Logo

9. Hukuk Dairesi2023/8415 E. 2023/12340 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçinin, iş akdinin feshi sonrasında aynı gün düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerli olup olmadığı ve buna bağlı olarak iptaline karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, fesih bildiriminin yapıldığı gün, arabuluculuk süreci ve uyuşmazlık konuları hakkında 6325 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında yeterince bilgilendirildiğinin kabul edilemeyeceği, tarafların zorla istekleri olmaksızın bu sürece dâhil edilemeyeceği, aksi halin iradilik ilkesine aykırı olduğu, davacının serbestçe hareket edemeyeceği bir zamanda, davacının başvurusu olmadan ibra niteliğinde ve 6325 sayılı Kanun'a ve Yönetmeliğe, arabuluculuğun amacına aykırı olarak düzenlendiği anlaşılan arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/19 E., 2023/52 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/407 E., 2022/544 K.

Taraflar arasındaki arabuluculuk tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ....03.2017 tarihinden davalı Şirketin Çerkezköy fabrikasında 23.08.2021 tarihine kadar makine operatörü olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden bildirilmeden feshedildiğini ve işten ayrılış çıkış kodunun 04 olarak bildirildiğini, 23.08.2021 günü işyerinde çalıştığı esnada insan kaynakları çalışanının odasına çağırılarak kendisine "... sözleşmesini feshettik, tazminatların hesabına yatırılacak." denilerek önüne yaklaşık yirmi sayfadan oluşan ancak neye imza attığını bilmesine, okumasına olanak dahi tanınmadan son tutanak, anlaşma tutanağı, bilgilendirme tutanağı, fesih bildirimi tutanağı adı altında birtakım belgeler imzalatıldığını, müvekkilline kıdem ve ihbar tazminatına istinaden bir miktar ödeme yapıldığını ve işe iade davası açmak istemediğine, işe iade dava ve haklarından feragat ettiğine dair beyan içeren tutanaklar imzalatıldığını, müvekkilline arabuluculuk görüşmesinde olduğu söylenmediği gibi aynı zamanda işverenin vekili olan arabulucu avukatın kendisini dahi tanıtmadığını, aynı zamanda işverenin avukatı olduğunu söylemediğini, başvuruyu müvekkili yapmış, bunu da müvekkilinin ...'e giderek ... Arabuluculuk Bürosuna başvurmuş gibi gösterildiğini, müvekkilinin ...'e gitmediğini, söz konusu tutanakların davalı işyerinin Çerkezköy'deki fabrikasında imzalandığını, müvekkilinin, 23.08.2021 günü sabah yüz okutma sistemi ile işyerine giriş yaptığını, davacı müvekkilinin, işyeri ve ikamet adresinin Çerkezköy olduğunu, ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağında müvekkilinin işe iade davasının tüm sonuçlarından feragat ettiğinin yazılı olduğunu, işe iade davasından ya da işe alınmama hâlinde sonuçları olan boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatından feragat etmesinin hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, işçi için işe iade hakkının burada büyük bir menfaat olduğunu, Çerkezköy ... Mahkemesinin 2021/401 Esas sayılı dosyası ile müvekkili adına davalı Şirkete karşı ihtiyari arabuluculuk tutanaklarının geçersizliği ve iptalinin gerektiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesi talepli dava açıldığını, 27.04.2022 tarihli duruşmada Mahkemece taraflarına dava dilekçelerinin netice-i talep kısmında, ayrıca ihtiyari arabuluculuk tutanaklarının geçersizliğinin veya iptalinin istendiği belirtilmediğinden, ihtiyari arabuluculuk tutanaklarının geçersizliğinin veya iptalinin istendiği işbu davayı açmak üzere süre verildiğini, bu davanın sonucunu bekleyen işe iade davaları olduğunu belirterek arabuluculuk tutanağının hükümsüzlüğünün tespiti ile iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ihtiyari arabuluculuk sürecinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıkları Kanunu'na (6325 sayılı Kanun) uygun bir şekilde yürütüldüğünü, davacının ... sözleşmesinin performans düşüklüğü sebebi ile feshedildiğini, tarafların ihtiyari arabuluculuk sürecinin işletilmesi konusunda iradelerinin birleştiğini, arabuluculuk sürecinin davacının başvurusu ile başladığını, davacının açık ve inkâr dahi edilmeyen imzasının da bu durumu tevsik ettiğini, davacının imzasını içeren bilgilendirme tutanağında arabulucunun kim olduğunun ve müvekkili Şirket ile vekâlet ilişkisi bulunduğunun açıkça davacıya bildirildiğini, davacının işe iade yolunun kapalı olduğunun kendisine söylenmediğini iddia ettiğini ancak davacı asılın bu iddiasının da anlaşma belgesinin özü noktasında taraflarca kararlaştırılan bir durum olduğundan gerçekle bağdaşmadığını, dosyada görev yapan arabulucunun ... Komisyonuna bağlı görev yürütmekte olduğundan arabuluculuk tutanaklarına fiilen görev yaptığı yer adresinin yazılmasının arabuluculuk tutanaklarını sakatlar bir unsur olmadığını, arabuluculuk tutanaklarının iptali için hiçbir yasal neden bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; fesih bildirimi tarihinin, iptali istenen arabuluculuk başvuru tarihinin ve arabuluculuk son tutanak tarihinin 23.08.2021 tarihi olduğu; işe iade istemli Çerkezköy ... Mahkemesinin 2021/401 Esas sayılı dosyasında davalı işveren tanığı olarak dinlenen ve davalı işyerinde insan kaynakları personeli olarak çalışan A.