"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İstanbul 14. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.
Taraf vekillerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.05.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat Beril Şahinkaya geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 21.02.2001-15.06.2011 tarihleri arasında tüp bebek bölümünde doktor olarak kesintisiz çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve mesnetsiz olarak feshedildiği için davacı tarafından işe iade davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde Mahkemece müvekkilinin işe iadesine ve 4 aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatı ödenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığını, müvekkilinin kanuni süre içinde işe başlatılması için davalı işverene ihtarname gönderdiğini, davalı işverenin de müvekkiline işe başlaması için davet gönderdiğini, bunun üzerine müvekkilinin de davalı işverene 03.08.2012 tarihli ihtarname göndererek 09.08.2012 tarihinde işe başlayacağını bildirdiğini, davacının vekili ile birlikte bu tarihte davalı işyerine gittiğini ve davalı işyerindeki insan kaynakları bölümüne müracaat ettiğini, işe iade kararından sonra müvekkilinin aynı şartlarda işe alınması gerekirken davalı işveren tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, müvekkilinin aynı şartlarda işe başlatılamayacağının ilgili yönetmeliklerle zaten mümkün olmadığını, zira davacının yerine başka bir doktorun işe alındığını, neticede davalı işverenin müvekkilini işe başlatmadığını, bu nedenlerle 4 aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatının ve fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin belirlenebilir olduğunu, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının davalı işyerinde 03.05.2007-09.08.2011 tarihleri arasında kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini, davacı tarafından açılan dava neticesinde davacının işe iadesine karar verildiğini ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, bunun üzerine davacının işe başlamak için davalı işverene ihtarname gönderdiğini, davalı işveren tarafından bu talebin kabul edilmesi üzerine davacının 09.08.2012 tarihinde işbaşı yapmak için hastaneye geldiğini, buna ilişkin ortamın davalı işveren tarafından hazırlandığını, davacının asıl amacının işe başlamak olmadığını, sadece 4 aylık tazminatını almak niyeti taşıdığını, zira davacının 09.08.2012 tarihinde davalı işyerine gelmesine rağmen işe başlamadığını ve işyerini terk ettiğini, buna ilişkin tutanak tanzim edildiğini, zira davacının 22.09.2012 tarihinde dava dışı işveren nezdinde işe başladığını ve 09.08.2012 tarihi itibarıyla da aynı yerde çalışmaya devam ettiğini, davacının 09.08.2012 tarihinden sonra da bu işyerinde hastalarına randevu verdiğini, davacının davalı işyerinde işe başlamak için ... bir sözleşme imzalama ve 4 aylık ücret tutarındaki boşta geçen süreye ilişkin ücretin ödenmesini şart koştuğunu, ... bir sözleşmenin yapılamayacağının ve boşta geçen süreye ilişkin olarak da fesih tarihinde davacıya ödenen kıdem ve ihbar tazminatlarının mahsup edilmesi ile varsa bakiyesinin ödeneceğinin bildirildiğini, davacının bunun üzerine bağırarak işyerini terk ettiğini, davalı işyerinde davacının çalışabileceği kadın hastalıkları ve doğum alanında boş kadronun bulunduğunu, davacının davalı işyerinde ücret+prim usulü ile çalışmadığını, davacıya ücretlerin baktığı hasta sayısına göre ... meslek makbuzu karşılığında ödendiğini, dolayısıyla davacının ... meslek erbabı gibi faaliyet gösterdiğini ve taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığını, davacının fazla yapmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 14. İş Mahkemesinin 27.05.2021 tarihli 2019/436 Esas 2021/497 Karar sayılı kararı ile; gerekçesi ile davalı işverenin davacıyı işe davet tarihi itibarıyla gerekli organizasyonu yapmamış olması nedeniyle işe iade davetinde samimi olmadığı, dinlenen davacı tanıklarının talebi aşar nitelikte fazla çalışma yapıldığını beyan etmekle davacı talebi aşılmadan emsal dosya, tanık anlatımı, hakediş belgesi ve taleple bağlılık gereği davacının 21.02.2001-15.06.2011 arası dönemde hafta içi 08.30-18.00 ve hafta sonu 09.00-16.00 arasında çalıştığı ve ara dinlenme sürelerinin tenzili suretiyle haftada 4 saat fazla çalışma yaptığı gerekçesiyle dava konusu fazla çalışma ve işe başlatmama tazminatı taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.02.2022 tarihli 2021/2035 Esas, 2022/150 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince fazla çalışma alacağının TL ve USD olarak ayrıştırılıp hüküm altına alındığından, USD cinsinden bedel artırım dilekçesinde talep edilen miktar bakımından kısmen kabul kararı verildiği için davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin verilen kararın içeriğine uygun olduğunu, davacının işe başlamak için davalı işyerine gittiği 09.08.2012 tarihinde iş sözleşmesinin feshinden önceki çalışma koşulları ile işe başlama imkânının olmadığı, davalı işverenin davetinin samimi olmadığı, davacının işe iade başvurusu sırasında başka işyerinde çalışıyor olması bu işyerinden ayrılmamış olmasının işe iade başvurusu sırasında samimi olmadığını göstermeyeceğini, fazla çalışma hesabında 1,5 katsayısının dikkate alınmasının dosya kapsamına uygun olduğu, fazla çalışma alacağının hakediş belgesindeki çalışma saatleri dikkate alınarak yapıldığı, davacının fazla çalışma alacağının TL olarak hüküm altına alınması gerekirken bir kısmının USD olarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.06.2022 tarihli ve 2022/6020 Esas, 2022/8366 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin tüm davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile dinlenen ortak tanık H.H.B.'nin beyanlarından davacının işe iade yönündeki başvurusunun samimi olmadığı, bu nedenle dava konusu işe başlatmama tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak davacının işe başlatmama tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, bozma konusu yapılmayan hususlar bakımından önceki karar doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; bozma ilâmında dikkate alınan tanığın beyanında doğruyu söylemediğini, bilirkişi raporunda davacının işe başlamak için davalı işyerine gittiğinde davacının çalıştığı kadın hastalıkları ve doğum kadrosunun dolu olduğunu, buna göre iş sözleşmesinin feshinden önceki çalışma koşulları ile işe alınma imkânının olmadığının tespit edildiğini, dosyada mevcut resmî belgeler ve mevzuatın tanığın doğru söylemediğini ortaya çıkardığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; davacının 2007 yılı öncesinde 15.000,00 USD ücret aldığı kabulünün isabetli olmadığını, davacının doktor olarak fazla çalışmasının kendisi belirlediğinden fazla çalışma ücreti alamayacağını, davacının ücretinin bir kısmının bakılan hasta sayısına göre değiştiğinden fazla çalışmanın sadece %50'lik kısmının hesaplanması gerektiğini, iki defa bedel artırım dilekçesi verilmesinin usule aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının işe iade başvurusunda samimi olup olmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıya, davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.