"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 05.03.2008-28.02.2017 tarihleri arasında mali işler genel müdür yardımcısı olarak başarılı bir şekilde görevini ifa etmiş olması sebebiyle yaklaşık 9 yıllık görev sürecinde 2016 yılına kadar her sene başarı primi olarak jestiyon primi aldığını, 2016 yılında ise dengi olan tüm genel müdür yardımcılarına prim ödemesi yapıldığı hâlde müvekkiline ödeme yapılmamasının hakkaniyete ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, 2016 yılında kârın %39 oranında olması nedeniyle 2016 yılı için bir önceki yıl aldığı tutarın %39 fazla oranında arttırılarak (GV stopajı sonrası) net 222,00 TL prim ödenmesi gerektiğini, 2017 yılının Şubat ayı dâhil davalı Banka 2016 yılının aynı dönemine göre daha yüksek (40 milyon TL dolayında) net kâr elde ettiğinden 2 aylık çalışması dikkate alınmaksızın o döneme denk düşen priminin de tarafına ödenmemiş olmasının haksız olup bu prim ödemesinin de yapılması gerektiğini, prime hak kazanması için işyerinde prim ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olmasının gerekmeyeceğini, bu sebeple keyfi ve haksız olarak ödenmeyen 2017 Ocak ve Şubat ayları baz alınarak hak ettiği prim alacaklarının (GV stopajı sonrası) net 37.000,00 TL olup bilirkişi tarafından ayrıca hesaplanması gerektiğini, işçiye ödenen çıplak ücret dışındaki düzenli olarak her yıl ödenen jestiyon (prim) ödemeleri de ücret niteliğinde olduğundan ve giydirilmiş ücret tanımına girdiğinden, ihbar tazminatı hesaplanırken işçiye ödenen brüt tutarın dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile prim ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının genel müdür yardımcısı unvanı ile çalışmakta iken 28.02.2017 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile iş sözleşmesinin 28.02.2017 tarihinde yasal hakları ödenmek suretiyle feshedildiğini, davacının prim ödemeleri, izin ücreti ve ihbar tazminatının ödenmediğine ilişkin iddia ve beyanlarının dayanaksız olduğunu, müvekkili Bankada her yıl belirli oranda jestiyon primi dağıtılması yönünde bir uygulama olmadığını, bir yılın tamamlanması kaydı ile performansa bağlı olarak Genel Müdürlüğün takdir ve inisiyatifine göre yine takdir edilen bölüm yöneticilerine prim ödemesinin söz konusu olduğunu, genel bir uygulama olmadığını, davacının çalıştığı süreye ilişkin ihbar tazminatının kendisine tam ve eksiksiz ödendiğini, yapılan hesaplamanın davacı tarafından kabul edildiğini ve herhangi bir itirazının da olmadığını, davacının çalıştığı süreye ilişkin olan izin ücretinin kendisine eksiksiz ve tam olarak ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli ve 2017/863 Esas, 2020/190 Karar sayılı kararıyla; davacıya her yıl prim ödemesi yapılması nedeniyle son üç yılın ortalaması alınarak prime hak kazandığı ve yıllık prim tutarının bir aya gelen karşılığının ihbar tazminatına eklenmesi gerektiği gerekçesiyle prim ve ihbar tazminatı fark alacaklarının kısmen kabulüne, yıllık izin yönünden ise talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2020/2214 Esas, 2021/2663 Karar sayılı kararıyla;, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 20.04.2022 tarihli 2022/3716 Esas ve 2022/4936 Karar sayılı kararıyla; davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazları reddedilmiş ve davacının mali işler genel müdür yardımcısı olarak çalıştığı, Şirketin 2016 yılında kârını %39 oranında arttırdığını ve 2017 yılında önceki yılın aynı ayına oranla daha fazla kâr ettiğini ileri sürdüğü ve prim alacağı yönünden emsali genel müdür yardımcılarına ödenen prim oranında prim alacağının ödenmesini talep ettiği, Mahkemece işverene 6100 sayılı Kanun'un 220 nci maddesi sonuçlarını hatırlatan ihtarın yapılmadığı anlaşıldığından işverene 6100 sayılı Kanun'un 220 nci maddesi gereğince emsal işçilere ait prim bordrolarını sunması için kesin süre verilmesi, kesin süre içinde 2017 ve 2018 yıllarında davacı ile emsal nitelikteki genel müdür yardımcılarına yapılan ödemelere ilişkin kayıtların ibrazı hâlinde bilirkişilerce gerekli inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre, aksi hâlde 6100 sayılı Kanun'un 220 nci maddesindeki usul gözetilerek duruma göre mali işler genel müdür yardımcısı olarak çalışan davacının mali işlere dair verileri bildiğinden davacı tarafın beyanı kabul edilerek uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak davalıya 6100 sayılı Kanun'un 220 nci maddesine göre ihtarlı kesin süre verilmiş, davalının kayıtları sunmaması nedeniyle davacının, davalı Şirketin %39 oranında kâr ettiğine yönelik beyanına göre prim alacakları hesaplanarak taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; müvekkili Bankada her yıl belirli oranda jestiyon primi dağıtılması yönünde genel bir uygulama olmadığını, yılın tamamlanması kaydıyla ve performansa bağlı olarak tamamen Genel Müdürlüğün takdir ve inisiyatifine göre jestiyon primi verildiğini, davacının 2017 yılına ilişkin jestiyon primi alacağının dayanağı olmadığını, zira 2017 yılında iki aylık çalışması olduğunu, davacının çalıştığı süreye ilişkin ihbar tazminatının kendisine eksiksiz ödendiğini, bilirkişi tarafından davacının talebinin bile üstünde bir hesaplama yapıldığını ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının jestiyon prim alacağının hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.