Logo

9. Hukuk Dairesi2023/718 E. 2023/3099 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının usta öğretici olarak çalıştığı dönemdeki ücretinin tespiti ile kıdem tazminatı, yıllık izin, ilave tediye ve ücret alacaklarının hesaplanması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, bozma kararına uygun olarak davacının ücretini, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretlerini dikkate alarak hesaplaması ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretini bu hesaplamaya göre belirlemesi, ilave tediye alacağını da bozma kararına uygun olarak hesaplaması ve bozma kararına uygun bilirkişi raporunu hükme esas alması usul ve yasaya uygun bulunarak, temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/693 E., 2022/265 K.

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 14.12.2016

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.11.1994 tarihinden itibaren her yılın eylül ayı başından takip eden yılın temmuz ayına kadar süren ve yenilenen sözleşme dairesinde giyim usta öğretici unvanıyla çalıştığını, her yıl imzalatılan evrakın 4 üncü maddesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun (657 sayılı Kanun) 176 ncı maddesinde düzenlenen ders ücreti karşılığı çalıştırılacağı ve çalışacağı süre boyunca ücret ödeneceğine dair kayıtların bulunduğunu, primlerinin günlük 7,5 ders saatine göre ayda 22-26 gün olarak bildirildiğini, ücret ödemelerinin eksik kuruşlandırıldığını, çalışmadan ödenmesi gereken hafta tatili ve çalışılmayan ... bayram ve genel tatil günleri için ücret ödenmesi gerekirken ödeme yapılmadığını, ... bayram ve genel tatil günleri için çalışılmadan ödenmesi gereken ücretler ile ders saat ücretlerinin eksik kuruşlandırılarak ödenmesi sebebiyle doğan ücret alacaklarının eksik ödenen ücret başlığı altında talep edildiğini, ... sözleşmesinin 16.11.2016 tarihinde feshedildiğini, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) kapsamında davacıya her yıl ilave tediye ve ikramiye ödenmesi gerektiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile yıllık izin, ilave tediye ve fark ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, mevzuat gereği usta öğreticilerin sosyal haklar bakımından 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) hükümlerinden yararlanacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığını, hak etmiş olduğu ücretlerinin eksiksiz ödenmiş olması sebebiyle feshin haklı sebebe dayanmadığını, bu sebeple kıdem tazminatına müstahak olmadığını, ek ders ücreti hesaplamalarının 657 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 3349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve 3885 sayılı Damga Vergisi Kanunu hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini, davacı ile aralarında 4857 sayılı Kanun anlamında bir ... sözleşmesinin bulunmadığını, usta öğretici olarak çalışan davacının işçi sıfatını haiz olmaması sebebiyle, ilave tediye ücretine hak kazanmadığını, davacının izin formları düzenlemek suretiyle izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesini 08.11.2018 tarihli ve 2016/953 Esas 2018/605 Karar sayılı kararıyla davacının davalı işyerinde usta öğretici olarak çalıştığı, 16.11.2016 tarihinde emeklilik nedeniyle işten ayrıldığı, kıdem tazminatına hak kazandığı, davacıya ücret alacağının eksik ödendiği anlaşıldığından fark ücret alacağına hak kazandığı, davacının yıllık izinlerini kullandığı, izin ücretinin ödendiği davalı işveren tarafından ispatlanmadığından yıllık izin alacağının bulunduğu, davacıya 6772 sayılı Kanun gereğince ödenmesi gereken ilave tediye ücretlerinin ödenmemiş olduğu, bu nedenle davacı lehine ilave tediye ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 31.03.2021 tarihli ve 2019/725 Esas, 2021/907 Karar sayılı kararıyla Uyuşmazlık Mahkemesinin emsal dosyalardaki kararları ile aynı statüdeki davacının, İdareye verdiği bir taahhütnameye istinaden çalışması ve taahhütnamede ek ders ücretinin hesaplanmasında 657 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin esas alınmasının, davacının kamu personeli statüsünde değerlendirilmesi için yeterli olmadığı, bu düzenlemenin taahhütnameyi idari sözleşme hâline de getirmeyeceği belirtilerek uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, davacının, davalı Belediyenin Eğitim- Kültür Dairesi Başkanlığı BELMEK kurslarında giyim usta öğretici olarak çalıştığı, davacının hizmet süresinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre belirlendiği, ... sözleşmesinin davacı tarafından emeklilik nedeniyle sonlandırıldığı, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, davacıya ücretinin eksik ödendiği, davacının fark ücret alacağının bulunduğu, ispat yükü kendisinde olan davalı işveren tarafından davacıya bakiye yıllık izinlerinin kullandırıldığının yahut ücretinin ödendiğinin yasal delilleriyle