"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir ... fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir ... fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini, davacının üyesi olduğu ... Sağlık-... Sendikasının tarafı bulunduğu 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi düzenlemelerinin de hesaplamalarda nazara alınması gerektiğini ileri sürerek ücret, ilave tediye ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulamaya konulan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı tarafça istenen faize ve faiz başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini, Mahkemeye sunulan bordrolar incelendiğinde davacıya 2018-2020 yıllarına ait ikramiye ve ilave tediye ücretlerinin ödendiğinin anlaşılacağını, davacının ilave tediye ve ikramiye alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/310 Esas, 2022/282 Karar sayılı kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir ... fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 21.....2022 tarihli ve 2022/1337 Esas, 2022/1915 Karar sayılı kararı ile; istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan incelemede; davacı ile davalı Kurum arasında sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü yapılan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin geçişin yapıldığı 02.04.2018 tarihinden itibaren asgari ücretin belli bir ... fazlası olarak tespit edildiği, asgari ücret değiştiğinde davacının ücreti de oransal olarak değişeceğinden belirsiz süreli ... sözleşmenin ücrete ilişkin 7 nci maddesinin uygulanması, 01.01.2021 tarihi sonrası ise ... toplu ... sözleşmesi hükümleri ve toplu ... sözleşmesinde belirtilen zam oranlarının uygulanması gerektiği, bu durumda davacının fark alacakları bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.10.2022 tarihli ve 2022/12388 Esas, 2022/12489 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacı vekili tarafından Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe girip 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması gereken toplu ... sözleşmesi uyarınca fark ücret talebinde bulunulduğu, arabuluculuk başvuru tarihi itibarıyla imzalanmış bir toplu ... sözleşmesi olmadığı ve talep de mevcut olmadığı hâlde 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin hesaplanmasında, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin “Ücret zammı” başlıklı 33 üncü maddesi hükmü esas alınarak ... ... sözleşmesi doğrultusunda belirlenen ... ücrete %12 oranında ücret zammı uygulanmasının hatalı olduğu, yalnızca taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde belirtilen asgari ücrete ilişkin oranın dikkate alınması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2021-31.12.2021 toplu ... sözleşmesine göre davacının ikramiye farkı alacağının hesaplanmasının da hatalı olduğu, fark ikramiye alacağına ilişkin daha önce davalının temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; henüz arabuluculuk başvuru tarihinde mevcut olmayan 08.09.2021 imza tarihli 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınmaksızın ücret fark alacakları, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının yeniden Yargıtay kararı dikkate alınarak hesaplanması amacıyla bilirkişi raporu alındığı, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, ikramiye alacağına ilişkin faiz başlangıcı hakkında bozma yapıldığından (usuli kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek) uyulmasına karar verilen ilâm doğrultusunda ikramiye alacağına ilişkin faiz başlangıç tarihinin arabuluculuk son tutanak tarihi olarak hükmedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; ücret farkı ve ilave tediye alacaklarında faiz başlangıç tarihinin arabuluculuk tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken dava ve ıslah ayrımı yapılmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını belirterek belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bozma ilâmı doğrultusunda hesaplanıp hesaplanmadığına ve alacaklara uygulanan faizin başlangıç tarihine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 34 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece, davacının ücret ve ilave tediye fark alacaklarına faize hükmedilirken davalı yararına oluşan kazanılmış hak nedeniyle faiz başlangıcında dava ve ıslah tarihi ayrımı yapılması yerindedir. Ancak Dairemizin 17.10.2022 tarihli bozma ilâmı gereğince davacının fark ikramiye alacağının tamamına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, arabuluculuk son tutanak tarihi ve ıslah tarihi ayrımı yapılarak hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak yerine;
"3-Brüt 233,48TL ikramiye farkı alacağının, arabuluculuk son tutanak tarihi olan 27.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.