"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 08.10.2019 tarihli kararı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir .
Kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 12.01.2021 tarihli kararı ile Mahkeme kararının tekrar bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 13.04.2021 tarihli kararı ile direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 20.10.2021 tarihli ve 2021/7205 E., 2021/14532 K. sayılı ilâmı ile dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2022 tarihli kararı ile davacı vekilinin direnme kararına yönelik katılma yolu ile temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir .
Mahkemece Hukuk Genel Kurulu kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir .
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin ... Temsilciliğine bağlı foto muhabiri olarak çalıştığını, davalı tarafından ... sözleşmesinin feshedilmesi üzerine açtığı feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade davasının derdest olduğunu, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek yıllık izin ücreti ve ikramiye alacaklarının yanı sıra fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücretleri ile bu alacakların %5 fazlası alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin kanuna uygun şekilde feshedildiğini, bakiye yıllık izin ücretinin davacıya ödendiğini, fazla çalışma yaptığında ve tatillerde çalıştığında karşılığının ödendiğini, ikramiye alacağının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sözleşmede fazla çalışma ile ... ... ve genel tatil ücretlerinin ücrete dâhil olduğunun kararlaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.04.2016 tarihli ve 2014/458 Esas, 2016/249 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamındaki deliller, davacının talebi, bilirkişi raporu ve ek raporu ile zamanaşımı def’î dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 08.10.2019 tarihli ve 2016/21051 Esas, 2019/18359 Karar sayılı kararı ile; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra bakiye izin süresinin, 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un (5953 sayılı Kanun) 29 uncu maddesi uygulanmadan son ücret üzerinden ödenmesi gerekliliği nazara alınarak yeniden hesaplanması gerektiği, ayrıca fesih sırasında davacıya ödenen 9.150,47 TL net yıllık izin ücretinin de brüt yıllık izin alacağından mahsubunun, tazminat ve alacağa yasal faiz yerine en yüksek mevduat faizinin yürütülmesine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08.09.2020 tarihli ve 2019/515 Esas, 2020/217 Karar sayılı kararı ile; bozma kararına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılamada alınan ek rapor uyarınca yıllık izin ücretinin brüt miktar üzerinden hüküm altına alındığı, alacak miktarlarına bozma kararına uygun biçimde yasal faiz uygulandığı, bozma kapsamı dışında kalan hususların ise ilgili taraf lehine usuli müktesep hak teşkil etmekle önceki hükümde olduğu biçimde hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.01.2021 tarihli ve 2020/8945 Esas, 2021/427 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece, fazla çalışma ücreti ve ... ... ve genel tatil ücreti alacağının %5 fazlalığı hüküm altına alınmış ise de, 19.11.2019 tarih ve 30953 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile belirtilen alacağın %5 fazlalığının dayanağı olan norm iptal edildiğinden, Mahkemece fazla çalışma ücreti ve ... ... ve genel tatil ücreti alacağının %5 fazlalılığı talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin 13.04.2021 tarihli ve 2021/113 Esas, 2021/299 Karar sayılı kararı ile; 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 153 üncü maddesi ve ... anayasa sisteminde benimsenen iptal kararının geriye yürümezliği kuralının getiriliş amacının, kazanılmış hakları ve hukuksal güvenliği ortadan kaldırıcı ya da toplumun adalet anlayışını zedeleyici sonuçlar doğurmasından kaygı duyulmasını önlemek, Devlete olan ... duygularını sarsmamak, Devlet yaşamında hukuk kargaşasına neden olmamak, hukuk güvenliğini ve istikrarını sağlamak olarak özetlenebileceği, iptal kararlarının geriye yürümezliği ilkesinin Anayasa Mahkemesinin 12.12.1989 tarihli ve 1989/11 Esas, 1989/48 Karar sayılı kararında da