Logo

9. Hukuk Dairesi2023/692 E. 2023/4143 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işvereni aleyhine açtığı davada, kıdem, ihbar ve ücret alacaklarının ödenip ödenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının 6098 sayılı TBK kapsamında çalıştığı ve bu kapsamdaki işçilerin kıdem tazminatına değil, haksız fesih tazminatına hak kazanabileceği, davacının da haksız fesih tazminatı talebinde bulunmadığı, ücret alacağı konusunda ise davalı tarafından sunulan ibranamelerde belirtilen ödemelerin mahsubu gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/351 E., 2022/273 K.

DAVA TARİHİ : 12.11.2014

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce ... ... Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

... ... Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

... ... Mahkemesi kararı tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine kesinleştirilmiştir.

Kesinleşen görevsizlik kararı üzerine görevli ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2008 yılından itibaren davalı nezdinde çalıştığını, sebepsiz yere işten çıkarıldığını, net maaşının 1.350,00 TL olduğunu ve son altı aylık ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağının tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını ve hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, davacının 01.07.2008-23.09.2014 tarihleri arası davalı işyerinde çalıştığını, yurt dışına gitme bahanesi ile işyerini terk ettiğini ve ... sözleşmesinin devamsızlık nedeni ile feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

... ... Mahkemesinin 16.02.2016 tarihli ve 2014/507 Esas, 2016/73 Karar sayılı kararıyla; davacının ... sözleşmesinin haksız nedenle işverence feshedildiği ve davacının ücret alacağına yönelik yapılan değerlendirmede dosya içerisinde yer alan ibranamenin 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) hükümlerine göre geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. ... ... Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.02.2020 tarihli ve 2017/14335 Esas, 2020/3006 Karar sayılı kararı ile davacının çalıştığı işyerinin ekmek fırını olup, bu ... yerinin esnaflık kapsamında sayılan işyeri oluşu karşısında davalı işverenin işyerinde kendi bedeni gücü ile çalışıp çalışmadığı, fesih tarihinde kaç kişinin çalıştığı ve buna bağlı olarak esnaf statüsünde olup olmadığı araştırılarak öncelikle görev hususu halledildikten sonra sonuca gidilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. ... ... Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1.... ... Mahkemesinin 12.10.2021 tarihli ve 2020/128 Esas, 2021/614 Karar sayılı kararı ile; davalıya ait işyerinde davacı ve davalının haricinde bir dönem bir kişinin çalıştığı, işyerinde davacı ve davalı ile birlikte en fazla 3 kişi çalışmış olduğundan işyerinin esnaf işletmesi olduğu kanaatine varılarak dava tarihi itibarı ile genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

2.... ... Mahkemesince verilen görevsizlik kararı tarafların temyiz etmemesi üzerine kesinleştirilmiştir.

C. Kesinleşen Görevsizlik Kararı Üzerine Mahkemece Verilen Karar

... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının ... sözleşmesini haksız olarak feshettiği, davacının ücret alacağı talebine ilişkin yapılan değerlendirmede dosya kapsamında bulunan ibranamenin 6098 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerine göre geçersiz olduğu ve ücretin ödendiğine ilişkin ispat külfetinin davalı işverende olup davalı işverence de ücretin ödendiğine ilişkin yazılı belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının asgari ücretle çalıştığını, ücret seviyesi belirlenirken hesaplamanın hatalı yapıldığını, davacı istifa etmiş olduğundan ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, talep etmiş olduğu kıdem tazminatının 6098 sayılı Kanun'da düzenlenmediğini, fesih hususunda kötüniyetin varlığının mevcut olmadığını ve bu hususun davacı tarafça iddia ve ispat edilmediğini, davacının tüm ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, ibranamenin neye ilişkin olduğunun bizzat davacıya sorulması gerektiğini ve davacıya tüm alacakların ödendiğine dair yemin teklif edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücret seviyesi, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve ödenmeyen ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3.6098 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi.

4. Dairemizin 17.10.2022 tarihli ve 2022/12117 Esas, 2022/12576 Karar sayılı ilâmının ilgili bölümü şöyledir:

"...

6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’na (6098 sayılı Kanun) tabi olarak belirsiz süreli ... sözleşmesi ile çalışan ve haksız feshe maruz kalan işçi 6098 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi gereğince bildirim sürelerine ilişkin bir tazminatı ve hâkimin takdirine bağlı olarak altı aylık ücretinden fazla olamayacak şekilde tazminat talep edebilir. 6098 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hükmolunacak en fazla altı aylık ücret tutarındaki tazminat doktrinde haksız fesih tazminatı olarak nitelendirilmektedir.

