"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2021/125 E., 2022/202 K.
DAVA TARİHİ : 07.02.2013
KARAR : Asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : Yahyalı Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2013/92 E., 2013/102 K.
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ... davalı ... Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ (... Şirketi) vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverene ait demir madeni işletmesinde yeraltında çok ağır ... şartları ve hiçbir güvenlik önlemi alınmaksızın çalıştığını, işyerinin yerleşim birimi dışında olduğunu ve toplu taşıma aracının geçmediğini, bu nedenle işyeri servisi ile sabah 05.00'de işyerine gitmek için yola çıktığını, akşam ise 18.30'da servisten indiğini, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 66 ncı maddesinin (f) bendine göre işçi servisinde geçen sürelerin de işçinin çalışma sürelerinden sayılacağı için günlük çalışmasının 13 saate yaklaştığını ancak müvekkiline fazla çalışmalarından dolayı fazla çalışma ücretinin, hak ettiği son ücretinin, resmî tatillerdeki çalışma ücretlerinin ve hafta tatili ücretlerinin de ödenmediğini, müvekkilinin resmî bayramların tamamında, dinî bayramlarda ise Ramazan Bayramında bir gün, Kurban Bayramında iki gün çalıştığını ancak bu çalışmalarına ilişkin de ücretlerinin ödenmediğini belirterek fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil, ücret alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; ... sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Şirketi vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili Şirket arasında herhangi bir hukuki ilişki ve ... sözleşmesinin olmadığını, bu nedenle davacı hakkında bilgi ve belge bulunmadığını, davacının ... sözleşmesini çalıştığı şirket olan ... İnşaat San. ve Madencilik Tic. Ltd. Şti'nin (... Şirketi) feshettiğini, davacı dâhil diğer işçilerin alımı, çalıştırılması ve işten çıkarılma süreçlerinin davalı Şirket tarafından yürütüldüğünü, davalı Şirketin sunmuş olduğu bordrolar ve diğer belgelerden de anlaşılacağı üzere çalıştırdığı işçilerin tüm yasal haklarını ödediğini ve davacı dâhil diğer tüm işçilerin hiçbir alacağının kalmadığını, bu nedenle müvekkili Şirketin davacıya karşı herhangi bir ücret, tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Şirketi vekili, demir madeni işletmesinde cevherin çıkartılmasının mevsim koşullarına bağlı olduğunu, cevherin çıkartılması, kırıcıda kırılması ve ayıklanmasının kış aylarında mümkün olmadığından ... sözleşmesinin bu dönemde askıda kaldığını, kış şartları sona erdiğinde işçilerin madende yeniden çalışmaya başladığını, davacının ücretinin bordrosunda gösterildiğini, kayıtların dışında olan ücret iddiasının gerçek olmadığını, işletmede fazla çalışma yapan işçiye fazla çalışmasının karşılığı olan ücretinin ödendiğini ve bordrolarda açıkça belirtildiğini, hafta sonu tatili, genel tatil ve ... bayramlarda çalışma yapıldığını ve ücretinin ödendiğini, dinî bayramlarda çalışma yapılmadığını yalnızca 2012 yılında bir defaya mahsus Kurban bayramında 2 gün çalışma yapıldığını ve karşılığının ödendiğini, madende çalışmanın iki vardiya şeklinde yapıldığını, sahada esnek çalışma yapıldığını savunarak asıl davanın ve birleşen davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.11.2014 tarihli ve 2013/36 Esas, 2014/313 Karar sayılı kararı ile davanın belirsiz alacak davası olduğu, bu nedenle davacı tarafın davayı ıslah etmesine gerek olmadığı, harcı tamamlayarak miktarı artırmasının yeterli olduğu, davanın ıslah edilmesinden sonra yapılan zamanaşımı def'inin hukuken geçerli bir itiraz olmadığı, Mahkemenin takdir yetkisini kullanarak yaptığı hesaplamaların takdir yetkisi içinde kaldığının kabulü gerektiği, işçilerin ücret alacaklarının davanın açılmasından sonra ödendiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 07.07.2015 tarihli ve 2015/13254 Esas, 2015/23388 Karar sayılı kararıyla dava dilekçesinde talep edilen alacaklar yönünden gösterilen asgari miktarın alacağın bir bölümü olduğu anlaşılmakta ise de, belirsiz alacak davası mı yoksa belirli alacak davası olmakla birlikte kısmi dava mı açıldığı hususunda herhangi bir açıklama yapılmadığı, bu nedenle davacı tarafa bir haftalık kesin süre verilerek, dava konusu edilen her bir alacak yönünden talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesinin istenilmesi ve neticeye göre yapılacak değerlendirmeyle sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 22.01.2018 tarihli ve 2015/304 Esas, 2018/29 Karar sayılı kararı ile davacının ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiği, davalı Şirketler arasında asıl alt işveren ilişkisi bulunduğu, bu nedenle alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacı ... tanıkların ayda dört gün hafta tatili izni kullanıldığını beyan etmeleri nedeniyle bilirkişinin hafta tatiline ilişkin hesaplama yapmamasının yerinde olduğu, davacının Mart 2012'ye kadar haftalık 18 saat, Mart 2012'den itibaren haftalık 3 saat üzerinden fazla çalışma yaptığı gerekçe gösterilerek asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 27.11.2018 tarihli ve 2018/15148 Esas, 2018/25566 Karar sayılı kararıyla; taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddiyle tespit edilecek aylık net ücretin brüt tutarının belirlenmesinde, davacı işçinin yeraltı çalışanı mı ya da yer üstü çalışanı mı olduğu hususunun aydınlığa kavuşturulması gerektiği, Mahkemece fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığının ve dolayısıyla dava açılmasıyla anılan alacakların tümü için zamanaşımının kesildiğinin dikkate alınmayarak, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasına itibar edilmesinin hatalı olduğu gerekçe gösterilerek bozma kararı verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 