"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir ... fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir ... fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.09.2021 tarihli kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir ... fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 22.12.2021 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.03.2022 tarihli ve 2022/2361 Esas, 2022/3315 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, somut uyuşmazlıkta Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki hesaplamaların 01.01.2019 ile 15.02.2021 tarihleri arası dönem esas alınarak yapıldığı, arabuluculuk faaliyetinin ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği, arabuluculuk son tutanak tarihinden (05.01.2021) sonra ihtilaf konusu olan, son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi olmadığı, bu itibarla davacının ikramiye alacağına en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken, en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmasının isabetsiz olduğu, ayrıca Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’... günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir" denildiği, bu düzenlemede, ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmeyeceği, anlaşamamaya dair son tutanak tarihinin temerrüt tarihi oluşturacağı gözden kaçırılarak bilirkişi raporunda belirlenen temerrüt tarihlerine atıf ile ikramiye alacağına ilişkin hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan hesaplama esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında zam uygulanmadığını, davacının 2018 yılı ücreti korunarak %4 oranında zam yapıldığını, bu durumda ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından, davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacaklara hak kazanamayacağını, faiz oranı ve başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini, dava konusu alacaklardan davalı Bakanlığın sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk anlaşamama tutanağının düzenlendiği tarihten sonraki döneme ilişkin fark alacaklar yönünden davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilip verilmediği ile fark ikramiye alacağında faiz başlangıcı ve faiz türünün doğru tespit edilip edilmediği hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. Maddeleri, 6356 sayılı Kanun'un 39 ve 53 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; bozma ilâmı doğrultusunda hesaplanan fark ücret alacağı kısa kararda bozmaya uygun ve doğru bir şekilde brüt 7.069,53 TL olarak hüküm altına alınmıştır. İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesinde bozma sonrası alınan bilirkişi ek raporuna atıf yapılmasına rağmen, gerekçeli karar hüküm fıkrasında fark ücret alacağının, maddi hata ile brüt 7.383,81 TL olarak hüküm altına alınması isabetsizdir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer ... "7.383,81" rakamları hükümden çıkartılarak yerine "7.069,53" rakamlarının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.