Logo

9. Hukuk Dairesi2023/7706 E. 2023/11918 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Geçersiz fesih tarihinde ödenen kıdem tazminatının, işe iade davası sonucunda işe başlatılmama üzerine ödenecek fark kıdem tazminatının hesaplanması sırasında faizli mi yoksa faizsiz mi mahsup edileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Geçersiz fesih tarihinde ödenen kıdem tazminatının avans niteliğinde olmadığı ve işe iade kararı sonrası ödenecek kıdem tazminatı alacağından sadece ödenen miktarın mahsup edilmesi gerektiği, faiziyle mahsubunun hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1504 E., 2022/933 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 14. ... Mahkemesi

SAYISI : 2017/252 E., 2019/53 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 10.07.2012-23.02.2015 tarihleri arasında şube yöneticisi olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı ve geçerli neden olmadan feshedildiğini, ... 17. ... Mahkemesinin 2015/202 Esas, 2016/302 Karar sayılı kararı ile davacının işe iadesine karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, müvekkilinin süresinde işe başlatılma talebinde bulunmasına rağmen işe başlatılmadığını ileri sürerek fark kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatları, fark boşta geçen süre ücreti, prim ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde 10.07.2012-23.02.2015 tarihleri arasında şube yöneticisi olarak çalıştığını ve en son brüt 9.410,00 TL ücret aldığını, davacının tüm tazminat ve ücretlerinin ödendiğini, herhangi bir alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kesinleşen işe iade kararı sonrasında davacının süresinde işe başlatılma talebinde bulunmasına rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmadığı, kıdem ve ihbar tazminatlarında davalı tarafından yapılan ödemelere yasal faiz işletilerek tespit edilen tazminat miktarlarından mahsup yapıldığı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretlerinde yapılan ödemelerin mahsup edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; bilirkişi raporundaki hatalı hesaplamaya göre yanlış hüküm kurulduğunu, davalı tarafın talebi olmamasına rağmen taleple bağlılık ilkesine aykırı davranarak dava sonrası ödenen kıdem tazminatına davalı lehine yasal faiz işletildiğini, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; kıdem tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme iddiasının resen değerlendirilmesi gerektiği, talebe gerek olmadığı, davacı taraf daha önce kısmi ödeme aldığından ödemelerin güncellenerek kabul edilmesinin yerinde olduğu, hesaplamalar ve vekâlet ücreti yönünden de İlk Derece Mahkemesince oluşan kanaatin yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkiline ... sözleşmesinin feshi sırasında yapılan kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin avans niteliğinde olduğu ve yasal faizi ile mahsubunda aykırılık bulunmadığına ilişkin kabulün hukuka aykırı olduğunu, davalı vekili lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kıdem ve ihbar tazminatı farklarının hesaplanması ile vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17 ve 21 inci maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Dairemizin 20.09.2022 tarihli ve 2022/8094 Esas, 2022/9911 Karar sayılı ve 16.02.2021 tarihli ve 2019/8192 Esas, 2021/3909 Karar sayılı ilâmları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İşçinin ... sözleşmesi feshedilmediği hâlde çeşitli nedenlerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin ... sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar yasal faiziyle birlikte mahsup edilmelidir. Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 14.10.2020 tarihli ve 2016/27600 Esas, 2020/11776 Karar sayılı karar ve 13.10.2020 tarihli ve 2020/2242 Esas, 2020/11686 Karar sayılı karar).

3. 4857 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinde işçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatının yapılacak ödemeden mahsup edileceği ifade edilmiştir. Buradaki mahsup işleminde faiz uygulanmaz. Aynı durum işçinin işe başlatılmaması hâlinde geçersiz fesih tarihinde ödenen kıdem tazminatının başlatmama tarihine göre yeniden hesaplanacak kıdem tazminatından mahsubunda da geçerlidir. Kanun'da mahsup işleminin faizi ile yapılacağına dair bir hüküm yer almamakta olup bu hâlde yapılan ödemenin faiziyle birlikte mahsup edilecek bir avans olarak kabulü Kanun gereği de mümkün değildir.

4. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre geçersiz fesih tarihinde ödenen tutarın avans niteliğinde olmadığı, işe iade kararı sonrası ödenecek kıdem tazminatı alacağından sadece ödenen miktarın mahsup edilmesi gerekmekte olup söz konusu ödemelerin faiziyle birlikte mahsubunun hatalı olduğu kabul edilmektedir.

5. Somut olayda davacının ... sözleşmesinin feshedildiği, işe iade davası sonucunda Mahkemece işe iadesine karar verildiği ve süresinde işe iade için işverene başvurmasına rağmen işe başlatılmadığı uyuşmazlık dışıdır. Davacıya ... sözleşmesinin feshedilmesi üzerine davalı işveren tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemesinin feshe bağlı bir ödeme olduğu, bu nedenle ... sözleşmesi devam ederken çeşitli nedenlerle ödenen kıdem tazminatı gibi avans niteliğinde kabul edilerek sonuca gidilemeyeceği açıktır. O halde, geçersiz sayılan ilk fesih tarihinde ödenen kıdem tazminatının işe iade davası sonucunda işe başlatılmama üzerine ödenecek fark kıdem tazminatının hesaplanması sırasında faizsiz olarak mahsup işlemine tabi tutulması gerekirken, bu ödemenin faiziyle birlikte mahsup edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.