kanıtlanamadığı, davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığı, davacının davalı Belediyede 4857 sayılı Kanun'a tâbi çalıştığı, ilave tediye ücretlerinin ödendiğine ilişkin olarak davalı işveren tarafından herhangi bir belge sunulmadığı, davacının 6772 sayılı Kanun gereğince ilave tediye alacağının bulunduğu gerekçeleri ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 13.09.2021 tarihli ve 2021/7126 Esas, 2021/11504 Karar sayılı kararıyla davalının sair itirazlarının reddine karar verilerek her ay için ayrı ayrı o ayın puantajlarına göre yapılan ders sayısı ve çalışılan toplam gün sayısı tespit edilerek açıklanan şekilde o ay için günlük ücretin kaç lira olduğu tespit edilmek sureti ile her ay için çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücretinin ayrı ayrı tespit edilerek hüküm altına alınması, ilave tediye alacağının hesaplanmasında, açıklanan çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil günü için belirlenen günlük ücret hesap yönteminin esas alınması gerektiği, Bakanlar Kurulunca tespit edilen ilave tediye ödeme tarihindeki işçinin bir günlük ücretinin dikkate alınması gerektiği, puantajlar her ay için ayrı ayrı değerlendirilmeksizin haftalık ortalama çalışılan gün sayısı ve günlük ortalama çalışılan saat sayısı şeklinde genelleme ile sonuca gidilmesi hatalı olduğu, hesaplamalara esas saat başı ücret meblağının tespiti bakımından; İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün her dönem için ayrı ayrı bildirdiği saat başına ek ders ücretleri esas alınmış ise de bordrolarda tahakkuk ettirilen ücretlerin esas alınması gerektiği, ancak bordrolar her ay için ayrı ayrı denetlenerek, bordrolarda tahakkuk ettirilen saat başı ders ücretinin ücret katsayısı, göstergeler gibi mevzuattan doğan unsurlara göre olması gerekenden daha az olup olmadığının denetlenmesi gerektiği, bordrosunda tahakkuk ettirilen saat başı ders ücreti miktarının mevzuata göre olması gerekenden düşük olduğu ay var ise o ay için mevzuata göre olması gereken saat başı ders ücreti esas alınması gerektiği, bordrodaki saat başı ders ücreti mevzuata göre olması gerekenden yüksek ise o ay için bordrodaki ücretin esas alınması gerektiği, giydirilmiş ücretin tespiti bakımından; işbu bozma kapsamında ay ay fiilen çalışılan gün sayısı ve sair bozma nedeni yapılan unsurlara göre bu sosyal yardımların miktarının etkilenip etkilenmeyeceği, etkilenecek ise nasıl etkileneceği, puantajlar ve bordrolardaki tahakkuklar da göz önüne alınarak denetime elverişli bilirkişi raporu ile ortaya konularak sonuca gidilmesi gerektiği, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin hesabına esas ücret miktarı bakımından; aylık ücret miktarının belirlenmesine gelince; usta öğreticiye ilgili ay için yukarda açıklanan şekilde tespit edilecek o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile açıklanan şekilde tespit edilecek ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, açıklanan şekilde tespit edilecek o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil günleri için hesaplanan ücret tutarının eklenmesi ve ulaşılan sonucun aylık ücret miktarı olarak esas alınması gerektiği, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda, belirtilen şekilde tespit edilecek son bir yıl içerisinde alınan ücretlerin toplamına göre aylık ücret ortalamasının esas alınması gerektiği gerekçeleri ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ücreti bozma ilâmına uygun olarak belirlenerek, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil günlerine ait ücretleri aylık ödenen ücretlerine eklenmiş, davacının bu şekilde belirlenen son 1 yıllık ücretleri toplanarak 12’ye bölünmek suretiyle kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretlerine esas ücret hesaplanmış, ilave tediye alacağı yönünden de bozma ilâmı doğrultusunda ödeme tarihlerindeki günlük brüt ücret üzerinden ve fesih tarihinden önceki 1 yıllık süreçte ödenmesi gereken ilave tediye miktarı bulunarak bunun aylık karşılığı ücrete eklenmiş ve bozma ilâmına uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağının son aylık ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; açılan davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, usta öğreticilerin statü hukukuna tâbi olduklarını, davacının da 4857 sayılı Kanun'a tâbi olmadığını, yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını, ilave tediye alacağına hak kazanamadığını, eksik ödenen ücret alacağının bulunmadığını ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin tespiti ile tespite bağlı olarak dava konusu kıdem tazminatı ile yıllık izin, ilave tediye ve ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı ile hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun'un 32, 53 ve 59 uncu maddeleri.

4. 6772 sayılı Kanun hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

....03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.