6098 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu kapsamında olmayan, fakat 6098 sayılı Kanun'a tabi ... sözleşmesi ile çalışan işçinin ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın derhal feshi durumunda uygulama alanı bulmaktadır.

..."

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı dava dilekçesinde açıkça kıdem tazminatı talep etmiş, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 4857 sayılı ... Kanunu kapsamında işverenin işçiyi haksız yere işten çıkardığı durumda kıdem tazminatı ödemek zorunda ise de 6098 sayılı Kanun kapsamında haklı sebep olmaksızın işçiyi işten çıkaran işverenin fesihte kötüniyetli ise ihbar süresinin üç katı tutarında tazminatı ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle haksız fesih tazminatı hesaplanmış ve bu miktar Mahkemece kıdem tazminatı olarak hüküm altına alınmıştır.

3. Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece, davacının 6098 sayılı Kanun kapsamında çalıştığı belirtilmiştir. Anılan Kanun kapsamındaki ... ilişkilerine tâbi olarak çalışanlar kıdem tazminatı alacağına hak kazanamazken haksız fesih tazminatı alacağı talep edilebilirler; 6098 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinde öngörülen şartlar gerçekleştiği takdirde bu tazminata hak kazanabilirler. Ancak somut uyuşmazlıkta davacının haksız fesih tazminatına ilişkin talebi bulunmadığı dikkate alındığında, belirtilen tazminat miktarının kıdem tazminatı ile ilişkilendirilerek hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

4. Davacı son altı aylık ücret alacağının ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davacı tarafından imzalanan ibranameler bulunduğunu ve davacının ödenmeyen ücret alacağı olmadığını savunmuştur. Davalı işverence dosyaya davacının ödenmediğini iddia ettiği son altı aylık ücretine ilişkin bir ödeme belgesi ibraz edilmemiş ancak iki adet ibraname sunulmuştur. Dosya içerisinde yer alan tarihsiz ibranamede "... davalıya ait fırın işletmesindeki çalışmalarımdan kaynaklanan 10.000,00 (onbin) TL alacağımın tamamını aldım. Kendilerinden bugün itibariyle 5.000 (beşbin) TL alacağım kalmıştır.Bu borçlardan dolayı kendilerini ibra ederim." beyanının yer aldığı, ibranamenin davacı tarafça imzalandığı, 09.10.2014 tarihli diğer bir ibranamenin ise "...çalışmalarımdan kaynaklanan 5.000,00 (beşbin) TL alacağımın tamamını aldım. Kendilerinden bugün itibariyle 5.000 (beşbin) TL alacağım kalmıştır.Bu borçlardan dolayı kendilerini ibra ederim.09.10.2014" şeklinde düzenlendiği görülmektedir.

5. Yargılama esnasında dinlenen ve muhasebeci olduğunu belirten davalı tanığı S.S'nin yukarıda bahsi geçen ibranamelerde "şahit" olarak isminin yer aldığı ve imzasının bulunduğu görülmüş olup işbu tanık; davacının davalıdan 15.000 TL ücret alacağı olduğunu, bu paranın 10.000 TL ve 5.000 TL olmak üzere iki pay şeklinde kendisine teslim edildiğini ve karşılığında tutanak tutarak imza aldığını beyan etmiştir. Her iki ibraname ile ilgili olarak davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinde, bu ibranamelerde belirtilen ödemelerin dava konusu alacaklarla ilgisi bulunmadığı, ödemelerin dava tarihinden iki yıl öncesine ait alacaklara ilişkin olduğu ifade edilmiştir.

6. Mahkemece davalı işverence davacının ücretinin ödendiğine dair ödeme belgesi sunulmadığı gerekçesiyle ücret alacağının kabulüne karar verilmiş ise de dosya kapsamındaki imza itirazına uğramayan iki adet ibranamede belirtilen toplam 15.000 TL'nin davacıya ödendiği sabittir. Davacı vekilinin beyan dilekçesine göre ödemenin yapıldığı davacı tarafça inkar edilmemiş, aksine yapılan ödemenin dava tarihinden iki yıl öncesine ait farklı alacaklara ilişkin olduğu belirtilmiştir. Bu durumda ibraname içeriğindeki ödemenin başka bir sebeple yapıldığını iddia eden davacının bu iddiasını ispatlaması gerekir. Davalı işverenin ibranamedeki ödemelerin ücret alacağına yönelik olduğu iddiasının aksi davacı tarafça ispat edilememiş olduğundan her iki ibraname uyarınca yapılan bu ödemelerin mahsubu gerekir. Mahkemece anılan yön düşünülmeden karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.