"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1694 E., 2023/92 K.
KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 28. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 09.07.2007-31.12.2008 ve 11.04.2011-30.12.2015 tarihleri arasında davalı Şirketin ... ofisinde bilgi işlem ve satın alma mühendisi olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini, son ücretinin 4.000,00 ... doları (USD) olduğunu, yemek ve yol yardımı olarak aylık 250,00 USD, kira yardımı olarak 1.500,00 USD ödendiğini, ancak ekonomik kriz bahane edilerek her ay ücretinden kesinti yapıldığını, işyerinde fazla çalışma yapılmasına, resmî ve dinî bayramlar ile hafta sonu cumartesi çalışılmasına rağmen karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, bakiye ücret, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacı tarafça talep edilen faiz türüne itiraz ettiklerini, davacının 2007 yılı Ağustos-2008 yılı Aralık; 2011 yılı Nisan-2015 yılı Aralık ayları arasında çalıştığını, son ücretinin brüt 1.576,58 USD olduğunu, davacının kira ve yemek yardımına ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının ... sözleşmesini kendisinin sonlandırdığını, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını, talep konusu alacaklara hak kazanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yurt dışında çalışan davacının ... sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği, feshin haklı nedene dayandığının işveren tarafından ispatlanmaması sebebiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının ödenmeyen ücret, fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu; yurt dışında çalışan olması sebebiyle davacının asgari geçim indirimi alacağına hak kazanamadığı, yurda giriş çıkış kayıtları dikkate alındığında davacının yıllık iznini kullandığı gerekçesiyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne; asgari geçim indirimi ile yıllık izin ücreti alacaklarının reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkili davacının ...'ye geldiğinde davalı Şirketin ...'deki işyerine giderek çalışmaya devam ettiğini, yıllık izin ücreti alacağının reddedilmesinin hatalı olduğunu, bakiye ücret, fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının zamanaşımı nedeniyle kısmen reddedilmesinin hatalı olduğunu, davalı taraf lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; hesaplamalardan sosyal güvenlik primi, gelir vergisi, damga vergisi kesintilerinin yapılmamasının hatalı olduğunu, ücret miktarının hatalı tespit edildiğini, giydirilmiş ücrete konu sosyal yardımların fahiş tespit edildiğini, geçmişe yönelik alacakların hesabında da son dönem ücretin esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, davacının bakiye ücret alacağının bulunmadığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı; davacıya ait banka hesap kayıtlarına göre işverence, 2014 yılı Şubat ayı ile 2014 yılı Kasım ayı arasında aylık 4.000,00 USD, 2015 yılı Ocak ayı ile Kasım ayları arasında aylık 3.500,00 USD yatırıldığı, davacı tanığı tarafından Rusya'daki ekonomik kriz nedeniyle ücretlerinden 500,00 USD kesinti yapıldığı belirtildiğinden davacının yazılı onayı alınmaksızın yapılan kesintinin kabul edilemeyeceği ve buna göre ücretinin net 4.000,00 USD olduğu kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, ancak giydirilmiş ücret tespiti için kira yardımının aylık 400,00 USD kabul edilmesinin tanık beyanı ve dosya kapsamına uygun düşeceği, Şubat 2014 öncesi bordro sunulmaması sebebiyle bilinmeyen dönem ücretinin asgari ücrete oranlama yöntemi uygulanarak hesap yapılması gerektiği, bu doğrultudaki davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu gerekçesiyle kapsama alınan 23.11.2022 tarihli bilirkişi raporunun 1. seçeneği doğrultusunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu temyiz dilekçesinde; müvekkili davacının ...'ye geldiğinde davalı Şirketin ...'deki işyerine giderek çalışmaya devam ettiğini, yıllık izin ücreti alacağının reddedilmesinin hatalı olduğunu, bakiye ücret, fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının zamanaşımı nedeniyle kısmen reddedilmesinin hatalı olduğunu, alacaklara uygulanan indirim oranının çok fazla olduğunu, uygulanan indirim oranı nedeniyle müvekkili aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; giydirilmiş ücrete konu sosyal yardımların fahiş miktarda olduğunu, davacının son brüt ücretinin 1.576,58 USD olduğunu, tüm hesaplamalardan sosyal güvenlik primi, gelir vergisi, damga vergisi kesintilerinin yapılmamasının hatalı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme gereğince somut uyuşmazlığa Rusya Federasyonu hukukunun uygulanması gerektiğini, davacı fazla çalışma yapsın yapmasın her ay kendisine 2,5 saat fazla çalışma ücreti alacağı ödendiğinden bu tahakkukların dikkate alınmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti ile bakiye ücret alacaklarının bulunmadığını savunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk, çıplak ve giydirilmiş brüt ücretin miktarı, ücret, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ispatı ile hesaplanması ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 24 ve 27 nci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 34, 41, 44, 53, 57 ve 59 uncu maddeleri.
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi.
4. Dairemizin 20.04.2022 tarihli ve 2022/4477 Esas, 2022/4842 Karar sayılı; 08.03.2022 tarihli ve 2022/2273 Esas, 2022/2899 Karar sayılı kararları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıda yer alan (4) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir ... sözleşmesinin varlığı karşısında, ... hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun ... hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Dairemiz uygulamasında, fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirim ile ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde bir kurala yer verilmediğinden ve ayrıca işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada Mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilinemediğinden, fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimlerden dolayı reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
4. Somut uyuşmazlıkta, dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen miktarlar ile Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan alacak miktarları değerlendirildiğinde, davacının indirim olmaksızın reddedilen toplam alacak miktarı 18.372,36 USD olup, karar tarihine göre (04.01.2023) ... Bankası tarafından ilan edilen gösterge niteliğindeki (efektif satış) döviz kuru (18,7812 TL) uyarınca reddedilen alacağın 351.816,20 TL'ye karşılık geldiği anlaşılmaktadır. Söz konusu tutar ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre davalı lehine 52.254,27 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken hatalı hesaplama ile daha fazla tutarda vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm; davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin (j) alt bendinde yer alan "redden dolayı davalı vekili için hesap edilen 53.994,25 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin çıkartılarak "reddedilen alacak miktarı dikkate alınarak hesaplanan 52.254,27 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.