"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1885 E., 2023/59 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Davacı vekili, Davalı ... vekili
SAYISI : 2020/435 E., 2022/221 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 23.11.2018 tarihli karar ile davanın ... yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 27.05.2019 tarihli karar ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince 03.12.2019 tarihli karar ile davanın ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 29.....2020 tarihli karar ile ikinci kez, İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ikinci kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre davacının olması gereken derece ve kademede bulunduğu ve tespit talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılması karşısında Mahkemece verilen hükmün ileriye yönelik bir etkisi bulunmadığından davalı ... vekilinin temyiz talebinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı ... Köy Hizmetleri Müdürlüğünde çalışmaya başladığı tarihten itibaren Yol ... Sendikasına üye olduğunu, kadrolu işçi statüsüne geçirildiği 2001 yılına kadar geçici mevsimlik işçi olarak çalıştığını, her yıl yeni mevsimlik işçi sözleşmesi yapıldığını ve yıl sonunda işten ayrıldığını, kadrolu işçi statüsüne alındığında geçici mevsimlik işçilikte geçen çalışmalarının kıdem hesabında dikkate alınmayarak yeni işe başlamış gibi işlem yapıldığını, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2005 yılında kapatılması ile tüm hak ve alacakların ... Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, daha sonrasında ise Karayolları Genel Müdürlüğünde çalışmaya devam ettiğini, müvekkilin daimi kadrolu işçi statüsünde tüm hak ve alacaklarıyla beraber geçirilme sırasında yapılan intibakın yanlış olduğunun tespiti ile ücret farkı, yıpranma prim farkı ve yasal ve sözleşme ilave tediye farkı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
II. CEVAP
1. Davalı ... Belediyesi vekili; mevsimlik çalışmalarda ... sözleşmesinin süreli yapıldığını, sürenin bitimi ile ... sözleşmesinin sona erdirildiğini, ilgili normatif düzenlemeler uyarında intibakının kanuna uygun biçimde yapıldığını, düz işçi pozisyonunda çalışan davacıya intibak ödemesinin de yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. ... vekili talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkili Kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, yapılacak incelemede davacının taleplerinin hukuka aykırı ve yersiz olduğunun anlaşılacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinde davacının derece ve kademelerinin tespiti istenmiş ise de, derece ve kademe tespiti doğru yapıldığından bu talebin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, alacak talebi yönünden davalı ... Belediyesi dönemi için; davacının ücret farkı, yasal ilave tediye farkı, akdi ilave tediye farkı, yıpranma prim farkı olmak üzere toplam 8.435,21 TL alacağının olduğu, davacıya davalı ... Belediyesi tarafından 24.10.2013 tarihinde ödenen 12.507,83 TL'nin davacının alacağını karşıladığı, bu nedenle davacının davalı ... Belediyesinden alacağının bulunmadığı anlaşılmakla işbu davalı yönünden açılan davanın hem tespit, hem de alacak yönünden tümüyle reddine karar verildiği, davalı ... dönemi için davacının işbu davalıdan ücret farkı, yasal ilave tediye farkı, sözleşme ilave tediye farkı, yıpranma prim farkı olmak üzere toplam 2.885,09 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilin derece ve kademeleri ile alacakları eksik ve hatalı hesaplandığını, alacakların tamamından iki Kurumun da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı ... aleyhine bir alacak tespiti yapıldığını bu nedenle tespit edilen alacak göz önünde bulundurularak maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, son zamanlarda ... Bölge Adliye Mahkemelerinin ilgili Daireleri tarafından verilen kararlarda intibak tespiti talebinin tespit davası olarak kabul edilip tespit yönünden reddedilen davalarda davalı lehine maktu vekâlet ücreti verme yoluna gidildiği, bu görüş benimsenecek ise lehlerine hem maktu hem nispi vekâlet ücretine hükmolunması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili; tespit olunan alacakların yanlış ve fazla hesaplandığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... yönünden 2013 yılında yapılan ödemeler nedeni ile davacı alacağının kalmadığı, intibak tespitinin ayrı bir dava niteliğinde olmayıp eda davasının öncüsü niteliğinde bulunduğundan ... vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının da isabetli olduğunun anlaşılmasına göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelere dayanarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, geçici/mevsimlik işçilikte geçen sürelerin ve fiilen çalışılan pozisyonun derece ve kademe hesabında dikkate alınıp alınmayacağı ve buna göre davacının derece ve kademesinin doğru tespit edilip edilmediği ile fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ile davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücreti konusunda toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi (Mülga 2822 sayılı Toplu ... Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9 uncu maddesi), karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarihli ve 2017/22-2094 Esas, 2017/910 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/9(7)-100 Esas, 2017/1688 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/9(7)-594 Esas, 2017/1694 Karar sayılı kararları.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı eda davası ile birlikte tespit talebinde de bulunmuşsa da dosyada iki dava değil ... dava vardır. Somut uyuşmazlıkta, davalı ... Belediyesi yönünden ret miktarı 10,00 TL olup karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca adı geçen davalı lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin ret miktarını geçemeyeceği gözetilmeden davalı yararına 5.100,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi ile davalı ... yönünden reddedilen miktar olmamasına rağmen lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi de hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı ... Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Tarafın Temyizi Yönünden
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde yer alan “ 5.100 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “10,00 TL” ibaresinin, "davalılara" ibaresinin ise çıkarılarak yerine "davalı ... Belediyesine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.