vurgulandığı, bir hukuk kuralının yürürlüğü sırasında bu kurala uygun biçimde tüm sonuçları ile kesin olarak edinilmiş hakların (kazanılmış hakların) korunmasının hukuk devletinin bir gereği olduğu, hukuksal ve maddi alanda etkisini göstermiş hukuk kuralları uyarınca tamamlanmış ve sonuçlarını doğurmuş bulunan kazanılmış haklara Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün geriye yürüyemeyeceğinin kabulünün kaçınılmaz olduğu, Anayasa Mahkemesinin 19.12.1989 tarihli ve 1989/14 Esas, 1989/49 Karar sayılı kararında bir hukuk kuralının yürürlüğü sırasında, bu kurala uygun biçimde tüm sonuçları ile kesin olarak edinilmiş hakların korunması hukuk devletinin gereği olduğunun vurgulandığı, Danıştayın 16.12.1966 tarihli ve 1963/386 Esas, 1966/1642 Karar sayılı kararında “İptal kararları geriye ....” kuralının kazanılmış hakları saklı tutmak, hukuk kararlılığı ve dolayısıyla kamu düzenini korumak amacıyla getirildiği görüşünün benimsendiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının ya da kanunların geriye yürümezliği ilkesinin istisnalarını kamu düzeni, genel ahlak kuralları ile kazanılmış hak ilkesinin oluşturduğu, kazanılmış (müktesep) hakkın söz konusu olduğu durumlarda Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının uygulanamayacağının kabul edildiği, Hukuk Genel Kurulunun 05.02.2003 tarihli ve 2003/21-30 Esas, 2003/57 Karar sayılı kararında da aynı ilkelerin benimsendiği, somut olayda davacının günlük %5 fazlası alacağına Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yayımlanmasından çok önce hak kazanmasına göre Anayasa Mahkemesinin iptal kararının kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı bir etkisi bulunmadığından davacının günlük %5 fazlası alacağını talep edebileceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
E. Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2022 tarihli ve 2021/9-827 Esas, 2022/1181 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin direnme kararına yönelik katılma yolu ile temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine, davalı vekilinin temyiz itirazlarının ise fazla çalışma ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının %5 fazlası alacağının dayanağı olan hükmün 19.11.2019 tarihli ve 30953 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2019/48 Esas, 2019/74 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesine göre verilen iptal kararının henüz kesinleşmemiş eldeki davada uygulanması gerektiği gerekçesiyle ile kabulü ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir .
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, izin alacağının hatalı hesaplandığını, davacının, ... sözleşmesinde fazla mesai ve ... ... ve genel tatil ücret alacaklarının aylık ücrete dâhil olduğuna ilişkin hükmün yok sayılmasının yanı sıra ücret bordrolarında yer ... fazla çalışma tahakkuklarınında dikkate alınmadığını, 15 yıl boyunca aynı işyerinde çalışan ve ... sözleşmesi işveren müvekkili Şirket tarafından feshedilen davacının, seneler sonra ileri sürdüğü iddiaların kötüniyetli ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ıslaha karşı zamanaşımı def'i yönünden Mahkeme, talep edilen alacaklara hakkaniyet indirimi yapıldıktan sonra, zamanaşımı hesabı yaparak hatalı hüküm kurulduğunu, Mahkeme kararında harç oranları, yargılama gideri ve vekâlet ücretine hatalı hükmedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, somut norm denetimi yoluyla verilen Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının kesin hüküm hâlini almamış derdest dosyalar yönünden uygulanması zorunluluğunun olup olmadığı, bu bağlamda Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının eldeki alacaklara uygulanmasının gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Anayasa'nın “Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi” başlıklı 152 nci maddesinin birinci fıkrası, 15 üncü maddesinin beşinci fıkrası.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. 5953 sayılı Kanun’un 04.01.1961 tarihli ve 212 sayılı Kanun’un 1 nci maddesiyle değişik ek 1 ... maddesi.
4. Anayasa Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2019/48 E., 2019/74 K. sayılı iptal kararı.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.