24.09.2020 tarihli ve 2019/39 Esas, 2020/188 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda yapılan araştırma sonucu davacının yeraltı maden işçisi olduğu tespit edildiği, usul ve yasaya uygun yeni bir bilirkişi raporu doğrultusunda alacakların hüküm altına alındığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 24.02.2021 tarihli ve 2021/409 Esas, 2021/4778 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece davacı işçinin yeraltı çalışanı mı ya da yer üstü çalışanı mı olduğu hususu davalı işverenden sorularak araştırılmış ve davacı işçinin yeraltı çalışanı olduğu tespit edilmiş ise de, bozma ilâmının 2 numaralı bendinde belirtilen, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 23 üncü maddesinin üç numaralı alt bendinde "... altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışanların münhasıran yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretleri" gelir vergisinden; 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'na ekli (2) sayılı tabloda, "Toprakaltı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışan işçilerin yeraltındaki çalıştıkları günlere ait ücretleri ve primlerinin ödenmesinde düzenlenen kağıtlar" damga vergisinden istisna tutulmaya yönelik kanun maddelerinin uygulanmasının mümkün olup olmadığı hususu değerlendirilmeksizin aylık brüt ücret tutarının belirlenmesinin hatalı olduğu, fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin yeniden bir hesaplama yapılarak usuli kazanılmış hak ilkesine de aykırı olacak şekilde fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, davacının ... sözleşmesinin 31.12.2012 tarihinde sona erdiği hususu dikkate alındığında, yeraltı maden işlerinde çalışan işçiler için öngörülen düzenlemenin yürürlükte olmadığı, buna göre fazla çalışma süresinin tespitinde, 4857 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesinin ilk cümlesi uyarınca haftalık çalışma süresi 45 saat kabul edilmek suretiyle davacının fazla çalışma süresinin ve fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması gerekirken; bilirkişi tarafından yeraltı işlerinde çalışan işçilere ilişkin düzenlemenin yürürlük tarihi yanlış değerlendirilmek suretiyle fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanmasının isabetli olmadığı, Mahkemece gerekçeli kararda 08.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmesine rağmen, 07.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan miktara göre fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı, bu durumun gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturduğu, 08.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasına ilişkin tablo da davacının aylık ücret miktarının da hatalı tespit edildiği, Mahkemece gerekçeli kararda hükme esas alındığı belirtilen 08.01.2020 havale tarihli bilirkişi ek raporunda fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanırken imzasız ücret bordrolarına göre 2.678,94 TL ödeme yapıldığı belirtilerek bu miktar mahsup edilmiş ise de, 07.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporu ile bozma ilâmı öncesi alınan bilirkişi raporunda mahsup edilen miktarın 3.599,94 TL olduğunun görüldüğü, Mahkemece yapılacak işin imzasız ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödemesi olan dönemleri ve miktarları ayrıntılı olarak tablo hâlinde gösteren, denetime elverişli ve açıklayıcı bir ek rapor aldırılarak, fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilecek miktarın net mi, brüt mü olduğu da belirlenerek yeniden hesaplattırılması olduğu, Mahkemece 07.11.2014 tarihli ilk kararda 69,00 TL ödenmeyen ücret alacağına hükmedildiği ve bu kararın davacı tarafça temyiz edilmediği, buna göre davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin bozma sonrası brüt 310,75 TL ücret alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçe gösterilerek bozma kararı verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 16.....2022 tarihli ve 2021/125 Esas, 2022/202 Karar sayılı kararı ile davacının yeraltı çalışanı olduğu netleştirilerek, bozma ilâmında belirtilen diğer hususları da dikkate alan yeni bir bilirkişi raporu alındığı, ek rapor ile fazla çalışma ücreti ödemesi olan dönemler ve miktarlar tablo hâlinde gösterilerek mahsup edilen miktarın brüt olduğunun belirlendiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı ... Şirketi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; bilirkişi raporunda imzasız ücret bordrolarının dikkate alındığını ve mahsup yapıldığını, dava dosyasında dinlenilen tanıkların ve davacıların beyanları ile dilekçelerde belirtildiği üzere imzasız ücret bordrolarında tahakkuk edilen ödemelerin yapılmadığını, yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yeraltı çalışanı olması nedeniyle 1,5 değil 2 çarpanı kullanıldığını, davalı itirazı üzerine ek rapor alınmadan Mahkeme hâkimince hesaplama yapıldığını, yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, davacının usuli kazanılmış haklarının dikkate alınmadığını, yargılama giderinin hatalı hesaplandığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Şirketi vekili; husumet itirazında bulunduklarını, davanın kısmi dava olarak açıldığını, ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, davacı tanıklarının müvekkili davalı Şirkete aynı talepli davalarının bulunduğunu, işçinin imzasını taşıyan bordronun sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğunu, yıllık izinlerini kullandığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücret miktarı, zamanaşımı, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı Kanun'un 32, 41, 46, 47 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu,özellikle temyiz sebeplerine göre kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ... davalı ... Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.