"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/502 E., 2022/208 K.
DAVA TARİHİ : 04.07.2014
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalı nezdinde 15.02.2006-01.....2014 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraf teşkilinin usulüne uygun sağlanmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, yokluklarında dinlenilen tanık beyanlarına göre hazırlanmış bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacının 26.07.2006 tarihinde ameliyat olması sebebiyle işyerinde yaklaşık bir yıl çalışmasının bulunmadığını, hizmet süresine ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, ayrıca davacının talep konusu diğer işçilik alacaklarına da hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.05.2016 tarihli ve 2014/456 Esas, 2016/484 Karar sayılı kararı ile davacının ... sözleşmesinin işverence haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği, davacı tarafça tanık beyanları ile fazla çalışma yapıldığı, hafta tatillerinde çalışıldığı hususları ispatlanmasına rağmen davalı tarafça söz konusu çalışmalarının karşılığının ödendiğinin ispatlanmadığı, davacının kullandırılmayan 130 gün yıllık izin süresi karşılığında yıllık izin ücreti alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 02.11.2020 tarihli ve 2017/17421 Esas, 2020/14294 Karar sayılı kararıyla taraf teşkili sağlanmadan, davalının yokluğunda tanıklar dinlenilerek bilirkişi raporu alınması ve söz konusu rapor doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğu, davalının savunma hakkını kullanmasına imkân tanıyacak şekilde yeniden davacı tanıklarının dinlenilmesi gerektiği, davalı tarafça iddia edilen davacının ameliyatına ilişkin evrakın temini ile hizmet süresinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği, davacının hafta tatilinde çalıştığı hususunu ispatlayamadığı dikkate alınarak hafta tatili ücreti alacağının reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin huzurunda dinlenen tanıkların beyanları dikkate alınmak ve davacının raporlu bulunduğu sürelere ilişkin evrak temin edilmek suretiyle, raporlu bulunduğu süreler hizmet süresinden dışlanarak davacının 15.02.2006 - 01.....2014 tarihleri arasında 8 yıl 2 ay 12 gün çalıştığı, ... sözleşmesinin işverence haklı bir sebep olmaksızın feshedilmesi sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacı işyerinde fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığı işverence ödenmediğinden fazla çalışma ücretine hak kazandığı, davacının kullandırılmayan 130 gün yıllık izin süresi karşılığında yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, davacının hizmet süresinin tespitinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarının esas alınması gerektiğini, hizmet tespitine ilişkin dava açılmaksızın davacının kesintisiz çalıştığı hususunun ispatının mümkün olmadığını, SGK kayıtlarına göre müvekkiline ait işyerinde çalışması bulunmayan davacı tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma ücreti alacağını ispatladığının kabul edilemeyeceğini, davacı tanıklarından İ.Ç.nin işyerinde hiç çalışmadığını beyan ettiğini, diğer tanık Ö.G.nin beyanlarının ise zamanaşımına uğrayan döneme denk gelmesi nedeni ile dikkate alınamayacağını, ayrıca davacının müvekkili Şirkette çalıştığı süreleri kesin delil ile ispatlayamaması nedeniyle fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının hizmet süresi, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ispatı ile ıslaha karşı zamanaşımı def'inin işçilik alacaklarının hesabında dikkate alınıp alınmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 53 ve 59 uncu maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
....03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.