"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait ...'ta bulunan ... Khabat Termal Elektrik Santrali inşaatında idari işler ve güvenlik müdürü olarak en son aylık 5.000,00 USD ücret ve yılda 2 aylık ücret tutarı sadakat primi, barınma ve günde 3 öğün yemek karşılığında 04.08.2014-....05.2018 tarihleri arasında çalıştığını, çalışılan yerdeki terör olaylarının ve terör aşiretlerinin çalışanlarda yarattığı ... güvenliği endişesi nedeniyle davalı Şirketin, çalışanları ... başında tutabilmek için sadakat primi adı altında bir prim sistemini devreye soktuğunu, Şirket genel müdürünce şantiyede bizzat ilan edilmekle işyeri şartı hâline geldiğini, primin iki grupta ödendiğini, birinci gruptaki sadakat primi ödemesinin birinci yılını dolduran işçiye, ikinci yıl üçüncü ayında bir aylık ücret tutarında prim ödendiğini, ikinci grup prim ödemesinde sadakat priminin kalan bir aylık ücretin son ücreti ile birlikte ödendiğini, bir yıldan kısa süren çalışmalar için oransal ödeme yapıldığını ileri sürerek sadakat primi alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 04.08.2018-....05.2018 tarihleri arasında çalıştığını, son ücretinin 3.300,00 USD olduğunu, bunun ibraname ve bordrolarla ve sözleşme ile ... olduğunu, davacının Şirket bünyesinde prim vb. isim altında alacağı kalmadığını, sözleşmede böyle bir hüküm bulunmadığını, ancak zaman zaman işçilere, işveren tarafından şantiye yönetiminin onayı ile ihtiyaçlarına binaen ileride alacaklarından mahsup edilmek üzere yahut performans primi vb. nitelikte ek ödeme yapıldığını, bu tarz ödemelerin sadakat primi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği ödemelerin de bu yönde ödemeler olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 04.08.2014-....05.2018 tarihleri arasında çalıştığı, bordrolar ve tanık beyanları ile davacının aylık 5.000,00 USD ile çalıştığını ispatladığı, dinlenen tüm tanık beyanlarında yılda 2 aylık ücret tutarında sadakat primi uygulaması olduğunun anlaşıldığı, ayrıca davacıya 2015 yılı Ekim, 2016 yılı Eylül ve 2017 yılı Ağustos aylarında 5.000,00 USD prim ödemesi yapıldığının ... olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin hatalı belirlendiğini, davalı Şirkete karşı davaları bulunan davacı tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, delil sunma süresinden sonra sunulmuş kaynağı belirsiz davalı Şirkete aidiyetine yönelik bir ibare içermeyen hiçbir belgenin bu konuda delil kabul edilmesine muvafakat etmediklerini, davalı işyerinde sadakat primi gibi bir uygulamanın olmadığını, çalışma bölgesindeki koşulların ağırlığından ötürü zaman zaman teşvik amaçlı yahut performans niteliğinde ... seferlik prim ödemeleri yapılabildiğini, bunların davacı nazarında ileriye yönelik bir hak doğurmayacağını, davacının yapılan ödemeler haricinde bir alacağı olmadığını, ibranamede alacağı bulunmadığını belirttiğini, rapordaki hesap hatalarına ilişkin itirazların dikkate alınmadığını, hesaplamaların davacının ilgili dönem ücreti üzerinden yapılmadığını, geçmişte yapılan ödemelerin tespit ile alacaklarından tenzili gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının iddia ettiği ücretin fiilen kendisine ödenen ücret olduğunu ispatladığı, bu durumda davacının ücretinin 5.000,00 USD olduğu, davalı işveren tarafından ...'taki terör olayları nedeniyle istihdamda devamlılığı sağlayabilmek için her yıl iki aylık net ücret tutarında sadakat primi ödemesi uygulamasının bulunduğu, bu primlerin birinin yıl sonunda, diğerinin ... sözleşmesinin işveren tarafından sona erdirilmesi hâlinde ödendiği ve kıstelyevm süre için orantılı ödeme yapılacağının işveren tarafından düzenlenen ödeme belgeleri, banka kayıtları, tanık beyanları ile ispatlandığı, davacıya yılda 2 aylık ücret tutarında sadakat primi ödendiği, davacının 2014 yılı priminin 2015 yılında 5.000,00 USD olarak ödendiği, işverence yapılan ödemelerin mahsup edildiği, dolayısıyla 5.000,00 USD üzerinden hesap yapılmasında hata olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerin yanı sıra davacının yurt dışında geçen çalışmaları bakımından çalışılan ülke hukukunun uygulanması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uygulanması gereken hukuk, davacının sadakat primine hak kazanıp kazanmadığı ve hesaplamaya esas alınan ücret noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 ve 109 uncu maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. 5718 sayılı Milletlerarası ... Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 24 ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir ... sözleşmesinin varlığı karşısında, ... hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun ... hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.