir delil olmamasına rağmen müvekkilinin haklı taleplerinin reddedildiğini, yargılama giderleri hesaplanırken fahiş hata yapıldığını, %5'lik alacaklar yönünden hesaplamanın hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; kısmen kabul kararını kabul etmediklerini, ... bayram ve genel tatil ücret alacağı ve bu ücretin %5 fazlalığı ile yıllık izin ücreti taleplerinin de reddi gerektiğini, ... bayram ve genel tatil ücretinden İlk Derece Mahkemesince yapılan indirimin hatalı uygulandığını, kabul edilen alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 12 yıla yakın süre ile davalı ... yerinde çalıştığı, davalı işverene "... yerinizden şahsi gerekçelerimle kendi istek ve rızamla herhangi bir baskı olmadan 15.05.2014 tarihinde ayrılmak istiyorum." ifadelerinin yer aldığı 15.04.2014 tarihli istifa dilekçesini sunduğu, dilekçedeki imzanın kendisine ait olmadığına dair herhangi bir itirazının bulunmadığı, istifa beyanın herhangi bir irade fesadına uğratıldığına dair bir beyanı olmadığı, işten ayrılış bildirgesinin 20.05.2014 tarihli olup işten çıkış kodunun 03 (istifa) olduğu, davacıya ait hizmet döküm cetveline göre 23.05.2014 tarihi itibarıyla 1015968 sicil nolu ... yerinde işe giriş kaydının bulunduğu, ... sözleşmesinin istifa dilekçesine göre sona erdiği, bu nedenle kıdem tazminatı talebinin reddedilmesinin isabetli olduğu, bilirkişi raponunun dosya kapsamı ve delillere göre düzenlendiği, denetime imkân sağlar nitelikte olduğu, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının %5 fazlalığı taleplerinin dayanağı kanun maddesinin Anayasa Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2019/48 Esas, 2019/74 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle bu alacak kalemlerinin reddi gerektiği, yıllık izin ücreti yönünden yapılan incelemede yıllık izinlerinin kullandırıldığının ya da karşılığının ödendiğinin ispat yükünün davalı işverende olduğu, dosya kapsamı ve delillere göre davacının kullanmadığı ve karşılığının ödenmediği tespit edilen 240 gün bakiye yıllık izin ücretinin hüküm altına alınmasının yerinde olduğu; ancak ... bayram ve genel tatil ücretinin %5'lik fazlalık alacağı yönünden Anayasa Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2019/48 Esas, 2019/74 Karar sayılı kararı ile iptal kararı verildiği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ... sözleşmesinin istifa ile sona erip ermediği ile buna bağlı olarak davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının ispatı ile %5 fazlası fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5953 sayılı Kanun'un 19 ve 21 inci maddeleri ile ek 1 inci maddesi.
3. Anayasa Mahkemesinin 13.....1952 tarihli ve 5953 sayılı Kanun'un 04.01.1961 tarihli ve 212 sayılı Kanun’un 1 inci maddesiyle değişik ek 1 inci maddesinin sekizinci fıkrasının 2 nci cümlesinin iptaline dair 19.11.2019 tarihli ve 30953 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 19.09.2019 tarihli ve 2019/48 Esas, 2019/74 Karar sayılı iptal kararı.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacının hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
3. Davacı dava dilekçesinde davalı işyerinde haftanın 6 günü çalıştığını, pazar günleri de işin yoğunluğuna göre çalıştığını, pazar günleri özellikle Lüleburgaz Spor Kulübünün maçlarının olduğu günlerde ayda en az 2 pazar günü görevi gereği çalıştığını ileri sürerek hafta tatili ücreti talebinde bulunmuş, iddiasını ispat amacıyla tanık deliline dayanmıştır.
4. Dosyanın incelenmesinde, davalı tanıklarının işyeri çalışanı olmadığı tespit edilmiştir. Davacı tanıkları ise işyeri çalışanı olup davacı ile beraber çalışmışlardır. Davacı tanıklarından B.T, bazı pazar günleri Lüleburgaz Spor Kulübünün maçları olduğunda davacının görevi gereği çalıştığını belirtirken diğer davacı tanığı N.Ö. ise davacının ayın iki pazar günü maçlarda çalıştığını belirtmiştir. Birbirini destekleyen bu tanık anlatımlarına göre, davacının bir ayda iki hafta tatili gününde çalışığı kabul edilerek tanık beyanları ile sonuca gidildiğinden hakkın özünü etkilemeyecek oranda bir indirim de yapıldıktan sonra hafta tatili ücreti talebinin hüküm altına alınması yerine talebin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz karar hârcının istek halinde ilgiliye iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
2. Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.