Ş'nin iptali istenen davaya konu arabuluculuk görüşmesinin başlamasını davalı işverenin talep ettiği yönünde beyanda bulunmasına karşın arabuluculuk tutanaklarında başvurunun davacıdan geldiğinin belirtilmesinin arabuluculuk sürecinin daha başlangıcından itibaren usulsüz olduğunun bir göstergesi olduğu; nitekim aynı davalı tanığının "Zaten davalı firmanın şirket politikası işten çıkarılan işçileri ile anlaşması idi. Davacı fesih sonrasında iradi arabuluculuk ile anlaşılan ilk işten çıkarılan işçi değildir. Daha önceki yıllarda da işten çıkarıldıktan sonra iradi arabuluculuk ile anlaşılan işçilerimiz olmuştur.” şeklindeki beyanlarından davaya konu fesih sürecinin davalı işverenin şirket politikası olarak benimsendiği; yine dosyaya sunulan arabuluculuğa ilişkin evrak içerisinde davacının arabuluculuk başvurusunda bulunduğuna ilişkin herhangi bir başvuru evrakının bulunmadığı; arabuluculuk tutanaklarının davalı işyerinin bulunduğu Çerkezköy’de imzalatılmasına karşın iptali istenen arabuluculuk tutanaklarında Arabuluculuk Bürosu olarak ... yazılması, yine ilk oturum ve açılış tutanağı ile anlaşma belgesinin düzenlendiği yer olarak Bayraklı/... adreslerine yer verilmesinin de davaya konu arabuluculuk tutanaklarının usulüne uygun bir sürecin ürünü olmadığının bir göstergesi olduğu ayrıca dosya numarası boş bir şekilde davacıya tutanakların imzalatılmasının arabuluculuk tutanaklarının alelacele fesih tarihi ile aynı günde davacıya imzalatıldığının ve dosya numarasının bile alınmayarak usule ve kanuna aykırı bir sürecin işletildiğini ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasındaki 23.08.2021 tarih ve 2021/201275 numaralı ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, arabuluculuk sürecinin kanuna uygun yürütüldüğünü, davacının kendisinin başvuru yaptığını, tüm bilgilendirmelerin yapıldığını, davacının aydınlatıldığını, davacı tarafından imza itirazında bulunulmadığını, arabulucunun ... Komisyonuna bağlı olması sebebi ile adres olarak ...'in gösterildiğini, dosya numarasında 2021 kısmından sonra numara bulunmamasının da sürece uygun olduğunu, anlaşma olması hâlinde sistem üzerinden oluşturularak numara alındığını, masaya oturulurken anlaşamama ihitmalinin de göz önünde bulundurulduğunu, arabulucunun fiilen görev yaptığı yer adresinin tutanağa yazılmasının tutanağı sakatlayan bir durum olmadığını, bu nedenlerle davacının davasını ispat edemediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu ihtiyari arabuluculuk tutanağının 23.08.2021 tarihinde düzenlendiği, davacı tarafından dava konusu arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağının düzenlenme aşamasına ilişkin tarafları aynı işe iade davasında beyanları alınan ve beyanlarının doğru olmadığı davalı tarafından iddia edilmeyen davalı işverenin kendi tanıklarının somut beyanları karşısında, davacının fesih tarihi ile aynı gün imzalanan ihtiyari arabuluculuk süreci ve uyuşmazlık konuları hakkında 6325 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi kapsamında yeterince bilgilendirildiğinin kabul edilemeyeceği, tarafların zorla istekleri olmaksızın bu sürece dâhil edilemeyeceği, aksi hâlin iradilik ilkesine aykırı olduğu, davacının serbestçe hareket edemeyeceği bir zamanda, davacının başvurusu bulunmadan ibra niteliğinde ve 6325 sayılı Kanun'a ve Yönetmeliğe, arabuluculuğun amacına aykırı olarak düzenlendiği anlaşılan arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kararının yerinde olduğu sonucuna varılarak davalı tarafın yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvurusunda; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar etmiş ve resen gözetilecek diğer nedenlerle kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, arabuluculuk sürecinin kanuna uygun şekilde yürütülüp yürütülmediğine ve buna göre dava konusu ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6325 sayılı Kanun'un "Amaç ve kapsam" kenar başlıklı 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:

"Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri ... veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır ..."

3. 6325 sayılı Kanun'un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"...

(b) Arabuluculuk: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların ... üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde ... önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık ... yöntemini,

...ifade eder"

4. 6325 sayılı Kanun'un "İradi olma ve eşitlik" kenar başlıklı 3 üncü maddesi şöyledir:

"(1) Taraflar, arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. (Ek cümle:6/12/2018-7155/22 md.) Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.

(2) Taraflar, gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptirler."

5. 6325 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre arabulucu görevini özenle, tarafsız bir biçimde ve şahsen yerine getirir.

6. 6325 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasında arabulucunun, arabuluculuk faaliyetinin başında, tarafları arabuluculuğun esasları, süreci ve sonuçları hakkında gerektiği gibi aydınlatmakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir.

7. 6325 sayılı Kanun'un "Arabulucuya başvuru" kenar başlıklı 13 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

" Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebilir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.