Logo

9. Hukuk Dairesi2023/7982 E. 2023/9560 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı şirketin TMSF yönetimine devrinden sonra ödenmeyen prim alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının prim alacaklarının ödenmediği ve davalı şirketin savunmalarının prim alacağının varlığını ortadan kaldırmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1084 E., 2023/3 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 25. ... Mahkemesi

SAYISI : 2016/204 E., 2018/474 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve katılma yoluyla davacı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Taraf vekillerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.....2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat Cenan İstemi ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 20.03.2000-31.07.2015 tarihleri arasında davalı Şirketin insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalıştığını, Şirkette çalışanlara her yıl ücretlerinin yanında performanslarına göre hesaplanan oranlarda bir önceki yıl ayrılmış bulunan toplam prim bütçesinden prim ödemesi yapıldığını, 2013 yılı Mayıs ayında ortaklardan birinin hisselerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konulduğunu, TMSF tarafından atanan yöneticilerin görevleri gereği kısa süre içerisinde Şirketin satışını gerçekleştirmek için kendi dönemlerinde Şirkette para çıkışı olmasını istemediklerini, bunun için prim hesaplarını Şirket kayıtlarına “şirketin çalışanlara borcu” olarak kaydederek çalışanların prim ödemelerini Şirket satışı gerçekleşinceye kadar ertelediklerini, Şirketin satışının tamamlandığını, ancak çalışanların tahakkuk ettirilmiş olan 2013,2014 ve 2015 yılları prim alacaklarının hâlen ödenmediğini ileri sürerek prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketin TMSF tarafından 23.05.2013 tarihli ve 2013/146 numaralı karar ile davalı Şirket ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile Şirket yönetiminin devralındığını ve tüm Yönetim Kurulu üyelerinin görevden alınarak ... üyelerin TMSF tarafından resen atandığını, bu kapsamda 12.07.2014 tarihli ve 2014/9 numaralı davalı Şirket Yönetim Kurulu kararının alındığını, bu karar uyarınca Şirket çalışanlarına 4857 sayılı ... Kanunu’ndan (4857 sayılı Kanun) kaynaklanan her türlü tazminat, prim ve sair hak ve menfaatin tanınması ve ödenmesinin Şirketin Yönetim Kurulunun bu konuda alacağı ... kararına tâbî olmasına karar verildiğini, bununla birlikte anılan karardan sonra Yönetim Kurulu tarafından prim ödenmesine ilişkin herhangi bir karar alınmadığını ve herhangi bir çalışana da prim ödemesi yapılmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber, davalı Şirket tarafından prim ödemesi yapılsaydı dahi davacı işçinin 2015 yılına ilişkin prim ödemesi talep etmesinin mümkün olmadığını, zira prim ödemesinin bir çalışanın bir yıllık toplam çalışma performansının değerlendirmesi sonucunda hesaplandığını, dolayısıyla bir yıllık çalışma süresini tamamlamayan bir çalışana prim ödemesi yapılmasının söz konusu olmadığını, davalı Şirketin yönetim, idare ve denetiminin TMSF tarafından devralındığı tarihten itibaren prim ödemesi yapılmadığı ve hiçbir çalışanın prim ödemesi almadığını, davacı işçinin ... sözleşmesinin ihbar öneline ilişkin ücretinin peşin ödenmesi suretiyle feshedildiğini, bildirim yapılmadan feshedildiği iddiasının doğru olmadığını, davacı işçinin işten ayrılma tarihi olan 31.07.2015 tarihinde tarafların çıkış protokolü imzaladığını, kaldı ki işten ayrıldıktan sonra davalı Şirketin davacı işçiden 3 ay süre ile insan kaynakları danışmanlık hizmeti aldığını, bu anlamda davalı Şirketin kötüniyetinden söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... sözleşmesinin kötüniyetli olarak feshedildiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı, davacının 2013, 2014 ve 2015 yılı primi alacağı ücretlerinin ödenmediği, bu yıllara ait primi alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır .

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının temsil ve ilzamda B grubu imza yetkisine sahip genel müdür yardımcısı olması nedeniyle ... güvencesi hükümlerinden yararlanamadığını, davalı işverenin fesih hakkını kötüye kullandığını, buna göre kötüniyet tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 2014 yılı prim alacağının dosyada mübrez prim hesap prosedürüne göre bilirkişilerce hatalı hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesi tarafından herhangi bir gerekçeye yer verilmeden hüküm kurulduğunu, beyanları hükme esas alınan E.Ö'nün davacı ile menfaat birliği içinde olduğunu, performans prim alacağının ilgili mali yıl içerisinde Şirket hedeflerinin gerçekleştirilmesi şartına bağlı olduğunu, somut olayda ise ilgili şartın gerçekleşmediği dikkate alındığında davacının performans primine hak kazanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... sözleşmesine ve dolayısıyla prim hakkına herhangi bir etkisinin olmadığı, davalı Şirketin kâr elde etmesine ilişkin ... taraflı olarak belirlenen koşulun davacı açısından geçerliliğinin olmayacağı, 2013 ve 2014 yılı primlerinin hesaplandığı ve üst yönetimce onaylandığı ancak ödenmediği, 2015 yılı primlerinin ise hesaplanmadığı ve ödenmediği hususunun davacı ve davalı tanık beyanlarından anlaşıldığı, davacının prim alacağının bulunduğuna dair İlk Derece Mahkemesi kararının dosya kapsamına, emsal kararlara, usul ve yasaya uygun olduğu, ... sözleşmesinin feshinden sonra taraflar arasında 01.10.2015-31.12.2015 tarihleri arasındaki dönem için danışmanlık sözleşmesi imzalandığı, davacının fesihten sonra da söz konusu sözleşme uyarınca davalı işyerinde çalıştığı, dolayısıyla feshin kötüniyetli olduğu iddiasının davacı tarafından ispatlanamadığı, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedilmiş olmasının feshin kötüniyetli olduğunu ispatlamaya yeterli olmadığı gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4857 sayılI Kanun'un 32 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.