"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/385 E., 2023/21 K.
DAVA TARİHİ : 16.03.2020
KARAR : Davalı ... hakkında açılan davanın reddi, davalı ... Yemek Üretim Tesisleri ve Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen işçilik alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalılardan ... Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörlüğü yönünden davanın reddine ve diğer davalı ... Yemek Üretim Tesisleri ve Tic. Ltd. Şti. ( ... Şirketi) yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılardan ... Şirketi yetkilisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan İTÜ Rektörlüğü işyerinde Nisan 2018 tarihinde kadroya geçene kadar ihale yoluyla hizmet sunan şirketlerin işçisi olarak çalıştığını, davacının üyesi olduğu ... Turizm İşçileri Sendikası ile bahsi geçen Şirketler arasında 2015, 2016 ve 2017 yıllarında Yüksek Hakem Kurulu tarafından tanzim edilen toplu ... sözleşmelerinden doğan haklarının Beyoğlu 10. Noterliği tarafından davalı İTÜ Rektörlüğüne gönderilen ihtarnameye rağmen ödenmediğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye ve sosyal yardım alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı İTÜ Rektörlüğü vekili cevap dilekçesinde; davalı İdareye husumet yöneltilemeyeceğini, husumet itirazları baki kalmak kaydıyla davanın davacı işçiyi çalıştırmış işverenlere ihbarı gerektiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın dayanağı olan toplu ... sözleşmelerinin bir yıldan az olması nedeniyle başvuru ve süre koşullarına uygun bulunmadığından geçersiz olduğunu, davacının sendika üyeliğinin ve taraf sendikanın faaliyetine devam edip etmediğinin araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Şirketi yetkilisi cevap dilekçesinde; davacının alacaklarının basit bir hesaplama ile tespiti mümkün olduğundan davayı belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacının çalıştığı dönemde tüm yönetim, denetim ve işten çıkarma yetkisinin diğer davalı İTÜ Rektörlüğünde olduğundan işçinin tüm alacaklarından da İTÜ Rektörlüğünün sorumlu olduğunu, önceki işverenler ile aralarında organik bağ ve muvazaalı devir olmadığından yalnızca kendi dönemlerinden sorumlu tutulabileceklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli kararıyla; sunulan kayıtlar, toplu ... sözleşmeleri ve talep dönemi ile sınırlı olarak yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 12.04.2022 tarihli kararı ile; davacının, davalı Üniversiteye bağlı sosyal tesislerde alt işveren şirkette çalıştığının tartışmasız olduğu, alt işverenle davacı arasındaki ... sözleşmesinin, 4857 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde belirtilen objektif koşulların mevcut olduğu iddia ve ispat edilmediğinden, belirli süreli olarak kabul edilemeyeceği, üniversiteye bağlı işyerlerinde yemek hizmeti ihtiyacının dışarıdan satın alınması hâlinde satın alan Üniversite ile hizmet satan şirket arasındaki ilişki geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, hizmet satın alınmasının ihale suretiyle yapılmasının bu kabulü değiştirmeyeceği, davalıların hizmet süresi itibarıyla talep edilen alacakların tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı Şirketin son alt işveren olduğu için kendinden önceki dönemde doğan haklardan da sorumlu olduğu, davalı Üniversite tarafından sunulan sulh sözleşmesi, feragat edileceğine dair dilekçelerin, kadroya alım işlemi sırasında alt işveren şirkette doğan haklarla ilgili olup matbu olarak düzenlendiği, boşluk doldurma yöntemiyle doldurulduğu, davacının özgür iradesinin sonucu olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, aynı zamanda dava konusu edilen alacakların toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan haklar olması nedeniyle, bu belgelerin kapsamı dâhilinde kalmadığı, davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf istemlerinin yerinde olmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi gerektiği, Yüksek Hakem Kurulu kararlarının kesin olduğu, davacının üye kayıt fişine göre, Yüksek Hakem Kurulu kararının verildiği ve uygulanacağı tarihten önce sendika üyesi olduğu, ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın talep dönemine yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmelerinden yararlanacağı kanaatine varılmakla davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 13.09.2022 tarihli ilâmı ile; davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davacının sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasında imzaladığı sulh sözleşmesinde daha önce alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak verdiği feragat beyanına, davalı İTÜ Rektörlüğü yönünden hukuki değer atfedilmesi gerektiği ve buna göre davacının sadece davalılardan ... Şirketi sorumlu olmak üzere işçilik alacaklarına hak kazanabileceği kabul edilmesi gerekirken her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, ayrıca uygulanacak faizin başlangıç tarihi yönünden hükmün infaza elverişli olmadığı gerekçeleriyle karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uygun şekilde davalılardan İTÜ Rektörlüğü yönünden davanın reddine, diğer davalı ... Şirketi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... Şirketi yetkilisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... Şirketi yetkilisi vekili temyiz dilekçesinde; davacının ücret alacağı ile ilgili olarak arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu, ücret artış farkı alacağının arabuluculuk başvurusuna konu edilmediğini, diğer davalı asıl işverenin sorumlu olmadığı ve davacının feragat beyanına sadece diğer davalı yönünden itibar edilmesi yönündeki kararın hatalı olduğunu ve temyiz dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriği, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçişten önceki dönemde alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında tanzim edilen sulh sözleşmesindeki feragat beyanının işçilik alacağı taleplerine etki edip etmediği ve faiz noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 313 ncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi.
3. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.
4. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23 ve Geçici 24. Maddelerinin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılardan ... Şirketinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.